Logo

1. Hukuk Dairesi2023/905 E. 2024/1558 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, taşınmazını davalıya devretmesinin muris muvazaası olup olmadığı ve davacının tapu iptal tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, davalıya devredilen pay üzerinden değil de taşınmazın tamamı üzerinden hüküm kurulması ve fazla harca hükmedilmesi isabetsiz görülmüş; ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/392 E., 2022/441 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakan babası ...’nin maliki olduğu 30 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümü davalı kızına satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; satışın gerçek olduğunu, mirasbırakana baktığını, temlikin mal kaçırma amaçlı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.12.2013 tarihli ve 2013/238 Esas, 2013/565 Karar sayılı kararıyla; çekişme konusu taşınmazın temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 10.03.2016 tarihli ve 2015/13557 Esas, 2016/2959 Karar sayılı kararıyla; "Mirasbırakan tarafından davalıya çıplak mülkiyetin satışı şeklinde gerçekleştirilen temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının bu yöne ve davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, çekişme konusu 30 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümün tamamının mirasbırakan tarafından davalıya temlik edilip edilmediği saptanmamıştır. Bilindiği üzere; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların konusu kural olarak mirasbırakan tarafından temlik edilen taşınmaz veya paylardır. Hâl böyle olunca; çekişme konusu 8 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tesciline dayanak tüm belgeler getirtilmek ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle anılan bağımsız bölümün tamamının mirasbırakan tarafından davalıya temlik edilip edilmediğinin, davalının bu bağımsız bölümde mirasbırakan dışındaki kişiden iktisabı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.10.2019 tarihli ve 2016/264 Esas, 2019/356 Karar sayılı kararıyla; iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı ... vekili ile dava dışı Nesli Seval Eron temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 11.03.2021 tarihli ve 2020/1289 Esas, 2021/1409 Karar sayılı kararıyla; “Temyiz eden ...’un davada taraf sıfatı bulunmadığından temyiz talebinin reddine, davalı ...'in temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ancak bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyleki; hükümde hangi veraset ilamına atıf yapıldığının belirtilmediği, dosyada 3 ayrı mirasçılık belgesi bulunduğu, dava dışı ...’un mirasçı göründüğü veraset belgesinin hasımlı olmadığı anlaşıldığından, öncelikle hasımlı mirasçılık belgesi alınmak sureti ile mirasbırakanın mirasçılarının kimler olduğu belirlenerek davacının mirasçılık belgesindeki pay oranında iptal ve tescil hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, bozma ilamında taşınmazın ne suretle intikal ettiği hususunda bilirkişi incelemesi yapılması gereğine değinildiği halde bilirkişi incelemesine rağmen bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı görülmüştür. Bu nedenle alanında uzman bilirkişiden yeniden rapor alınarak davaya konu 8 numaralı bağımsız bölümün davalı ...’e kimden intikal ettiği, ...’dan mı, mirasbırakan Abdulbaki Nervin’den mi yoksa her ikisinden mi intikal ettiğinin açıklığa kavuşturulması için hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de karar ilam harcının, Harçlar Kanunu’nun 16 ncı maddesi gereğince dava değeri (davacının payı) esas alınmak sureti ile hesaplanması gerekirken dava dilekçesindeki miktarın esas alınması, ayrıca, tamamlama harcının da karar ve ilam harcından mahsup edilmemesi doğru değildir.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince İkinci Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anodolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.06.2022 tarihli ve 2021/392 Esas, 2022/441 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın 3/8 payının dava dışı Kamil Osman Çamlı’dan, 5/8 payının ise mirasbırakan Abdulbaki Nervin’den davalıya temlik edildiği, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 30 parsel sayılı taşınmazdaki 8 nolu bağımsız bölümün 5/24 payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin gerçek bir satış olduğunu, mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırma amacının olmadığını,mirasbırakanın temlik dışı iki taşınmazının ve bankada parasının bulunduğunu, davalının yıllarca tek başına babasına baktığını, bu nedenle mirasbırakanın davalıya minnet duyduğunu, taşınmazın 3/8 payının dava dışı kişiden satın alındığını, 5/8 payının mirasbırakan tarafından devredildiğini, bu durumda mirasbırakan tarafından temlik edilen 5/8 pay üzerinden iptal-tescil kararı verilmesi gerekirken taşınmazın tamamı üzerinden iptal-tescil hükmü kurulmasının doğru olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulması istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle mirasbırakan tarafından davalıya devredilen 5/8 payın temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalının davanın esasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.

3. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Mirasbırakanın, dava konusu 30 parsel sayılı taşınmazda bulunan 8 numaralı bağımsız bölümdeki 5/8 payını davalı kızı ...’e temlik ettiği gözetildiğinde, davalı ... adına kayıtlı 5/8 pay üzerinden davacının 1/4 miras payı oranında iptal-tescile ve davacı adına tescil edilecek bu paya ilişkin belirlenen değer üzerinden nispi karar - ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, fazla nispi karar - ilam harcına hükmedilmiş olması isabetsizdir.

Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın

geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin işin esasına yönelik yerinde bulunmayan öteki temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile hükmün 1 ve 2 numaralı bentlerinin hükümden tamamen çıkarılarak yerlerine 1. bent olarak ; “1- Davanın kabulü ile; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1144 ada 30 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının 5/32 payının iptali ile davacı adına tesciline, bakiye payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına” ve 2.bent olarak “ 2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.134,68 TL harçtan peşin alınan 445,50 TL ve tamamlama harcı olarak alınan 626,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.062,98 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına” cümlelerinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran tarafa iadesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.