"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/437 E., 2023/2178 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/82 E., 2021/177 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı ..., davalı ... ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiş, İlk Derece Mahkemesinin 13.09.2021 tarihli ek kararı ile davalı ... yönünden istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı ...’ın ve davalı ...’nin istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalı ... ve ...’nin İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2006/13864 takip numaralı dosyası ile 31.05.2006 tarihinde aleyhine icra takibi başlattıklarını, takibin başlatıldığı gün sahte vekaletname ile vekil tayin edilen davalı avukat ...’nin ödeme emrini kabul edip sürelerden feragat ederek dosyayı kesinleştirdiğini, ayrıca haczedilecek malı belirtip hacze muvafakat da verdiğini, Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2007/636 talimat numaralı dosyasında 20.11.2009 tarihinde, maliki olduğu dava konusu 534 ada 3 parsel sayılı taşınmazın alacağın temliki ile alacaklı hale gelen davalı ...’a alacağına mahsuben ihale edildiğini, Şişli 3. İcra Hukuk Mahkemesine 2009/1775 Esas sayılı davası ile tebligatın usulsüzlüğünü ve vekaletnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmelerine rağmen bunun dikkate alınmadığını, Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/2146 Esas numaralı dosyası ile ihalenin feshini talep ettiğini ancak o davanın da reddine karar verildiğini, dolandırılarak 500.000,00 TL değerindeki taşınmazının 94.000,00 TL bedelle satıldığını, vekaletnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını ve o tarihte ... dışında olduğunu, İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/277 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, bu arada davalı ... adına tescil edilen taşınmazın üç gün sonra eniştesi olduğunu öğrendikleri davalı ...’e muvazaalı olarak devredildiğini, bedelin de çok düşük olduğunu, icra dosyasında temlik alan ve verenlerin adreslerinin aynı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, mümkün olmazsa güncel bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; davacının iddialarını ihalenin feshi davasında ileri sürdüğünü ve reddedildiğini, kesin hüküm olduğunu, tapu iptali ve tescili davasının kayıt malikine açılması gerektiğini, kendisinin İcra Müdürlüğünde yapılan satışta tescile hak kazandığını, temlik belgesini borçluya tebliğe çıkardığını, 2006 yılında başlatılan takip için 10.08.2007 tarihinde ... aracılığıyla avukata 10.000,00 TL, kardeşi ... aracılığıyla da 15.000,00 TL ödeme yapıldığını, takipten haberdar olunduğunu, davacının iddiasının aksine ikamet adresinin Büyükçekmece olduğunu, davalı ...’i öncesinde tanımadığını, temlikin gerçek bir satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, davalı ... ile akrabalığı bulunmadığını, temlikin muvazaalı olmadığını, gerçek bir satış olduğunu, yatırım amaçlı gayrimenkul arayışına girdiğini, dava konusu taşınmazı da emlakçı aracılığıyla aldığını, 162.000,00 TL bedelin davalı ...’a ödendiğini, ihalenin feshi davasının reddedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; ağır ceza mahkemesinde yargılamanın devam ettiğini, davacının hileli olarak avukat olmasına rağmen kendisini taraf olarak davaya dahil ettiğini, davacının kardeşleri ile birlikte nasıl bir hile ile dava açtıklarının ceza davasındaki imza incelemeleri ile ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davacının kendisinden ve diğer davalı ...’den borç aldığını, borcun ödenmemesi üzerine teminat olarak bir taşınmazına haciz işlenmesini teklif ettiğini, kendilerinin de kabul ettiğini, bunun üzerine vekil tayin ettiği avukatın işlemleri yaptığını, alacağını davalı ...’a temlik ettiğini, avukatı ve diğer davalı ...’i tanımadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya ait taşınmazın cebri icra ve ihale prosedürünün davacının hukuki işleme yönelik bir iradesi bulunmadığından geçerli bir hukuki sebepten yoksun olduğu, yapılan ihale ile mülkiyet sicil dışı olarak geçse dahi yapılan tescilin yolsuz olduğu, ihale öncesi alacaklılar ... ve ...'nın alacaklarını üçüncü bir şahıs olan ...'a temlik ettikleri, alacağın temliki ile alacaklı sıfatını kazanan ...'