"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/422 E., 2023/357 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Artvin ili Yusufeli ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 190 ada 10, 18 parsel, 192 ada 3 parsel, 193 ada 9 parsel, 194 ada 3 parsel, 195 ada 3 parsel, 196 ada 3 parsel, 198 ada 1 parsel, 198 ada 10 parsel, 200 ada 11 parsel, 201 ada 3 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tescil edildiğini ancak bu taşınmazların ...’tan geldiğini ve ...’ın vasiyetname ile taşınmazları davacının babası ...’e bıraktığını ileri sürerek taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; 201 ada 3 parsel, 195 ada 3 parsel, 193 ada 9 parsel ve 194 ada 3 parsel sayılı taşınmazların babasından kendisine kaldığını, 193 ada 9 ve 194 ada 3 parsel üzerindeki yapıları kendisinin yaptırdığını, diğer taşınmazlar üzerinde de 20 yıldan fazla süredir zilyet olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.04.2015 tarih 2011/52 Esas 2015/300 Karar sayılı kararı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 193 ada 9, 194 ada 3, 195 ada 3, 196 ada 3 ve 201 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın reddine, diğer taşınmazlar hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.07.2019 tarih 2019/4942 Esas 2015/11197 Karar sayılı kararı ile; “ Davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, çekişmeli taşınmazların maliki ...’ın ... ve ... terekesine göre 3. kişi durumunda olduğu, davacının murisinin dosya arasındaki veraset ilamına göre davacı dışında başkaca mirasçısının da olduğu, Mahkemece davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı hususunda bir araştırma yapılmadığı gerekçesiyle” karar bozulmuştur.
Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.10.2019 tarih 2019/302 Esas 2019/526 Karar sayılı kararı kararı ile, aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 15.03.2022 tarih 2021/4030 Esas 2022/2096 Karar sayılı kararı ile “ Bozma kararı doğrultusunda davacı tek mirasçı kardeşi ...’nın miras hissesini kendisine bağışladığını beyan ettiği ve mirasçı ... tarafından imzalanan mirastan feragat dilekçesini dosyaya sunduğu, muris ...’ün terekesinde davacı ve ... dışında mirasçı olmadığına göre davacının dava ehliyetinin bulunduğu ve işin esasına girilmesi gerektiği belirtilerek " karar bozulmuştur.
Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; Bursa 12. Noterliğinin 07.12.1993 tarihli vasiyetnamesi doğrultusunda ...'ın hisseli veya müstakil olarak kayıtlı tapulu-tapusuz gayrimenkullerinin tamamı ile ölümünde terekesinde mevcut olacak menkullerinin tamamını ... oğlu ...'dan olma Yusufeli -1930 doğumlu yeğeni ...'e verilmesini vasiyet ettiği, keşifte dinlenen bir kısım mahalli bilirkişinin tespit tarihi olan 2008 yılına kadar ...'ün köye geldiğinde bu taşınmazları işlerken gördüklerini beyan etmeleri, her ne kadar davacı, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin Mahkemeye başvuru süresini kaçırmış ise de dosyada mevcut 1993 tarihli vasiyetnamenin çekişmeli tapusuz taşınmazların davacının murisi ...'e zilyetliğinin teslimi hususunda kuvvetli delil olarak kabul edildiği, ...'ın 16.08.1995 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacı kardeşinin torunu ... ile kardeşinin torunu Hava Karagöz'ün kaldığı, ...'ın Bursa'ya gidene kadar dava konusu taşınmazları işlediği,1993-1995 yıllarından beri vasiyetname ile tüm mallarını bağışladığı, aynı zamanda mirasçısı yeğeni ...'ün dava konusu taşınmazları işlediği, keşifte dinlenen davalı tanığı ...’ın 2008 yılı kadastro tespit tarihinden önce davacıların murisi adına bu taşınmazları işlediğini beyan etmekle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri ile Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesindeki şartların davacı taraf lehine gerçekleştiği çekişmeli 193 ada 9, 194 ada 3, 195 ada 3, 196 ada 3 ve 201 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar hakkında verilen kararın Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin ilamı ile kesinleştiği gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer çekişmeli taşınmazlar hakkında açılan davanın kabulüne, tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazlardan 190 ada 10 parsel ve 196 ada 3 parsel sayılı taşınmazların ...'tan gelmediğini, davalıya kendi babasından miras kaldığını, diğer çekişmeli taşınmazların ... ile ...’ya yarı hisseli olacak şekilde ait olduğunu ve ...’nın hissesini ...’ın 1957 yılında satın aldığını, bu sebeple Fatma'nın tek başına yaptığı bağışın geçerli olamayacağını, ayrıca davalının taşınmazlara 20 yıldan fazla süredir zilyet olduğunu, davacı tarafın dava konusu taşınmazlara hiç zilyet olmadığını belirterek ve re'sen görülecek nedenler ile kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir
Kadastro sonucu 2008 yılında Yusufeli ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 190 ada 10, 18 parsel, 192 ada 3 parsel, 193 ada 9 parsel, 194 ada 3 parsel, 195 ada 3 parsel, 196 ada 3 parsel, 198 ada 1 parsel, 198 ada 10 parsel, 200 ada 11 parsel, 201 ada 3 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümlü taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 3.063,78 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
22.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.