Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1771 E. 2025/2569 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün davacı adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ve önceki zilyetlerin taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin imar ve ihya yoluyla iktisap şartlarını taşımadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesinin davayı reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1665 E., 2024/91 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Divriği Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/182 E., 2020/24 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda davacının maliki olduğu Sivas ili, .... ilçesi, .... köyünde kain ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde bulunan 10 metre genişliğindeki taşınmaz bölümünün yol olarak tespit harici bırakıldığını, bu bölümün eskiden beri davacının maliki olduğu ... ada 1 parsel sayılı taşınmazla birlikte etrafı taş duvarla çevrili şekilde ekonomik amaca uygun olarak ev ve arsası vasfıyla kullanıldığını, taşınmazın sınırında hiçbir zaman yol bulunmadığını ileri sürerek tescil harici taşınmaz bölümünün davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarih ve 2017/182 Esas, 2020/24 Karar sayılı kararıyla; çekişme konusu taşınmaz bölümünün çevresindeki duvarın eskiden beri mevcut olduğu, taşınmazın davacı tarafından harman yeri olarak ev ve arsayla bir bütün teşkil eder şekilde kullanıldığı ve yol niteliğinde olmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarih ve 2017/182 Esas, 2020/24 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 02.10.2020 tarih ve 2020/366 Esas, 2020/433 Karar sayılı kararında; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı bu nedenle tespit edilen eksiklikler doğrultusunda İlk Derece Mahkemesince yeniden yargılama yapılması gerektiği belirtilmiş ancak yeniden hüküm kurulmak suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.10.2020 tarih ve 2020/366 Esas, 2020/433 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine; Dairenin 22.06.2023 tarih ve 2021/9276 Esas, 2023/3703 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırmanın yetersiz olduğu ve belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesi gerektiği gerekçesine yer verildikten sonra Yerel Mahkeme kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş olmasının hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye yol açtığı ve anılan hususun 6100 sayılı HMK'nın 297/1/c maddesine aykırılık teşkil ettiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmaz bölümünün kadastro çalışması sonucunda yol olarak tescil harici bırakıldığı, bu kapsamda ancak imar-ihya yoluyla iktisap edilebileceği, dosya kapsamına göre davacının ve önceki zilyetlerin çekişmeli taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetliklerini 50 yıl öncesine kadar harman yeri olarak kullanmak suretiyle sürdürdükleri, sonrasında ise köyden taşındıkları ve yaz aylarında geldikleri, harman yapmadıkları zamanda odun koymak vs. suretiyle kullandıkları, taşınmazda başka türlü bir zilyetliklerinin söz konusu olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde bu şekilde sürdürülen zilyetliğin ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak kabul edilemeyeceği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmaz bölümünün davacının maliki olduğu 142 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte kullanıldığını, taşınmaz bölümünün uzun bir süredir 142 ada 1 parselle birlikte taş duvar ile çevrili olduğunu, köy yolunun söz konusu taş duvardan sonra başladığını, bu hususun davalı Köy Tüzel Kişiliğinin de kabulünde bulunduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Sivas ili, .... ilçesi, .... köyünde 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda dosya kapsamında mevcut 21.10.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 184,86 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz yol olarak tescil harici bırakılmıştır.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.