Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1766 E. 2025/1785 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu mera olarak sınırlandırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili talebiyle açılan davada, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve 2017 yılında yapılan kadastro çalışmasının bu süreyi kesmemesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1362 E., 2024/140 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Havza Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/51 E., 2023/250 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Samsun ili, Havza ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 105 ada 58 parsel sayılı taşınmazın kamu orta malı olarak (mera) sınırlandırıldığını, taşınmazın bir kısmının uzun yıllardır dedeleri ve daha sonra da davacılar tarafından kullanıldığını, tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1600 m2’ lik kısmının davacı ..., 1400 m2' lik kısmının davacı ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın mera olduğunu, meraların mülkiyetinin kazandırıcı zamanaşımı, zilyetlik vs. gibi herhangi bir nedenle kazanılmasının mümkün olmadığını, eldeki davada kesin hüküm bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Dahili davalılar vekilleri, dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile, kesin hüküm bulunduğu ve davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 19.03.1998 tarihinde kesinleştiği, davacıların 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 2017 yılında yapılan uygulama kadastrosundan sonra kadastro öncesi nedene dayanarak dava açtıkları, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf isteğinin HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek ve 2017 yılında ikinci bir kadastro çalışması yapıldığını ve bu kadastro çalışmasının zamanaşımı süresini kestiğini, Havza Kadastro Mahkemesinde ve Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davaların incelenmeden karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Samsun ili, Havza ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 866 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışması sonucunda mera vasfı ile sınırlandırıldığı, tespite itiraz edilmesi üzerine Havza Kadastro Mahkamesinin 1990/6 Esas ve 1996/16 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın 19.03.1998 tarihinde kesinleştiği, 2017 yılında yapılan 22/a çalışması ile taşınmazın 105 ada 58 parsel olduğu, davanın 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesinde ön görülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 27.12.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.