Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1622 E. 2024/3011 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tapu iptali ve tescil davasında, toplulaştırma nedeniyle parsel numaralarının değişmesi sonucu hükmün infaz edilememesi üzerine yapılan tavzih talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümde belirtilen parsel numarasının toplulaştırma sonrası değişmesi ve hükmün bu haliyle infaz edilemez olması nedeniyle, dava konusu taşınmazın bulunduğu parselin yeniden keşif yapılarak tespiti gerekirken tavzih talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

EK KARAR TARİHİ : 06.09.2023

HÜKÜM : Tavzih Talebi Ret

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen davanın kabulüne ilişkin karar Dairece onanmış, taraflarca karar düzeltme kanun yoluna başvurulmadığından hüküm 03.02.2023 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacılar vekilinin tavzih talebi üzerine Mahkemece 06.09.2023 tarihli ek kararla davacı tarafın tavzih talebi reddedilmiştir.

Mahkemenin 06.09.2023 tarihli ek kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili tavzih talebine ilişkin dilekçesinde; davacılara ait Muş İli Merkez İlçesi ... Köyü 325 parsel sayılı taşınmaza bitişik 40 dönüm taşınmazla ilgili kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak tescil davası açtıklarını, yargılama sırasında yapılan toplulaştırma işlemleri neticesinde taşınmazın ... Köyü 103 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığının ilgili Tapu Müdürlüğünden bildirildiğini, Mahkemece ... Köyü 103 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 40.000 m2 taşınmazın davacılar adına tesciline karar verildiğini, Mahkemenin kabule ilişkin kararının deracattan geçerek kesinleştiğini ancak 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava dışı üçüncü kişiler adına tapu kaydının bulunması nedeniyle hükmün infaz edilemediğini ileri sürerek dava konusu yerin Muş İli Merkez İlçesi ... Mahallesi 189 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olarak düzeltilmesi yönünde tavzih talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; tavzih talebinin reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.09.2023 tarihli ek kararıyla; davacıların tescil taleplerinin kabulüne ilişkin Mahkeme kararının Yargıtay denetiminden geçerek 03.02.2023 tarihinde kesinleştiği, hakimin hükmü vermekle o davadan elini çektiği ve yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz/istinaf edilip bozulmadıkça/kaldırılmadıkça verilen hükmü hiçbir biçimde değiştiremeyeceği gerekçesiyle davacıların tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; tavzih talebindeki beyanlarını tekrar ederek tavzih talebinin reddine ilişkin ek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tavzih istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bilindiği üzere; hükümlerin tavzihi, hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi hâlinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur. Nitekim HMK'nın 305 inci maddesi ile “(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez” hükmü düzenleme altına alınmıştır.

2. Hâkim, karar verdikten sonra kanun yollarına başvurulup bozulmadığı sürece kendiliğinden veya tarafların talebi olsa dahi kararını değiştiremez. Bu kural, ilk derece mahkemeleri kadar üst derece mahkemeleri için de geçerlidir. Ancak istisnai hâllerde hüküm açık değil ise veya hüküm fıkraları birbirine aykırı ise ya da uygulanmasında tereddütler oluşturacak nitelikte ise bu hâlde belli koşullarda hüküm tavzih edilebilir. Öğretide tam bir fikir birliği içerisinde kabul edildiği üzere tavzih yolu ile ancak hükümdeki kapalılık, açık olmayan hâl, tereddüt ya da çelişki ortadan kaldırılabilir. Ancak tavzihle hükümde belirtilen haklar ve borçlar sınırlandırılamayacağı gibi genişletilemez ve değiştirilemez. Bu noktada mahkeme daha önce unutulan bir hususu hükme ekleyemez veya hükümden çıkaramaz. Tavzihin amacı hükmü değiştirmek, unutulan bir hususu hükme eklemek veya hükümde taraf olan birini taraf konumundan çıkarmak ya da hükümde taraf olmayan birini taraf konumuna sokmak değildir. Tavzihin amacı, hükmü açıklamak, icrasındaki tereddüdü gidermek veya birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa bu aykırılığı gidermektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.03.2022 tarihli ve 2022/10-183 Esas, 2022/294 Karar sayılı kararı, § 9).

3.Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması için, tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir (YHGK’nun 08.05.2013 tarihli ve 2012/1-1627 Esas, 2013/676 Karar sayılı kararı).

4.Somut olayda; davacıların kendilerine ait Muş İli Merkez İlçesi ... Köyü 325 parsel sayılı taşınmaza bitişik taşınmazla ilgili kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak tescil davası açtığı, yargılama sırasında toplulaştırma işlemi ile dava konusu yerin ... Köyü 103 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığının anlaşılması üzerine Mahkemece bu parsel içinde fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 40.000 m2 yüz ölçümlü taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verildiği ve Dairenin onama kararı sonrası kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.

5.Davacılara ait 325 parsel sayılı taşınmazın 07.09.2021 tarihinde toplulaştırma işlemi sonrası 242 ada 5 parsel sayılı taşınmaz olduğu, dava konusu yerin hükme esas alınan 12.02.2020 tarihli fen bilirkişi raporunda 325 parsel (yeni 242 ada 5 parsel) sayılı taşınmazın güney sınırında kaldığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün parsel sorgu uygulamasında bu taşınmazın toplulaştırma işlemi ile ... Köyü 189 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olarak 54.469,29 m2 yüz ölçümüyle Hazine adına kayıtlı olduğu, Mahkeme hükmünde bahsi geçen ... Köyü 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise toplulaştırma işlemi ile 18 ayrı taşınmaza gittiği tespit edilmekle; hükmün bu haliyle infaz edilebilir olmadığı, dava konusu yerin parsel numarasının belirsiz olduğu anlaşılmakla; ... Köyü 189 ada 1 parsel sayılı taşınmazın olarak 54.469,29 m2 yüz ölçümünde olduğu, hükmün 40.000 m2 üzerinden kesinleştiği gözetilerek dava konusu taşınmazın bulunduğu parselin yeniden keşif yapılarak fen bilirkişi raporuyla tespit edilmesi gerekirken davacı tarafın tavzih talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.