Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1173 E. 2024/2206 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davaya konu taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin ekonomik amacına uygun olmadığı, imar ve ihya faaliyetinde bulunmadıkları, sadece hayvan otlatmak suretiyle kullanmış olmalarının mülkiyet kazanımı için yeterli olmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/940 E., 2023/1477 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/90 E., 2022/315 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesinde kain 545 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında hatalı şekilde davalı Hazine adına hali arazi vasfıyla tespit ve tescil edildiğini, halbuki kadastro öncesinde tapusuz taşınmazın 20 yılı aşkın süredir davacıların zilyetliğinde bulunduğunu, ibraz ettikleri köy senedi, sözleşme ve celp edilecek hava fotoğraflarına istinaden davaya konu taşınmazın evvelinde bir bütün olduğunu, sonradan yol geçmesi ve arazideki taksim nedeniyle taşınmazın parsellere ayrıldığını, civarda herkesin kullandığı parseli adına tespit ettirdiğini ileri sürerek davaya konu taşınmazın davalı Hazine adına tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; eksik harcın ikmâlini istediğini, davaya konu taşınmazın kadastro işleminin 2011'de tamamlandığını, dava tarihine kadar kadastro tutanağı kesinleştikten sonra 20 yıllık olağanüstü zamanaşımının henüz dolmadığını, taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olup olmadığının tespiti gerektiğini, imar-ihya olgusunun davacılar tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacıların kabul edilebilir zilyetliğinin olmadığını, belgesiz araştırması yapılması gerektiğini, idari tahkikat tutanağına göre dava konusu taşınmazın hali arazi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2022 tarihli ve 2021/90 Esas, 2022/315 Karar sayılı kararıyla; tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına istinaden davaya konu taşınmazın davacıların taşınmazlarına komşu olup hali arazi olduğu, davacıların davaya konu taşınmazı hayvan otlatmak suretiyle kullandıkları, taşınmazın tarıma elverişli olmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 715 inci maddesinin ikinci fıkrasında tarıma elverişli olmayan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 10.11.1995 tarihli ve 1995/9434-12130 E/E sayılı kararına istinaden bir yerde hayvan otlatmanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 639 uncu maddesi uygulaması bakımından kazanma sebebi sayılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın davacıların dedeleri mirasbırakan ... tarafından dosyaya ibraz ettikleri köy senedine istinaden satın alındığını, mirasbırakan ...'ın hayvan otlatmak suretiyle taşınmazı kullandığını ve sağlığında davacılara verdiğini, yol geçince taşınmazın bölündüğünü, sınır komşularının da davacıların ailesi olduğunu, davacıların 1970'ten beri davaya konu taşınmaza sahip çıktıklarını, koruduklarını, İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporlarına itibar edilmeyip tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına itibar edildiğini, oysa mahalli bilirkişilerin kadastrodan seneler önce ve dava tarihinden 20 yıl önceye kadar davacıların taşınmazı hayvan otlatmak ve diğer işleri için kullandıklarını belirttikleri, davacıların mirasbırakanlarının zilyetliklerine de dayandıklarını, hava fotoğraflarında taşınmaz üzerinde ağaçların göründüğü ve kullanıma uygun olduğu belirtildiği, mirasbırakanın ağaç dikmesi karşısında taşınmazın hali arazi olarak kabulünün yerinde olmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre keşifte 3 mahalli bilirkişi bulunması gerekirken sadece 1 mahalli bilirkişinin beyanının alındığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2022 tarihli ve 2021/90 Esas, 2022/315 Karar sayılı kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.12.2023 tarihli ve 2023/940 Esas, 2023/1477 Karar sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazın davalı Hazine adına hali arazi vasfıyla tespitinin itiraz edilmeksizin 20.05.2011 tarihinde kesinleştiği, davacıların davaya konu taşınmazda kadastro tespitinden önce tarımsal faaliyeti bulunmadığı, sadece hayvan otlattıklarının mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla sabit olduğu, yalnızca hayvan otlatmanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddelerindeki iktisaba yeterli olmadığı, davacıların ekonomik amacına uygun zilyetliklerinin bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki benzer sebeplere yer vermiş ve davaya konu taşınmaza davacıların zaman zaman mısır ve fındık ektiklerini ancak verim alamadıklarını, davacıların mirasbırakanlarının haricen satın almasına dayandıklarını, davaya konu taşınmazın davacılara ait taşınmazlarla bütünlük teşkil ettiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 16/C, 17 nci maddeleri,

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ... Mahallesinde kain 545 ada 1 parsel sayılı taşınmazın senetsizden 09.03.2011 tarihinde 3.451,58 m2 yüz ölçümüyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, dava dışı ...'in tespite itirazının Komisyonca reddi sonrasında tespitin 19.05.2011 tarihinde kesinleştiği, dosya kapsamındaki jeodezi ve fotogrametri bilirkişisinin raporunda incelenen 1956, 1973, 1986 ve 2006 tarihli hava fotoğraflarına göre taşınmazın çıplak arazi görünümünde olduğu, sınırlarının belirgin olmadığının anlaşıldığı, ziraat bilirkişisinin raporuna göre taşınmazda eskiden beri tarım olmadığı, toprağının tuzluluk, alkalilik ve taşlılık probleminin olduğu, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların davacıların dava konu taşınmazı hayvan otlatmak için kullandıklarına dair beyanları doğrultusunda dava konusu taşınmaz üzerinde imar-ihyanın gerçekleşmediği, yalnızca hayvan otlatma şeklindeki kullanımın da ekonomik amacına uygun zilyetlik olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 17 nci maddeleri ile 4721 sayılı Kanun'un 713 üncü maddesindeki koşulların gerçekleşmemesi nedeniyle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davacılar temyiz harcını peşin yatırdığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...