"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili ; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 1328, 1320, 1319, 1206, 1080, 1079, 873, 754, 644, 1389 ve 284 parsel sayılı taşınmazların kök muris ...'den intikal ettiğini,, kök murisin geriye kızı ..., oğlu ... ve oğlu ...'i bıraktığını,davacının kök muris ...'in çocuklarından olan ...'ın mirasçısı yani kök muris ...'in torunu olduğunu, dava konusu taşınmazların ...'den intikal ettiğini fakat yolsuz tescil ile sadece davalının babası olan ... Gergin adına intikal ettirildiğini, yolsuz tescil sebebiyle davacının hak kaybına uğradığını, yapılan intikal ve tescil işlemlerinin davacıya düşen pay açısından hukuki dayanığı olmadığını, bu pay açısından yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde ve geçersiz olduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile kök muris ...'den intikal etmesi gereken terekeye dahil gayrimenkullerin de göz önünde bulundurularak davalı adına kayıtlı taşınmazlardaki hisselerin,davacının hissesi oranında iptali ile her türlü takyidattan ari olarak davacı adına tesciline, davalı ve murisleri tarafından yolsuz tescile rağmen satılmış taşınmazlara ilişkin davacının hissesi karşılığı bedelin dava tarihindeki gerçek değeri gözetilerek tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili ;davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, dava konusu taşınmazlardan 1320 nolu parselin malikinin davacı değil ...olduğunu, diğer taşınmazların ise davalının babası ... Gergin'in kadastro tutanaklarına yaptığı itiraz neticesinde yapılan inceleme ve yargılamalar doğrultusunda tespit ve tescil edildiğini, tapu kayıtları, kadastro tutanakları ve ilanları incelendiğinde davaya konu taşınmazlara ilişkin davacının iddiası olan kök muris ...'e ait hiçbir kayıt bulunmadığını belrterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli ve 2018/405 Esas, 2020/219 Karar sayılı kararıyla;dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının hükmen 28.03.1994 tarihinde kesinleştiği ve tapu sicilinin oluştuğu, davacının talebinin kadastro tespitinden önceki hukuki nedene dayalı olup davanın 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı belirtilerek, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ;kök muris ...'in mirasçısı olan davacı yönünden mirasçıların hakları korunmadan yapılan intikal ve tescile ilişkin işlemlerin davacıya düşen pay açısından hukuki dayanağı olmadığını, yok hükmünde olduğunu, yolsuz olan tescilin tespit sonrası zaman diliminde olduğunu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin tespit öncesi nedene dayalı itirazlar için on yıllık hak düşürücü süre öngördüğünü, ancak somut olayda yolsuz tescil sebebinin bu kapsamda değil, tespitten sonraki nedene dayandığını, 1995 yılında kesinleşen ... Kadastro Mahkemesinin 1994/142 Esas sayılı dosyası için yargılamanın iadesi davası açıldığını, bu nedenle kadastro tutanaklarının 2018 yılında kesinleştiğini, ... Kadastro Mahkemesinde görülen 2018/129 Esas sayılı davada Yargıtay kararından davacının sonradan haberdar olduğunu, davacı adına tebligatların 1975 yılından beri ikamet etmediği ... köyüne çıkarıldığını ve davalının davacıya gelen tebligatları haber vermediğini, delillerin toplanmadığını, keşfe gidilmediğini ve bilirkişi incelemesi yapılmadığını, cevaba cevap dilekçesinde belirtilen dosyaların celp edilmediğini, gerekçeli kararın kanunî şartları taşımadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2022 tarihli ve 2021/553 Esas, 2022/2569 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verdiği kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
Somut olayda, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleştiği 28.03.1994 tarihi ile davanın açıldığı 27.11.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;
Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.