ın, alacağına mahsuben taşınmazı ihalede iktisap ettiği, müteakiben de taşınmazı ...'a 3 gün sonra devrettiği, Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2007/636 talimat sayılı dosyası ile yapılan ihalenin gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığı, sahte bir vekaletname ve asilin borçlanma iradesi olmaksızın muvazaalı şekilde oluşturulduğu, bundan mütevellit yapılan cebri ihale ile kazanım ve sonraki tüm tescillerin yolsuz olduğu, geçerli bir iktisap olmadığı ve tapuya güven ilkesinden yararlanılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ..., davalı ... ... vekili ve davalı ... vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, İlk Derece Mahkemesince davalı ...'a istinaf karar harcı ve başvurma harçlarını yatırması için muhtıra çıkartıldığı ancak verilen kesin süre içerisinde harç ikmalinin yapılmadığı gerekçesiyle 13.09.2021 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden davanın usulden reddi gerektiğini, önceki beyanlarını tekrar ettiklerini, alacağın gerçek olduğunu, davacının borcunu ödememesi üzerine takip başlatıldığını, davacının vekili avukat ... aracılığı ile İcra Müdürlüğünde sürelerden feragat ve icra takibine muvafakat ettiğini, müvekkilinin alacağını ...'a temlik ettiğini, temlikten sonra taşınmazın ihale yoluyla alacağa mahsuben ...'a satıldığını; davacı ve kardeşinin defalarca müvekkilinin yanına gelerek borcun tasfiyesi konusunda konuştuklarını, davacı ile kardeşinin birbirine çok benzediğini, bir dolandırıcılık var ise müvekkilinin buna dahli olmadığını, yargılanan davacı vekilinin beraat ettiğini, sahte olmayan bir vekaletname ile işlem yapan müvekkilinin hukuki sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; savunmalarını tekrarla vekaletnameye konu borcun kabulü ve hacze muvafakat gibi yetkilerin uygulamada sıklıkla avukatlara verildiğini, dosyadaki vekaletnamede el yazılı kısımların tamamının noter tarafından ayrı ayrı mühürlendiğini, vekaletnamenin alt kısmının ise hem mühürlendiğini hem de noter yetkilisi tarafından imzalandığını, müvekkilinin şüphelenmesini gerektirecek herhangi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin kendisine noterden çıkartılan vekaletnamenin sahte olduğunu denetleme yetkisi olmadığını, vekaletnamenin sahte olduğunu bilecek ya da anlayacak konumda da olmadığını, müvekkilinin diğer davalılarla fikir ve eylem birliği içerisinde olduğuna dair delil bulunmadığını, davacının uğradığı zarar ile eylem arasında uygun nedensellik bağı bulunmadığını, içtihatlarda aldatma yeteneği bulunan belgelerin kullanılmasının üçüncü kişinin ağır kusuru olarak nitelendirildiğini ve gerek noter gerekse de vekaletnameyle işlem yapan avukatın sorumluluğu bakımından illiyet bağını kestiğinin kabul edildiğini, müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; davalılardan ... ve ... ... tarafından davacı ... aleyhine İstanbul 1.İcra Müdürlüğünün 2006/1386 (Şişli 1.İcra Müdürlüğünün 2002613864) esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibe konu alacağın takip alacaklılarınca ...'a temlik edildiği, davacı adına düzenlenen Beyoğlu 10. Noterliğinin 31.05.2002 tarihli ve 17458 yevmiye sayılı vekaletnamesine istinaden davacı vekilinin vekaletnamedeki yetkilere dayanarak borca itiraz etmediği, takibin kesinleştirildiği, davaya konu taşınmaza haciz konulmasına muvafakat ettiği, anılan vekaletnamedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, Büyüküçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2009/2146 talimat sayılı dosyası ile davaya konu taşınmazın açık artırma sonucu borca mahsuben temlikle takip alacaklısı haline gelen ...'a ihale edildiği, davacı tarafından açılan ihalenin feshi davasının süre yönünden reddine karar verilip yasa yollarından geçerek kesinleştiği, taşınmazın davacının kimlik bilgileri kullanılarak düzenlenen sahte vekaletname ile sürelerden feragat ve hacze muvafakat sonucu kesinleşen takip sorası davaya konu taşınmazın ... adına tescil edildiği, davalı ...’ın ilk el konumunda olduğu, bu nedenle iyi niyetli kabul edilemeyeceği, ...'