"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/906 E., 2020/770 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki davadan dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı; mirasbırakanı ...'nun maliki olduğu 3 ada 309, 310, 311, 832 ada 10, 11 ve 833 ada 1, 2, 9, 10 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında soyadının yanlışlıkla olarak yazıldığını ileri sürerek tapu kaydının düzeltilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1- Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.12.2013 tarih, 2012/808 Esas, 2013/1305 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların bir kısım paylarının "... : ... kızı" adına kayıtlı olduğu, nüfus müdürlüğünden gelen cevabi yazıda ... kızı ... veya ... isimli bir kayda rastlanmadığının bildirildiği, davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
2-Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 15.01.2015 tarih, 2014/21390 Esas, 2015/420 Karar sayılı kararıyla; çekişme konusu taşınmazların kayıtlarının imaren oluşmasına rağmen imar dağıtım cetvelleri ve belgeler getirtilip irdelenmeden taşınmazlarla bağlantısı denetlenemeyen parsele ilişkin belgelerle yetinildiği, 3 ada 24 parselde ... 'na ait payın Mart 1328 tarihli, 102 ve 103 sıra nolu tapu kaydından geldiği halde bu kayıtların incelenmediği, 1942 tarih, 20 sıra nolu tapu kaydında isimleri geçen kişilerin nüfus kayıtları getirtilerek anılan kişilerle bağlantı bulunup bulunmadığının belirlenmediği, taşınmazlarda paydaş olan ... 'nun kardeşi olduğu anlaşılan ... kızı ... (veya ...)'na ilişkin nüfus kayıtlarının getirtilmediği, tapu malikinin davacıların mirasbırakanıyla aynı kişi olduğunun ispatlanması durumunda “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir tespit kararı verilmesinin gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3- Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.10.2015 tarih, 2015/458 Esas, 2015/1117 Karar sayılı kararıyla; tapu müdürlüğüne başvurulmadan doğrudan dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
4-Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.03.2016 tarih, 2016/2316 Esas, 2016/3321 Karar sayılı kararıyla; eldeki davanın tapu müdürlüğüne başvuruyu zorunlu kılan yönetmelik değişikliğinden önce açıldığı, ayrıca bozma ilamına uyulmuş olmakla bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli hak kazanılmış olacağı, bozma gereklerinin yerine getirilmeksizin sonuca gidilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
5-Mahkeme yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... kızı ...'nun ...'nun ilk eşi olduğunun iddia edildiği, tapu kayıtlarındaki ...'nun anne adının ..., baba adının ... olduğu, kardeşlerinin ... ve ... olduğu, ... adındaki kardeşinin evlilik soyadının ... olduğu, kardeşi ...’in de ... ile evlendiği ve ... ile ... adlarında çocuklarının olduğu, Nüfus Müdürlüğünden verilen cevabi yazıda ... ve ... kızı ... TC. Kimlik numaralı ...'nin soyisminin nüfusta kayıtlı olmadığı, bu kişinin ... ile evlendiği, evliliğinden ... isimli kızının olduğu, kolluk araştırmasında ...'un annesi olan ...'nin soyadının bilgisine ulaşılamadığı anlaşılmıştır. Yapılan araştırmalarda; kadastro öncesi tapu kütüğünde, zabıt defterlerinde, tedavüllü tapu kayıtlarında ... soyisminin geçmediği, kolluk araştırmalarında ''...'' soyisminin yanlış yazıldığına dair bilgi edinilemediği, ... TC. Kimlik numaralı ...'nin ailesinin isimleri ile yaşadığı dönemdeki tapu kayıtlarında geçen ... ile uyuştuğu, ...'nun kardeşi olduğu düşünülen ...'ın akrabası olan tanık ...'ün ifadesi de dikkate alınarak davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; gerekli araştırma yapılmadığını, Tapu Müdürlüğü cevabi yazısında lakaplarının ...-... olduğunun belirtildiğini, davacı tanıklarının ifadelerinin değerlendirilmediğini, yazılı şekilde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1027 nci maddesi, Tapu Sicil Tüzüğü’nün 72/1 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1-Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de bozma ilamına uyulduğu halde dayanak kayıtlarının tercüme edilmediği, tüm nüfus kayıtlarının il ve ilçe bazında istenmediği, komşu taşınmaz kayıtlarının incelenmediği, dolayısıyla bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
2- O halde; Mahkemece, talebe konu taşınmazların dayanak kayıtlarının Osmanlıca olup kadastro tespitine dayanak tüm Osmanlıca kayıtların tercüme ettirilerek incelenmesi, ilçe ve il bazında tüm nüfus kayıtlarının istenmek suretiyle mahallinde keşif yapılarak kadastro tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve komşu taşınmaz maliklerinin bilgilerine başvurulması, komşu parsel kayıtları da getirtilmek suretiyle taşınmazların tapu kayıtlarında talebe konu taşınmaz sınırını ne okuduğu ve gösterdiğinin denetlenmesi, nüfus kaydı olarak dosyaya gönderilen diğer kişilerin mülkiyet iddialarının mevcut olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
Hal böyle olunca; bozma ilamında belirtilen ilkeler ve yukarıda değinilen olgular doğrultusunda inceleme yapılarak varılacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-2 nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
13.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.