"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1821 E., 2023/1840 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/77 E., 2021/222 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı İdare vekili; dava konusu 258 ada 92 parsel sayılı Ayasofyay-ı Kebir Vakfından icareli taşınmazın 8/32 payının Aram oğlu İsak, 8/32 payının Aram oğlu İsrail, 1/32 payının Baruh oğlu Şara, 1/32 payının Baruh kızı Şultana, 1/32 payının Baruh oğlu Rahil, 2/160 payının Baruh oğlu İsak, 2/160 payının Baruh oğlu Davit adlarına kayıtlı olduğunu, taşınmaz mutasarrıfının gaip olması nedeniyle İstanbul 1. Sulh Hukuk Hakimliğinin 05.03.1993 tarihli 1993/20 Esas, 1993/59 Karar sayılı ilamı ile kayyım tayin edildiğini, araştırmalara rağmen maliklerin bulunmadığını 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi gereğince taşınmazın vakfına dönmesi gerektiğini ileri sürerek 258 ada 92 parsel sayılı taşınmazın toplam 99/160 payının tapu kaydının iptali ile Ayasofyay-ı Kebir Vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 10 yıllık süre dolduğundan Hazine adına tescil edilmesi, vakfın niteliğinin araştırılması ve tavize tabi olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, 2/160 pay sahibi Baruh oğlu İsak hakkında kayyım kararı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesine göre taşınmazın vakfına dönmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın infaza elverişli olmadığı, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden de düzeltilmesi gerektiğinden davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Ancak, HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hâkimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
O halde, dava konusu 258 ada 92 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “1/32 payı Baruh kızı Şara” ve “2/160 payı Banuh oğlu İsak” adına kayıtlı olduğu halde infazda tereddüt yaratacak şekilde Baruh oğlu Şara ve Baruh oğlu İsak şeklinde hüküm tesisi isabetli değildir.
Ne var ki anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,
Kamu düzeni yönünden re'sen yapılan temyiz incelemesi sonunda, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “Baruh oğlu Şara” ibaresinin yerine “Baruh kızı Şara” ibaresinin ve “Baruh oğlu İsak” ibaresinin yerine “Banuh oğlu İsak” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.