ın da adına sicil oluştuktan iki gün sonra taşınmazı ...'a temlik ettiği, Mahkemece ikinci el konumundaki ... adına olan tescilin de yolsuz olduğu gerekçesiyle davacının tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne karar verildiği, kayıt maliki ...'in kararı istinaf etmediği, ilgili takibin muvazaalı olduğuna dair delil bulunmadığı, davalılardan istinaf kanun yoluna başvuran ... ... ile takipte davacıyı temsil eden vekil ... yönünden yetkisiz temsilin söz konusu olduğu ancak sahtecilik eylemine katıldıklarına, üçüncü kişi ile el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerine dair delil bulunmadığı, davacının zararı ile anılanlar arasında nedensellik bağının ispat edilemediği, anılanlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, kayıt maliki ...’in istinaf kanun yoluna başvurmadığı, tapu iptal ve tescil davaları kayıt maliki aleyhine açılacağından yargılama harç ve giderlerinden anılanın sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davalı ... ve İsmail vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmazı temlik alacaklısı olarak icra dosyasında alacağına mahsuben ihale yolu ile satın aldığını, davacı ile diğer davalılar ... ve ... arasındaki hukuki ilişkinin boyutlarını bilecek durumda olmadığını, ihalenin feshi davasının reddedildiğini, müvekkilinin de bu süreçte taşınmaza alıcı bulduğunu ve anlaştığı davalı ...’e devrettiğini, davalı ... ile müvekkili arasındaki satışın gerçek bir satış olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, kararın hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin takibin muvazaalı olmadığını ve sahtecilik eyleminde üçüncü kişilerle birlikte hareket edildiğine dair delil bulunmadığını açıkça ifade ettiğini, müvekkilinin mevcutta var olan bir alacağı devraldığını, alacağın geçmiş süreci hakkında herhangi bir bilgisi bulunmadığını, müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, yargılama sürecinde davalıların birlikte hareket etmediklerinin tespit edildiğini, tapu iptali ve tescile karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı tarafın bir zararı söz konusu ise zararını kimliğini kullanan ve bu kapsamda vekaletname çıkaran kişi ve kişilerden isteyebileceğini, davacının notere karşı da dava açtığını, davacının zararı ile müvekkilin eylemleri arasında nedensellik bağı bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmazı iyiniyetli olarak bedelini ödeyerek satın aldığını, gerekçeli kararda usulsüz vekaletnameden yola çıkılarak tüm işlemlerin yolsuz olduğu belirtilerek davanın kabul edildiğini, müvekkilinin icra aşamasını bildiğini varsayılmasının iyiniyetli iktisap ilkesine aykırı olduğunu, resmi belgenin aksinin yazılı bir delille ispat edilmesi gerektiğini, müvekkilinin diğer davalılarla hiçbir tanışıklığı olmadığını, aksinin de ispat edilmediğini, gerekçeli kararda müvekkilinin kötü niyetli olduğuna dair somut gerekçe olmaksızın genel geçer cümlelerle hüküm kurulduğunu, Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/82 E sayılı dosyasında yapılan tebligat işlemleri uyarınca eski hale getirme taleplerinin kabulü ile HMK’nın 98/2. maddesi uyarınca istinaf nedenlerinin değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi,
3. Değerlendirme
Dosya içeriğinden; davalı ... vekili avukat ... ve avukat ...’nın 06.05.2016 tarihinde vekillikten çekildikleri, 27.07.2016 tarihli dilekçe ile avukat ...’in davalı ... vekili olarak sisteme kaydedilmesini talep ettiği, 05.10.2016 tarihli celsede vekaletname eklenilmediği belirtilerek vekaletname sunulması halinde vekillikle ilgili karar verileceği yönünde ara karar kurulduğu, UYAP’ta Bakırköy 40. Noterliğinin 11.07.2016 tarihli ve 18796 yevmiye numaralı vekaletnamesinin yer aldığı, anılan vekaletnamede davalı ...’in avukat ..., ... ve ...’u vekil tayin ettiği görülmüştür.
Somut olayda; davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderdiği 13.02.2024 tarihli dilekçe ile hem eski hale getirme talebinde bulunduğu hem de İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf ettiği anlaşılmakla davalı ... vekilinin taleplerinin Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca, davalı kayıt malikinin eski hale getirme talebi ve istinaf itirazlarının diğer istinaf başvuruları ile birlikte değerlendirilmesi için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekir.
Kabule göre de, davalı ... yönünden karar ve ilam harcının dörtte biri oranında nispi temyiz harcı alınması yerine, eksik temyiz harcı alınmak suretiyle dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yön itibariyle kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
İstek halinde peşin harcın yatıranlara iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.