Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1319 E. 2025/2744 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin tapuya tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine iktisap koşullarının oluştuğu, dava konusu taşınmaz bölümlerinin yol vasfı taşımadığı ve davacı tarafından zilyetliğinin bulunduğu gözetilerek mahkemenin tapu tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/59 E., 2022/343 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; .... ilçesi ... köyünde bulunan 103 ada 368 parsel sayılı taşınmaza malik olduğunu, 103 ada 367 parsel sayılı taşınmazda ½ malik olduğunu, 368 parsel sayılı taşınmazın 54,00 m2'lik kısmının, 367 parsel sayılı taşınmazın 94,00 m2'lik kısmının yolda kaldığını, bu kısımlara zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmaz bölümlerinin ilgili parsellere eklenerek tapuya tescilini istemiştir.

Yargılama sırasında davacı, fen bilirkişi raporunda belirtilen miktarlar üzerinden dava dilekçesini ıslah ettiğini 368 parsel sayılı taşınmaza 63,08 m2, 367 parsel sayılı taşınmaza 104,88 m2'lik kısmın eklenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacı lehine iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.02.2016 tarih 2013/347 Esas, 2016/49 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, 18.03.2015 tarihli teknik krokide (A) harfi ile gösterilen 63,08 m2'lik kısmın 103 ada 368 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacı adına, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 104,88 m2'lik kısmın 103 ada 367 parsel sayılı taşınmaza eklenerek bu parseldeki malikler adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.12.2019 tarihli 2016/14256 Esas- 2019/8346 Karar sayılı kararı ile; 103 ada 367 parsel sayılı taşınmazın müşterek mülkiyete konu olup davacı dışında paydaşların davada taraf olmadığı, davanın niteliği itibarıyla yargılama neticesinde verilecek hükmün tüm paydaşların hukukunu etkileyeceğinden diğer paydaşların dava da yer alması gerektiği, taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olduğundan davacı dışındaki paydaşlarının yöntemince davaya katılımlarının sağlanması için davacı tarafa süre verilmesi, TMK’nın 713/4-5. maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yapılması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.

Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; fen bilirkişi raporunun krokisinde (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımların zeminde yol olduğuna dair herhangi bir iz ve işaret bulunmadığı, bu kısımların 367 ve 378 parselle bir bütünlük oluşturduğu, yol ile dava konusu taşınmaz bölümleri arasında doğal ve yapay sınırın mevcut olduğu, sınırda bulunan ağaçların 80 yaşında olduğu, davalı Köy Tüzel Kişiliğinin davayı kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne 18.03.2015 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 63,08 m2'lik kısmın fen bilirkişi raporundaki paylar oranında davacılar adına, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 104,88 m2'lik kısmın fen bilirkişi raporundaki paylar oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece davacının talebinden fazlasına hüküm kurulduğunu, davacı taraf lehine kanunda aranan yasal şartların oluşmadığını, yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğunu belirterek ve re'sen görülecek nedenler ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

Dava konusu taşınmaz bölümleri, .... ilçesi .... köyünde 2007 yılında yapılan kadastro çalışmalarında yol olarak tescil harici bırakılmıştır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince temyiz eden Hazineden harç alınmasına yer olmadığına

Dosyanın Devrek 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

28.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.