Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1655 E. 2024/4756 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı ve taşınmazın Hazineye ait olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro çalışmaları öncesinde taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin, tapu kaydının oluştuğu tarihten önce başladığı ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gözetilerek, mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/516 E., 2024/35 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talepli davanın, bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 272 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak tapu iptal ve tescil istemi ile dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine; aşamalarda taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki Hazine adına tapuya kayıtlı yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kayseri 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.01.2014 tarihli ve 2012/162 Esas, 2014/31 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 272 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj suyu altında kalmış olması nedeniyle mülkiyetinin davacı ...'e ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 14.09.2015 tarihli 2015/12394 E., 2015/10398 K. sayılı kararıyla; “Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek komşu köylerde oturan, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek mahalli bilirkişiler, önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraatçı ve fen bilirkişinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan Hazine tapusunun oluştuğu 1966 yılından önce çekişmeli taşınmazın kadim mera olup olmadığı, kim tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı hususlarının tek tek ve maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanması, beyanlar arasında doğabilecek çelişkilerin yöntemince giderilmesi, ziraatçı bilirkişiden çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliklerini bildiren, öncesinin mera olup olmadığı ile komşu parsellerin toprak yapısı ve bitki desenleri yönünden, karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, değişik yönlerden çekilecek fotoğraflar ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınması, fen bilirkişisinden keşfi ve uygulamayı denetlemeye olanak veren, çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro parselleri ile toprak tevzi parsellerini birlikte gösterir ayrıntılı rapor alınması ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilerek önceki tarihli karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.10.2018 tarih, 2016/382 Esas, 2018/886 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı yararına irsen intikalen eklemeli zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 272 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj suyu altında kalmış olması nedeniyle mülkiyetinin davacı ...’e ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 14.09.2015 tarihli 2015/12394 E., 2015/10398 K. sayılı kararıyla; '' Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek doğru sonuca ulaşılabilmesi için yazılı şekilde dosya ikmal edildikten sonra davada menfaati bulunmayan, yöreyi iyi bilen, tespite esas tapu kaydının oluşum tarihi olan 1966 yılından önceki 20 yıllık zilyetlik süresini bilebilecek elverdiğince yaşlı ve yansız, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından ayrı ayrı seçilecek üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, zilyetlik tanıkları ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, ziraat mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılması ve keşif sırasında, taşınmazın öncesinin zilyetlik yolu ile iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığının belirlenmesine çalışılması, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları olan belgelerle denetlenmesi, ziraat mühendisinden taşınmazın niteliğini, toprak yapısını, zirai durumunu üzerinde sürdürülen zilyetliğini şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması; fen bilirkişisine tespite esas tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, varsa mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir şekilde keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmesi; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle çekişmeli taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazın üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınması ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın tespite esas tevzi tapusu kapsamında kalması halinde tapu kaydının oluştuğu tarihe (1966 yılına) kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği; tapu kaydı kapsamında kalmayan bölümler yönünden ise tespit tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesinde belirtilen miktar sınırlamaların da dikkate alınması'' gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazın kadastro tespitine esas teşkil eden toprak tevzi suretiyle tesis edilen tapu kaydının oluştuğu tarihten önce davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 272 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj suyu altında kalmış olması nedeniyle mülkiyetinin davacı ...'e ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerinde kesintisiz ve aralıksız zilyetlik şartlarının oluşmadığını, davacının tespit tarihinden sonra başlayan zilyetliğe dayanarak eldeki davayı açtığını, taşınmazın zilyetlikle kazanılması mümkün olmayan yerlerden olduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin zilyetlikle edinilemeyeceğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz sular altında kaldığından mülkiyetin tespiti niteliğinde dönüşmüştür.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 20 nci maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu; Kayseri ili, ... ilçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 272 ada 4 parsel sayılı 31.166,09 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin ''j'' bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.