"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/686 E., 2022/660 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 18.06.2020 tarihli 2016/16322 Esas 2020/2098 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Meram ilçesi ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 105 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, kullanıcısının davacı olduğu ancak doğal sit alanında bulunduğu belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmaza davacının zilyet olduğunu ileri sürerek irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.06.2016 tarih 2015/918 Esas, 2016/418 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 18.06.2020 tarihli 2016/16322 Esas, 2020/2098 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, hava fotoğraflarının incelenmediği, belgesiz araştırmasının yapılmadığı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile ziraatçı bilirkişi raporu arasında arasında zilyetliğin sürdürülüş şekli açısından çelişki oluştuğu halde bu çelişkinin giderilmediği, davacının mirasbırakanından kendisine kaldığı iddiası ile dava açtığı ancak çekişmeli taşınmazın ne şekilde intikal ettiğinin açıklanmadığı, keşifte alınan beyanlarla da taşınmazın davacıya ne şekilde intikal ettiği hususunun açıklığa kavuşturulmadığı, bu sebeple davacı tarafa bu hususun açıklattırılması, davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi, taraf teşkilinin sağlanması gerektiği ” belirtilerek karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan gelen harita ve belgeler yöntemince zemine uygulanarak bilirkişi kurulu raporunda dava konusu parselin 1. Grup tescil ile ilan edilen kültür varlığı olmadığı, 1 ve 2. derece arkeolojik sit alanında yer almadığının belirtildiği, dava konusu taşınmazda, dinlenen tanıklar ve bilirkişi raporuna göre davacı lehine imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne,çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
E.Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediğini, yasada aranan şartların gerçekleşmediğini, 5663 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin “……27.07.2004 tarihinden itibaren yapılan Kadastro çalışmaları sonucu zilyetlik şartları oluştuğu halde sit alanlarında kalması nedeni ile Hazine adına tespit ve tescili yapılmış taşınmazlardan 1 ve 2. derece arkeolojik sit alanları dışında kalan sit alanlarındaki taşınmazların kadastro tutanaklarında zilyet veya hak sahibi olarak belirtilen kişilerin veya mirasçılarının, kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahalli Maliye kuruluşlarına müracaatları halinde Maliye kuruluşunun talebi ile harca tâbi olmadan resen ilgilisi adına tescilleri yapılır.” hükmü gereği davacının dava konusu taşınmazın yasal değişiklik nedeni ile adına tescilinin yapılması için 30.05.2007 tarihinde Milli Emlak Müdürlüğüne başvurduğunu, Milli Emlak Müdürlüğü tarafından yapılan tahkikat sonucunda, hak sahibi olmaması nedeni ile talebinin ret edildiğini, yargılama giderlerinden Hazinenin sorumlu olamayacağını belirtilerek ve resen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11 inci maddesi (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.)
3. Değerlendirme
Konya ili Meram ilçesi ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 105 ada 8 parsel sayılı 674,29 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesinde ...’ın zilyetliğinde olduğu belirtilerek 2863 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde 5626 sayılı Kanun'un 5 inci maddesiyle yapılan değişiklik nedeni ile korunması gerekli kültür varlığı olup doğal sit alanında kalması nedeniyle bahçe vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.