"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/59 E., 2023/210 K.
Kangal Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; dahili davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... ... vekili dava dilekçesinde; 103 ada 13, 52, 53; 104 ada 32, 34, 89; 105 ada 5; 108 ada 9; 110 ada 46; 114 ada 16; 117 ada 230 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti sırasında müvekkilinin kardeşleri olan davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, bilahare müvekkilinin kardeşlerinin muvazaalı şekilde bu taşınmazları müvekkilinin amcasının oğlu olan diğer davalılara satarak tapudan devrettiğini, oysa dava konusu taşınmazların tamamının müvekkilinin murisi olan ... ...’dan geldiğini, ...’nin ölümünden sonra taşınmazların müvekkilinin kardeşleri tarafından kullanıldığını, kadastro tespiti sırasında müvekkilinin köyde olmaması ve kadın olması sebebiyle taşınmazlarda müvekkiline pay verilmediğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile ...’nin tüm mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
Dava konusu 105 ada 5, 110 ada 46 ve 114 ada 16 parsel sayılı taşınmazların yargılama sırasında ...’ye satılması üzerine, davacı vekili 30.06.2014 havale tarihli dilekçe ile; söz konusu taşınmazların müvekkilinin amcasının oğlu olan davalılar ... ve ... tarafından, yine müvekkilinin diğer amcasının oğlu olan ...’un damadı ...’ye satıldığını, ...’ın taraflar arasındaki davadan haberdar olduğunu, davalıların zarar görmemesi için bu taşınmazları kötü niyetli olarak satın aldığını, esasen ortada gerçek bir satış olmadığını ileri sürerek Mahkemece ...’nin davaya dahil edilmesini, 105 ada 5, 110 ada 46 ve 114 ada 16 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile ... ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiş ve 10.12.2014 tarihli celsede davacı vekili 103 ada 13 parsel ve 104 ada 34 nolu parseller ile ilgili davadan feragat etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; kadastro tespiti sırasında kardeşi olan davacı ... ... ile davacının eşi ... adına da taşınmaz tespit edildiğini, kendisinin polis memuru olması ve taşınmazların bulunduğu köyde yaşamaması sebebiyle adına tespit ve tescil edilen taşınmazların kardeşi ... tarafından kullanıldığını, hasılatın ve destekleme payının ... tarafından alındığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ...; dava konusu 105 ada 5, 110 ada 46 ve 114 ada 16 parsel sayılı taşınmazları ...’dan satın aldığını, köyde 10 yıl boyunca çiftçilik yaptığını ancak 4-5 yıldır çiftçilikle uğraşmadığını, söz konusu taşınmazları buğday ekmek için satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/98 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında, dava konusu 103 ada 52, 53; 104 ada 32, 89; 108 ada 9 ve 117 ada 230 parsel sayılı taşınmazların aynı zamanda Kadastro Mahkemesinde de davalı olduğu gerekçesiyle bu taşınmazlara yönelik olarak açılan davanın eldeki davadan tefrikine karar verildikten sonra yargılamaya devam olunmuş; Mahkemenin 10.12.2014 tarihli ve 2013/98 Esas, 2014/439 Karar sayılı kararıyla; davanın, muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu, eldeki davanın 15.04.2013 tarihinde açıldığı, dava konusu taşınmazların ise ...'ye 17.05.2013 tarihinde satıldığı, dava konusu taşınmazların köyde bulunduğu gözönüne alındığında, böylesine küçük bir yerde dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak dava açıldığının bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ...'nin dava konusu yerlerin davalık olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığı, özellikle ...'nin çiftçilik ile uğraşan birisi olmaması, Belediyede zabıta oluşu da dikkate alındığında, Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesi gereğince iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceği, hatta ...’ın eşi ve dolayısıyla akraba olduğu kişilere ait bir anlaşmazlığı bilmeden böyle bir alım gerçekleştirmesinin de hayatın olağan akışına uygun olmadığı, tüm bu nedenle dava konusu taşınmazlar ile ilgili olarak tapudan yapılan devirlerin muvazaalı olduğunun açık olduğu, eldeki dava dava konusu taşınmazların ... ... mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemiyle açılmış ise de kimse hakkından fazlasını tasarruf edemeyeceğinden, sadece muvazaa nedeniyle davacının muristen gelen hissesi oranında dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline karar vermek gerektiği, yine dava konusu 103 ada 13 ve 104 ada 34 numaralı parsel sayılı taşınmazların Kadastro Mahkemesinde dava olduğu ve henüz taşınmazların tapu sicilinin oluşmadığı anlaşılmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin (ı) bendi gereğince, daha önceden açılmış ve derdest olan bir davanın bulunduğu göz önünde bulundurularak bu taşınmazlara yönelik olarak açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği belirlenip davanın kısmen kabulü ile 105 ada 5, 110 ada 46 ve 114 ada 16 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacının murisi olan babası ... ...'ın veraset ilamındaki payı olan 3/16 oranında iptal edilerek davacı adına kayıt ve tesciline, kalan miktarın dahili davalı ... üzerinde bırakılmasına, 103 ada 13 ve 104 ada 34 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine Dairenin 02.06.2022 tarihli ve 2021/4566 Esas, 2022/4433 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan değerlendirmenin dosya kapsamına uygun bulunmadığı, davacı ... ...'un dava ve temyize konu taşınmazların murisi olan babası ... ...’dan geldiğini, taşınmazlarda kendi miras payının da olduğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kaydının iptali ile ... ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesi istemiyle dava açtığı, dava ve temyize konu taşınmazların tapu kayıt maliki olan ...'nin davacının murisi ... ...’ın terekesine karşı 3. kişi konumunda olduğu, muris ...’nin ölüm tarihi itibariyle terekesinin Türk Medeni Kanunu'nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve ...’nin dosya arasında bulunan veraset ilamından murisin davacı dışında başkaca mirasçıları da bulunduğu anlaşıldığına göre davaya tereke adına devam edilebilmesi için murisin tüm mirasçılarının davada taraf olması veya muvafakatlerinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde ise terekeye temsilci atanmasının zorunlu olduğu, davacıya, murisin diğer mirasçılarının da muvafakatlerinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde terekeye temsilci tayin ettirilmesi konusunda süre ve imkan tanınması, bu şekilde aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde işin esası yönünden inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan işin esasına girilerek kimsenin hakkından fazlasını tasarruf edemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, kabule göre de Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrası davacı tarafından 10.12.2014 tarihinde Mahkeme veznesine 1.462,00 TL tamamlama harcı yatırılmış olmasına rağmen, Mahkemece harç ve vekalet ücretine hükmedilirken davacı tarafından yatırılan tamamlama harcının nazara alınmamış olmasının isabetsiz olduğu, yine dava konusu 103 ada 13 ve 104 ada 34 parsel sayılı taşınmazların halihazırda Kangal Kadastro Mahkemesinin 2009/427 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu ve taşınmazların kadastro tespitinin henüz kesinleşmediği, Mahkemece bu taşınmazlar yönüyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin (ı) bendi gereğince daha önceden açılmış ve derdest olan bir dava bulunması nedeniyle bu taşınmazlara yönelik olarak açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, davacının bu taşınmazlara ilişkin temyiz itirazı bulunmadığından bu hususun bozma konusu yapılmadığı ve bozma nedenine göre diğer hususların incelenmediği belirlenerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilinin tarafların annesi olan mirasbırakan ... ...'ın veraset ilamını sunduğu, mirasçıların dosyada taraf olarak bulundukları, tarafların aynı zamanda muris ... ...'ın da mirasçıları olduğunun görüldüğü ve bozma kararındaki eksiklikler giderilerek davanın kabulü ile dava konusu parsellerden dahili davalı ... adına kayıtlı olan 110 ada 46 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve fen bilirkişisi ... ... tarafından düzenlenen 17.11.2014 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide kırmızı renk ile gösterilen 43.035,04 m2'lik kısımın tapu kaydının iptali ile davacının annesi ... ...'ın veraset ilamındaki payı oranı olan 1/4 oranında iptal edilerek davacı adına kayıt ve tesciline, kalan miktarın dahili davalı ... üzerinde bırakılmasına, dava konusu parsellerden dahili davalı ... adına kayıtlı olan 114 ada 16 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve fen bilirkişisi ... ... tarafından düzenlenen 17.11.2014 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide kırmızı renk ile gösterilen 511,07 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacının annesi ... ...'ın veraset ilamındaki payı olan 1/4 oranında iptal edilerek davacı adına kayıt ve tesciline, kalan miktarın dahili davalı ... üzerinde bırakılmasına, dava konusu parsellerden dahili davalı ... adına kayıtlı olan 105 ada 5 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve fen bilirkişisi ... ... tarafından düzenlenen 17.11.2014 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide kırmızı renk ile gösterilen 38.756,67 m2'lik kısımın tapu kaydının iptali ile davacının annesi ... ...'ın veraset ilamındaki payı olan 1/4 oranında iptal edilerek davacı adına kayıt ve tesciline, kalan miktarın dahili davalı ... üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Dahili davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; zabıta memuru olduğunu ve aynı zamanda uzun süredir çiftçilik yaptığını, davaya konu taşınmazların davalı olduğunu bilmeden satın aldığını, mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların davalı olup olmadığı ya da bu hususta bilgilerinin olup olmadığı hususunda tam ve yeterli bilgi alınmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda Sivas ili, Kangal ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 105 ada 5 parsel sayılı 38.756,67 metrekare, 110 ada 46 parsel sayılı 43.035,04 metrekare ve 114 ada 16 parsel sayılı 511,07 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... adına tespit ve 16.06.2009 tarihinde tescil edilmiş; bilahare 09.05.2012 gününde 105 ada 5 ve 110 ada 46 parsel sayılı taşınmazlar eşit paylarla ... ve ... adına, 114 ada 16 parsel sayılı taşınmaz ise ... adına satılarak tescil edilmiştir. Yargılama sırasında 17.05.2013 tarihinde ise taşınmazların tamamı ...'ye satılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile bozma kararında belirtilen gerekçelere ve özellikle davaya konu taşınmazların muris ... ...'dan geldiği gözetilerek 1/4 pay oranında karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına, eldeki kararın sadece dahili davalı tarafından temyiz edildiğinin anlaşılmasına göre karar usul ve kanuna uygun olup dahili davalı ...'nin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dahili davalı ...'nin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 246,65 TL fazla yatırılan harcın istek halinde temyiz eden dahili davalıya iadesine,
Dosyanın Kangal Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.