"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/54 E., 2015/505 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda, kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı Hazine temsilcisi; çekişme konusu 365 ada 101 ve 366 ada 12 parsel sayılı taşınmazların Toprak Tevzi Komisyonunca Hazine adına oluşturulan tapu kayıtları kapsamında kaldığı iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil isteğiyle dava açmıştır.
2. Yargılama sırasında ...; irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 365 ada 101 parsel sayılı taşınmaz yönünden davaya katılmıştır.
II. CEVAP
Davalılar; 366 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kendilerine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, 365 ada 101 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise müdahilin davasını kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2014 tarihli, 2012/317 Esas, 2014/91 Karar sayılı kararıyla; 365 ada 101 parsel sayılı taşınmaz yönünden asli müdahil lehine 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 46. maddelerinde yazılı iktisap koşullarının oluştuğu, 366 ada 12 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının hukuki kıymetini yitirdiği gerekçesiyle davanın Hazine yönünden reddine, katılan yönünden kabulüne ve çekişme konusu 365 ada 101 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptaliyle katılan ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.12.2014 tarih, 2014/11862 Esas, 2014/16134 Karar sayılı kararıyla;
1. Davacı Hazine vekilinin 366 ada 12 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddiyle bu parsel yönünden usul ve yasaya uygun olan davanın reddine ilişkin hükmün onanmasına karar verilmiş,
2. Dava konusu 365 ada 101 parsel sayılı taşınmazın ise zeminde eylemli mera ile komşu olduğu anlaşılmakla bu parsel yönünden yöntemince mera araştırması yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar
Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu 366 ada 12 parsel yönünden verilen karar onandığından bu parsele yönelik yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 365 ada 101 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davacı Hazine dayanağı tapu kaydının oluştuğu tarihten evvel asli müdahil yararına irsen intikalen zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle çekişme konusu 365 ada 101 parsel sayılı taşınmaza yönelik Hazinenin davasının reddine, asli müdahilin davasının kabulü ile çekişmeli taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptaliyle katılan ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve araştırma sonucunda hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
1. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi, "4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar, bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur" hükmünü içermektedir. Buna göre, 4753 sayılı Yasa uyarınca Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncesi itibariyle özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunması ve tescil tarihi itibariyle zilyetleri yararına 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur.
2. Somut olayda Mahkemece yazılı şekilde davanın asli müdahil yönünden kabulüne karar verilmiş ise de yöntemince mera araştırması yapılmamış, bozma ilamında açıkça belirtildiği halde ziraat mühendisi bilirkişi raporunda taşınmazın toprak yapısı itibariyle özel mülkiyete konu olup-olmadığı, komşusu eylemli mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup-bulunmadığı belirlenmemiş, taşınmazın niteliğinin tespiti hususunda hava fotoğraflarından istifade edilmemiştir.
3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varabilmek için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin tüm evraklar ikmal edilmeli, çekişmeli taşınmaz yönünden Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre toprak tevzi tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.
4. Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
5. Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, mera vasfında olup olmadığı ya da mera niteliğindeki taşınmazdan kazanılıp kazanılmadığı, mera vasfında değil ise veya komşu mera parselinden kazanılmamış ise kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten geriye doğru müdahil taraf ve bayilerinin maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kadastro paftası ile toprak tevzi paftasının ölçekleri çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan dava konusu taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığı, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını, meradan açılan bir yer olup olmadığını, meranın devamı niteliğinde olup olmadığını, taşınmaz üzerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Kangal Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
22.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.