"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2423 E., 2024/363 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Birleştirilen Dava Ret / Kabul - Karar Kaldırılarak Asıl ve Birleştirilen Dava Kabul - Temyiz Talebi Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/322 E., 2022/191 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiş, söz konusu kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 01.03.2024 tarihli ek karar ile davalılar vekilinin temyiz talebinin HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı davalılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma isteğinin değerden reddine karar verilip kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Temyiz istemi, temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin temyiz talebinin reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 01.03.2024 tarihli ek kararına ilişkindir.
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanunu'nun 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanunu’nun 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, davalar birleştirilse dahi ayrı olma özelliklerini korumaktadırlar.
Somut olayda, dava konusu 2053 parsel (yeni 134 ada 17 parsel) sayılı taşınmazın keşfen belirlenen dava tarihindeki değeri 1.076.367,20 TL olup asıl davada davacı ...'ın 1/8 miras payına isabet eden 134.545,90 TL ile birleştirilen davada davacı ...'nın 1/8 miras payına isabet eden 134.545,90 TL'nin ve yine birleştirilen davanın davacıları Hüsniye ile Vasfi'nin 2/8'er miras paylarına isabet eden 269.091,80'er TL'nin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290 TL'nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Temyiz talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Bölge Adliye Mahkemesince verilen 01.03.2024 tarihli ek kararın ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına;
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.