Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1235 E. 2025/2083 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, satın aldığı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu iddia ettiği komşu parselin bir bölümünün tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde kadastro öncesinde herhangi bir zilyetliğinin bulunmadığı ve davacının iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3200 E., 2023/2775 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırklareli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/231 E., 2021/283 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Kofçaz ilçesi, ... köyünde bulunan 101 ada 209 parsel sayılı taşınmazın satın alma yoluyla davacıya ait olduğunu, davacının taşınmazının devamı niteliğinde olan taşınmaz bölümünün 101 ada 206 parsel içerisinde tespit edildiğini, taşınmazın davacının murisleri tarafından işlendiğini belirterek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunduğunu, dava konusu taşınmazın davalının murisi tarafından uzun yıllar kullanıldığını, davacının kadastro tespitine itiraz etmediğini, dava tarihine kadar da itirazı olmadığını, orman idaresine tapulu kesim başvurusu yapılması üzerine dava açıldığını, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazda davacı yan lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığı, davacının dava dilekçesinde tüm taşınmaza yönelik dava açtığı, sonrasında ıslah ile talebini daraltmak suretiyle taşınmazın 4.147,00 m2'lik bölümünü talep ettiği, bu bölüm dışındaki taşınmaz bölümleri bakımından beyanının davadan feragat anlamına geldiği, davacının iddialarını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından 101 ada 206 parsel sayılı taşınmazın esasında hisselerini satın aldığı 101 ada 209 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu bildirilerek tapu iptali ve tescil istemli davanın açıldığı, davacının 21.06.2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde anlaşmazlığın krokilerde (C) harfi ile gösterilen 4.147,00 m2 ağaçlık alana ilişkin olduğunu bildirerek 101 ada 206 parsel içerisindeki davalı adına tescil edilmiş 4.147,00 m2 ağaçlık alanın tapusunun iptali ile adına tescil talep ettiğini bildirdiği, davacının bu talebinin, talebin daraltılması niteliğinde olduğu, dilekçenin talebin daraltılması olarak görülmemesi halinde ise ıslah niteliğinde kabul edilmesi gerekeceği, bu nedenle davacının talebinin davadan kısmi feragat olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla Mahkemenin bu konudaki gerekçesinin yerinde olmadığı, davacının bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 4.147,00 m2 ağaçlık alana ilişkin tapu iptali ve tescil talebinin ise davacının dava konusu taşınmaza komşu 101 ada 209 parsel sayılı taşınmazı, taşınmaz ... ve ... (tespit tutanağına göre taşınmazı satış yolu ile edinmişlerdir) adına kayıtlı iken 14.08.2013 tarihli satış ve birleştirme sonucu çaplı olarak satın aldığı ve malik olduğu, davacıya mirasen intikal eden hisse bulunmadığı, gerek davacının gerekse önceki maliklerin dava konusu 4.147,00 m2'lik kısımda kadastro öncesi herhangi bir zilyetliklerinin olmadığı, tespit tutanağına göre Ali oğlu Mustafa Yakut'un ceddinden intikalen ve verese arasında taksimen gelme yerlerinden olduğu ve 20 yılı aşkın bir zamandan beri nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda bulunduğu, bu durumun aksinin davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesi ile Yerel Mahkemece davacının davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davanın reddine ilişkin karar sonuç itibarıyla doğru olduğundan, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilerek gerekçe yönünden hükmün düzeltilmesi suretiyle davanın reddine ilişkin yeniden hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalarını daraltmalarının Mahkemece feragat olarak yorumlanmasının isabetsiz olduğunu, tanık ve bilirkişi beyanlarının Mahkemece yok sayıldığını, tanıklarca dava konusu bölümün davacıya ait olduğunun beyan edildiğini, Mahkemece bilirkişi raporlarının yok sayıldığını, verilen kararın usule aykırı ve yanlış değerlendirme ile verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu, Kofçaz ilçesi, ... köyünde bulunan 101 ada 206 parsel sayılı 21952,15 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Kırklareli 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

17.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.