"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2730 E., 2023/2159 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/236 E., 2023/224 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacıların murisi ...'ın 13.04.2009 tarihinde satın aldığı 572 ada 321 parsel sayılı 1 nolu bağımsız bölümde davacılar ve murisin birlikte yaşadıklarını, murise kendisini yüklenici olarak tanıtan davalı ... ile murisin dava konusu taşınmaza bina yapılması ve 2. katının da murise verilmesini kararlaştırdıklarını, bu kapsamda Bornova 3. Noterliğinin 06.06.2017 tarih ve 18033 yevmiye sayılı vekaletnamesinin düzenlediğini, ancak davalı ...'un ertesi gün muris ...'e gelerek yeniden imza atılması gerektiğini belirterek murisi tekrar notere götürdüğünü ve muristen dava konusu taşınmazın satış yetkilerini içerir bir vekaletname daha aldığını, davalı ...’un bu vekaletname ile taşınmazı 08.06.2017 tarihinde davalı ...'e, davalı ...’ın 02.10.2017 tarihinde davalı ...'ye, 10.07.2018 tarihinde de davalı ...’nin davalı ...’a taşınmazı temlik ettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların el ve işbirliği içinde hareket eden kişiler olduklarını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; davalı ...'ın iyiniyetli 3. kişi olduğunu, eşinin yüklenici olduğunu ve yatırım amacıyla evi davalı ...'den satın aldığını, davacıların murisi ile davalı ... arasındaki iç ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın iddiasının aksine dava konusu yeri gezip görerek satın aldığını, 240.000,00 TL ödeme yaptığını, dava konusu taşınmazda davacı tarafın iddiasının aksine kiracının oturduğunu ve davalının ihtarı üzerine kiracının evi tahliye ettiğini ve bu ... davacıların dava konusu taşınmazı işgal ettiğini, davalının davalı ...'u tanımadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya karşı cevap vermemiş; aşamada davalı ... taşınmazı davalı ...'dan satın aldığını, 54.000,00 TL satış bedeli ödediğini, davalı ...'u tanıdığını ancak akrabalığının olmadığını, devir sırasında taşınmazı muris ... ile ...'un kendisine gösterdiğini murisin taşınmazın satılacağını bildiğini, satış bedelini ...'a verdiğini, yatırım amacıyla aldığından daha sonra sattığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, vekil ile diğer davalıların iş birliği içerisinde hareket ettikleri ve taşınmazı en son satın alan davalı ...'ın iyiniyetli 3. kişi olmadığı, TMK'nın 1023. maddesindeki koruyuculuktan yararlanamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2023 tarihli ek kararı ile davalının muhtıraya rağmen yasal süre içerisinde nispi istinaf karar harcının tamamlanmadığı gerekçesi ile HMK'nın 344. maddesi uyarınca davalı tarafın istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen 18.07.2023 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; HMK'nın 190. ve TMK'nın 6. maddesi uyarınca iddianın usulünce kanıtlanamadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf isteğinin HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 18.07.2023 tarihli ek kararın değerlendirilmediğini, davalının süresi içinde muhtırada belirtilen nispi harcı yatırmadığını, dava konusu taşınmazın 13 aylık bir süreçte rayiç bedellerin çok altında değerlerle 3 defa el değiştirdiğini, davalıların hiçbirinin satış bedeline ilişkin belge ibraz etmediklerini, davacıların 08.06.2017 tarihinden bu yana taşınmazdan tahliye edilmeye çalışılmadığını ve kendilerinden kira talep edilmediğini, taşınmazın hiçbir zaman kiraya verilmediğini, soruşturma dosyasında davalıların çelişkili beyanlarından da kötü niyetli olduklarının anlaşıldığını, taşınmazın gerçek değeri ile davalılara satış tarihindeki değeri arasında fahiş fark olduğunu, kısa aralıklarla taşınmazın üç defa el değiştirdiğini, iddianın kanıtlandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın “Harç ve giderlerin yatırılması” başlıklı 344. maddesinde “(1) İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” ve “İstinaf dilekçesinin reddi” başlıklı 346. maddesinde “(1) İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344. maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. (2) Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2023 tarihli ek kararı ile davalının muhtıraya rağmen yasal süre içerisinde nispi istinaf karar harcını tamamlamadığı gerekçesi ile davalının istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş ve 18.07.2023 tarihli ek karara karşı davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ancak Bölge Adliye Mahkemesince 18.07.2023 tarihli ek karara yönelik davalının istinaf başvurusu değerlendirilmeden İlk Derece Mahkemesinin 08.06.2023 tarihli asıl kararı üzerinden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir.
Hal böyle olunca, öncelikle İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2023 tarihli ek kararının değerlendirilmesi, bundan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken HMK’nın 346. maddesindeki düzenlemeye aykırı olacak şekilde 18.07.2023 tarihli ek karar göz ardı edilerek davalının asıl karara yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek hâlinde temyiz eden davacılara iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.