"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1126 E., 2024/4 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Göksun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/390 E., 2023/126 K.
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen kadastro öncesi hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın birleştirilen dosya davacısı ... vekili ile asıl dosya davacıları ... ve arkadaşları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleştirilen dosya davacısı ... vekili ile asıl dosya davacıları ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; dava konusu 1300 sayılı parselin bir bölümünün kendilerine ait olduğunu, bu bölümün evveliyatında köy boşluğu olduğunu, kadastro sırasında 1300 parsele eklendiğini ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının bir kısmının tefrik edilerek davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.
2.Birleştirilen dosya davacısı ... vekili dava dilekçesinde; davacının dava konusu yeri babasından devraldığını, kesintisiz 50 yıldır zilyetliklerinin bulunduğunu, davalının sınırlarının davalının davayı kabul ettiği yerde bulunduğunu öne sürerek Mahkemenin 2019/390 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi talebi ile birlikte davalı ... adına tescil edilen taşınmaz kayıtlarının iptaline, krokide gösterilen taşınmazın davacı ... adına tescilini karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuş ise de davalı asıl ve davalı vekili 19.11.2021 tarihli keşifte davalının davayı kabul ettiğini bildirmişler, ayrıca 09.12.2021 tarihli celsede ise davalı vekili keşifteki beyanlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davalının kabul beyanının dava şartı olan hak düşürücü süreden önce değerlendirilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen dosya davacısı ... vekili ile asıl dosya davacıları ... ve arkadaşları vekili stinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
1.Birleştirilen dosya davacısı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Karaca Ailesine ait olduğunu, davanın yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Asıl dosya davacıları ... ve arkadaşları vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının davayı kabul ettiğini, kabul beyanının taraflar arasında ihtilafı sona erdiren hukuki tasarruf olduğunu, ayrıca yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının kabul beyanının değerlendirilebilmesi için davanın dava şartlarına uygun olarak açılması ve o davada işin esasına girilmiş/girilebilmiş olması gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi benimsenmiş, birleştirilen dosya davacısı ... vekili ile davacılar ... ve arkadaşları vekilinin istinaf başvurularının ayrı yarı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen dosya davacısı ... vekili ile asıl dosya davacıları ... ve arkadaşları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Birleştirilen dosya davacısı ... vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
2.Asıl dosya davacıları ... ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere, 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 308 inci maddesi, “Davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.”; 309/2 nci maddesi, "Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir."; 311 inci maddesi, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
Somut olayda; davaya konu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağının 22.10.1979 tarihinde kesinleştiği, davacılar ... ve arkadaşları tarafından tapu maliki davalı ...'a karşı davanın 01.11.2019 tarihinde hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, ancak davalı asıl ve davalı vekilinin 19.11.2021 tarihli keşifte davalının davayı kabul ettiğini bildirdikleri, 09.12.2021 tarihli celsede ise davalı vekilinin keşifteki beyanlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini beyan ettiği; öte yandan, birleştirilen dosya davacısı ... vekilinin 21.02.2022 ve 06.05.2022 tarihli dilekçeler ile tapu maliki davalı ...'a karşı kadastro öncesi nedenlere dayanarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, hak düşürücü süre dava şartı olsa da yukarıda değinilen olgular yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ile birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle kesin hükmün sonuçlarını doğuran davalının kabul beyanına değer verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, her ne kadar birleştirilen dava yönünden hak düşürücü süre nedeniyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetli ise de; asıl dava yönünden, davanın niteliği itibariyle kamu düzeni ile ilgili bulunmadığı, davada taraf olmayan kişilerin haklarını etkilemeye yönelik bir istek de içermediği ve kabul beyanının hak düşürücü sürenin önüne geçeceği gözetilerek davalının kabul beyanı çerçevesinde bir karar verilmesi yerine davanın hak düşürücü süre yönünden reddedilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Birleştirilen dosya davacısı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
2. Asıl davada davacılar ... ve arkadaşları vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde asıl davada davacılara iadesine,
Birleştirilen dosya davacısı ... yönünden; harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.