"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1042 E., 2022/2003 K.
DAVA TARİHİ : 11.11.2019
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/198 E., 2021/386 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan annesi ... ...'in maliki olduğu 2263 ada 3 parsel sayılı taşınmazını davalı ve eşinin hileli ve aldatıcı davranışları sonucu rızası hilafına bila bedel davalıya temlik ettiğini, bu nedenle annesinin sağlığında ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2003/504 esas numarası ile tapu iptali ve tescili istemi ile dava açtığını, ancak bu davanın sonuçlanmadığını, davalının taşınmazı iktisap ettiği dönemde türlü hileler ile hareket edildiğini, ayrıca davalının bu taşınmazın bedelini ödeyecek gelirinin olmadığını, herhangi bir ödeme yapmadığının da açıkça ortaya konacağını, mirasbırakanın veraset ilamından da anlaşılacağı üzere; (davacının) dava konusu taşınmazın 1/3 hissedarı olduğunu, annesinin okuma yazma bilmemesinden ve tasarruf ehliyetinden yoksun olmasından faydalanarak elinden alınan vekaletname ile temlik edilen taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, mirasbırakan ...'nin kendisinin eski kayınvalidesi olduğunu, evli iken tek katlı olan bu binada kayınvalidesi ile birlikte yaşadığını, sonrasında kendi imkanları ile evin diğer tüm katlarını inşaa ederek bugünkü haline getirdiğini, 2003 yılında mirasbırakanın taşınmazın önemli bir kısmını yapan gelinine uygun bir bedel karşılığında mülkiyeti devrettiğini, 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde mirasbırakanın açtığı davanın evin giriş katı için açıldığını, bu davayı mirasbırakanın daha sonra takip etmeyerek satış iradesinin gerçek olduğunu, evin mülkiyetinin gelinine ait olduğunu kabul ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.2020 tarihli ve 2019/378 Esas, 2020/343 Karar sayılı kararıyla; davalının terekeye göre 3.kişi konumunda bulunduğu, davacı tarafından hile ve ehliyetsizlik hukuksal nedenlerine dayalı olarak payı oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, söz konusu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 31.05.2021 tarihli ve 2021/610 E- 2021/850 K sayılı kararıyla, dava dilekçesinde dava değerinin 20.000 TL olarak belirlendiği, tapu iptali ve tescil istemli davada dava değeri tespit edilerek ve eksik harç tamamlatılarak davaya devam edilmesi gerekirken ve dava değerinin belirlenmesinin kanun yollarına başvurularda kesinlik sınırının tespiti açısından da zaruri olduğu gözetilerek Mahkemece dava değeri tespit edilmeksizin karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde, davalının terekeye karşı 3. kişi konumunda olduğu, hile nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında davacının dava konusu taşınmazın adına tescilini talep ettiği, davacı dışında başka mirasçıların da bulunduğu, bu durumda taşınmazın davacı adına tescili talebi yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gibi kendi adına açılan davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davacı tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davacının annesinden alınan vekaletname ile yapılan bir tapu devri işlemi sonucu davalının gayrımenkulün sahibi olduğunu, yine davalı tarafça satış işleminin karşılığında bedelinin ödendiği iddia edilmiş ise de bu ödemeye ilişkin bir belge sunulamadığını, davalının mirasbırakanın mirasçılarından birinin eşi olduğunu, bu nedenle mirasçıların birlikte hareket etmelerinin mümkün bulunmadığını, ancak bu hususun dikkate alınmadığını, dava konusu olayda öncelikle hile ile alınan bir vekaletname, daha sonra da bu vekaletin kötüye kullanılması durumunun söz konusu olduğunu, tüm bu hususların kamu düzenine ilişkin ve öncelikle araştırılması gereken hususlar olduğunu, Mahkemenin tüm bu hususları tespit ettiğini ancak davanın esasına girmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2022 tarihli ve 2022/1042 Esas, 2022/2003 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olmasında bir isabesizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ve aşamalarda ileri sürdüğü iddialarını yineleyip, davalının eşi olan dava dışı kardeşi Mehmet'in annesinden hile ile vekaletname aldığını ve eşinin adına dava konusu taşınmazı herhangi bir bedel ödemeden devrettiğini, diğer kardeşleri Asiye ile de aralarında anlaştıklarını ve Asiye'nin para alarak davacı olmadığını, daha sonra davalı ile kardeşi Mehmet'in aralarında anlaşmalı olarak boşandıklarını, ancak boşanma sırasında herhangi bir mal paylaşımı yapmadıklarını, tüm bu hususlar gözetilmeksizin ve dava konusu taşınmazın hileli işlemler ile elden çıktığı göz önüne alınmaksızın verilen kararın hatalı olduğunu, tüm mirasçıların bir araya gelerek dava açmalarının mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ehliyetsizlik ve hile hukuki nedenlerine dayalı olarak açılmış pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Tereke adına 3. kişilere karşı açılan mülkiyetten kaynaklanan davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca mirasçılardan bir tanesinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davada muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle yürütülmesi gerekeceği (TMK md. 640.) tartışmasızdır. Mirasçı olmayan kişiye karşı ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı miras payı oranında açılan tapu iptal ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunmadığı, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye temsilci tayin edilerek yargılamaya devam edilmesinin de pay oranında açılan davanın dinlenmesini mümkün hale getirmeyeceği de açıktır.
1.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9 uncu, 10 uncu 13 üncü ve 1023 üncü maddeleri,
3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1 inci ve 39 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1931 doğumlu mirasbırakan ... ...'in 03.09.2011 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı oğlu Mithat ile dava dışı çocukları Mehmet ve Asiye'nin kaldıkları, davalı ...'nın dava dışı mirasçı Mehmet'in eşi olduğu (2011 yılında boşanıp, 2021 yılında tekrar evlendikleri), mirasbırakana ait çekişme konusu 2263 ada 3 parsel sayılı avlulu kargir ev vasıflı taşınmazın; mirasbırakan adına vekaleten (... 11.Noterliğinin 07.05.2003 tarih ve 10105 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil olarak atanan) dava dışı Selahattin Katar tarafından 07.05.2003 tarihli satış işlemi ile davalı ...'ya temlik edildiği anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.