Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2282 E. 2024/5527 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edilip edilmediği ve davacılar adına tescil edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozmaya uyulmasına rağmen zilyetliğin davacılara ne şekilde geçtiğinin belirlenmemesi, yetersiz bilirkişi raporlarına ve hava fotoğrafı uygulamasına dayanılması, önceki kesinleşen hükümle davacı lehine tescil edilen taşınmaz bölümlerinin değerlendirilmemesi ve eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı görülerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi uyarınca yapılması gereken araştırma ve incelemenin eksik yapıldığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/293 E., 2024/37 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... asıl dava dilekçesinde; dava konusu Malatya ili, ... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazı 20 yılı aşkın süredir imar ihya ederek kullandığını belirterek adına tescilini talep etmiştir.

Birleştirilen dosyada davacılar .... ve ...; Malatya ili, .... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan yaklaşık 70000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazı imar-ihya ederek kullandıklarını belirterek adlarına tescilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava değerinin düşük gösterildiğini, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığını, taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddi ile çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Yazıhan Asliye Hukuk Mahkemenin 13.03.2012 tarihli ve 2010/211 Esas, 2012/67 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişileri raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen toplam 11331,65 metrekare yüzölçümlü bahçe niteliğindeki taşlık arazinin ve (B ) harfi ile gösterilen toplam 11717.40 metrekare yüzölçümlü kayısı bahçesi niteliğindeki taşlık arazinin davacı Vahabi Gazi ve Zekine oğlu, Malatya 04.04.1962 doğumlu ... adına tapuya tesciline, bilirkişilerin krokilerinde (C) harfi ile gösterilen 10.916,15 m2 miktarındaki yer ile (D) harfi ve ile gösterilen 27716 m2 miktarındaki yerin 4721 sayılı Kanun'un 713/6. maddesi gereğince son parsel numarası verilmek üzere Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, karara karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.11.2012 tarihli ve 2012/7148 Esas, 2012/9853 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın taşlık olması nedeniyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğu, uyuşmazlığın çözümünde gerekli hava fotoğraflarından yararlanılmadığı belirtilerek; ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın niteliğiyle ilgili görüş, kadastro fen elemanı bilirkişiden de taşınmazın yeri ve yüzölçümünü gösterir kroki ve rapor alındıktan sonra jeodezi ve fotogrametri uzmanı marifetiyle taşınmaza ilişkin olarak kadastro tespitinin yapıldığı tarihten sonraki ve dava tarihi olan 22.12.2010 tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait (1980-1990 yılları arası) iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda incelemesi yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanımına ne zaman başlandığının belirlenmesi, tanık ve bilirkişi sözlerinin ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin bozmaya uyarak yaptığı yargılama sonucunda, 03.03.2017 tarih ve 2016/560 Esas, 2017/155 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 2782 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen 31.755,68 ve 32.387,41 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin tapu kaydının iptali ile (A) harfi ile gösterilen yerin davacı ..., (B) harfi ile gösterilen yerin ise davacı ... adına tesciline, bilirkişi raporlarında (C) ve (D) harfi ile belirtilen taşınmazlar yönünden davacıların fazlaya dair taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.01.2021 tarihli ve 2017/4020 Esas, 2021/217 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyulduğu halde gereklerinin yerine getirilmediği belirtilerek dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafının getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşfe gidilmesi, taşınmazla ilgili zilyetlik araştırması yapılması, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne, bilirkişi raporu ekinde (A) harfi ile gösterilen 12.011,03 m²'lik alana yönelik açılan davanın reddine, (B1) harfi ile gösterilen 45.583,50 m²'lik alanın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesciline, (B2) harfi ile gösterilen 13.635,00 m²'lik alanın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile birleştirilen dosya davacısı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, taşınmazın imar ihyasına ne zaman başlanıldığının belirlenmediğini, davacı ...'ün zilyetliğine ilişkin beyan bulunmadığını, senetsiz araştırmasının usule uygun olarak yapılmadığını, vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu; Malatya ili, Yazıhan ilçesi, Karaca Mahallesi çalışma alanında bulunan taşınmaz tespit harici bırakılmış, yargılama sırasında 26.11.2014 tarihinde 2782 parsel numarası ve ham toprak vasfı ile Hazine adına tescil edilmiştir.

2. Mahkemece temyize konu taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de bozmaya uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, zilyetliğin ne şekilde davacılara geçtiği belirlenmemiş, yetersiz ziraat bilirkişisi raporu ve yetersiz hava fotoğrafı uygulaması hükme esas alınmış, önceki tarihli hükümle davacı yana daha az yer verilmesine rağmen kesinleşen taşınmaz bölümleri değerlendirilmemiş, uyuşmazlığın çözümünde çekişmeli taşınmaza komşu 1474 parselin tespitine esas Nisan 1972 tarih ve 20 sıra numaralı tapu kaydından yararlanılmaksızın, dosya arasında bulunmayan 10.12.2023 havale tarihli bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle infazı kabil olmayacak şekilde ve eksik inceleme ile karar verilmiştir.

Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.

3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri, varsa dayanağı kayıtlarla (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmişse tedavüllü tapu kayıtları (tapu kütük sayfaları ile birlikte), davalı iseler dava dosyaları getirtilip dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, zilyetliğin davacılara ne şekilde geçtiği, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin ayrıntılı gözlemi tutanağa geçirilmeli; teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, krokili rapor aldırılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan komşu parsellerle ve nizalı taşınmazın geriye kalan bölümü ile karşılaştırmalı olacak şekilde dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün niteliği, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunun ne olduğunu belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın nizalı bölümünün sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, imar-ihyaya konu edilmişse ihyanın başladığı ve tamamlandığı tarihleri açıklar şekilde rapor alınmalı; ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince davacılar ve gerekirse murisleri adına Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden belgesiz araştırması yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte önceki hükümde kabul edilip, davacı tarafından temyiz edilmediği için davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturan taşınmaz bölümleri de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.