Logo

1. Hukuk Dairesi2024/21 E. 2024/2725 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi yoluyla satışı yapılan ve daha sonra satış işlemi feshedilen taşınmazın, satışın feshine rağmen iyiniyetli üçüncü kişilere devri nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satışının feshedilmesine rağmen, davalıların tapu kaydına güvenerek ve kötüniyetli olmadıkları gözetilerek davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/164 E., 2023/1515 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret-Temyiz Talebi Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/98 E., 2022/372 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 22.11.2023 tarihli ek karar ile temyiz talebinin değerden reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; paydaşı olduğu 6143 parsel sayılı taşınmaza ilişkin Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/535 Esas, 2009/497 Karar sayılı kararıyla ortaklığın giderilmesine karar verildiğini, karar doğrultusunda yapılan ihale neticesinde taşınmazın davalı ...'e satıldığını, Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/136 Esas, 2017/489 Karar sayısı kararı ile de ihalenin feshine karar verildiği, fesih kararının 17.04.2019 tarihinde kesinleştiğini, davalı ...'in köyüniyetli olarak dava konusu taşınmazı diğer davalı ... Kardeşler İnş. Turz. San. ve Tic. Ltd. Ştd'ye, bu şirketin de davalı ... 'ya sattığını, tapu kaydının iptali ile taşınmazın ilk malikler adına tescil edilmesi gerektiğini, 6143 parselin 18248 parsel numarasını aldığını ileri sürerek tapu iptal-tescil isteğinde bulunmuştur.

II. CEVAP

1. Davalı ... ; davacının sadece kendi payı için dava açılabileceğini, ihalenin feshi davası içerisinde tedbir kararı verilmediğini, taşınmazı satın aldığını ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Ştd. vekili, davalı Şirket ile diğer davalı ... arasında dava konusu taşınmaza ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmede şirkete isabet edileceği belirtilen dairelerin arsa payının devralındığını, Mahkemece verilen tedbir üzerine işleri durdurmak zorunda kaldıklarını ve mağdur olunduğunu, davalı Şirketin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bir kısım davalılara ilişkin verilen tefrik kararları neticesinde eldeki davada kayıt maliki olan davalılar ... ve ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Ştd. yönünden yargılamaya devam edilmek suretiyle dava konusu taşınmazın satışına ilişkin ihalenin iptali davasında taşınmazın devrini önleyen tedbir kararı konulmadığı, satışların tapu siciline güven ilkesi çerçevesinde resmi işlemler yapılarak davalılar tarafından satın alındığı, satış işleminin kötüniyetli olarak veya mal kaçırmak amacıyla yapıldığına ilişkin dosyada soyut iddiadan başkaca bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların ihalenin feshi sürecini ve taraflar arasındaki ihtilafları bildiğini, tefrik kararı verilmemesi gerektiğini, davalıların birlikte hareket ettiklerini, satışların gerçek olmadığını, davalıların uzlaşma teklifinde bulunduğunu, bu hususun bile kötüniyetli olduklarını gösterdiğini, Mahkemece tanıkların dinlenip tüm delillerin toplanmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başlangıçta eldeki davadaki davalılar dışındaki kişilere de husumet yöneltilmiş ise de, davalılar dışındaki kişilerin dava tarihi itibariyle mülkiyetten kaynaklanan bir hakları olmadığından tefrik kararı verildiği ve bu kararın yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın ... adına tescilinin dayanağı olan ihalenin feshi ile ... yönünden tescil yolsuz duruma düşmüş ise de taşınmazı satış suretiyle devralan davalılar ... ve ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin kötüniyetli olduklarına yönelik dosyada bir delil bulunmadığı, tapu siciline güven ilkesi gereği, tapu kaydında da herhangi bir sınırlayıcı takdiyat yokken taşınmazı edindikleri ve kazanımlarının korunması gerektiği, davanın reddi yönünde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilinin temyiz isteği üzerine ise 22.11.2023 tarihli ek kararla, temyiz konusu değerin kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz talebinin değer yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip temyiz yasa yolunun açık olması gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci, 1022/1 inci, 1023 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 6143 parsel sayılı taşınmazın 2882/3940 payının ... adına kayıtlı iken, taşınmazdaki intikal ve satış işlemlerinin ardından ... ve davacı ...'in elbirliği halinde malik oldukları, ... (500/3940 pay) ve Serdivan Belediyesi'nin (558/3940 pay) de taşınmazda paydaş oldukları, Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/535 Esas, 2009/497 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi davası neticesinde taşınmazın açık artırma ile satılarak ortaklığın giderilmesine karar verildiği, satışa ilişkin yapılan ihale ile dava konusu taşınmazın ... tarafından satın alındığı ve 29.01.2016 tarihinde de ... adına tescil edildiği, bilahare ifraz edilerek 18247 ve dava konusu 18248 parsel sayılı taşınmazların meydana geldiği, dava konusu 18248 parselin ... tarafından 22.07.2016 tarihinde ... Kardeşler Ltd. Şti'ye, anılan şirket tarafından da 02.08.2017 tarihinde davalı ...'ya satış suretiyle devredildiği, ...'in de taşınmazın 10/21 payını kendi üzerinde bırakarak 11/21 payını 29.04.2020 tarihinde diğer davalı ... İnşaat ... Ltd. Şti'ye satış suretiyle temlik ettiği, son kayıt maliklerinden ... İnşaat ... Ltd. Şti'nin de davaya dahil edildiği, Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/136 Esas, 2017/489 Karar sayılı kararı ile yapılan yargılama neticesinde taşınmazın ...'e satışına ilişkin ihalenin feshine karar verildiği ve verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek 17.04.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Hemen belirtmek gerekir ki, Bölge Adliye Mahkemesince Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu'nun 2015/44 sayılı dosyasında sunulan bilirkişi raporlarına göre dava değeri tespit edilerek, davacının payına isabet eden değerin 178.155,63 TL olduğu belirlenmek suretiyle 22.11.2023 tarihli ek kararla temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de; taşınmazın ortaklığın giderilmesi kararı nedeniyle yapılan ihale ile satışından önce ... ile davacının dava konusu taşınmazdaki 2882/3940 payda elbirliği halinde malik oldukları, dava değeri belirlenirken elbirliği payının esas alınması gerektiği, buna göre taşınmazın 1.704.903,70 TL değeri üzerinden davacının elbirliği halinde malik olduğu 2882/3940 paya karşılık gelen 1.247.089,45 TL'nin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalmadığı, bu nedenle ek kararın isabetsiz olduğu sonucuna varılmakla, Bölge Adliye Mahkemesinin 22.11.2023 tarihli ek kararının kaldırılması gerekmektedir.

3. Davacı vekilin Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2023 tarihli kararına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin 22.11.2023 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA,

2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2023 tarihli kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının, yatırılan peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 112,10 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.