Logo

1. Hukuk Dairesi2024/249 E. 2025/967 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen parsellerin sınırları ve bazı bölümlerin yol/ark olarak terkin edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazların yol veya ark niteliğinde olup olmadığı, üzerlerindeki zilyetliğin niteliği ve süresi gibi hususlar yeterince araştırılmadan, gerekli yasal ilanlar yapılmadan ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlamalar yönünden usulünce araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/497 E., 2023/481 K.

Mahkeme kararı davacı ... vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacı ... dava dilekçesinde; Ermenek ilçesi, ... köyünde bulunan 197 ada 16 ve 24 parsellerin bitişik olup kendisine ait olduğunu, taşınmazlarının bir kısmı ile köye ait olan ark ve yolun bir kısmının davalılara ait parseller içerisinde tespit edildiğini belirterek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile kendisine ait olan taşınmaz bölümlerinin adına tescilini, yol ve arkların ise köy adına kaydedilmesini talep etmiştir.

Birleştirilen 2014/383 Esas sayılı davada davacı ...; ... köyünde bulunan 186 ada 39 parsel sayılı taşınmazının bir kısmının ve 197 ada 19 parsel sayılı taşınmazının bir kısmının yol olarak tespit harici bırakıldığını, arkının ise Özdemirlerin tapusuna dahil edildiğini belirterek taşınmaz bölümlerinin adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde; kendi taşınmazının sınırlarının sabit olduğunu, yola ve komşu taşınmazlara bir tecavüzünün bulunmadığını, kadastro çalışmaları sırasında yapılan bir yanlışlık varsa düzeltilmesine itirazı olmadığını bildirmiş, aksi halde davanın reddini istemiştir.

Davalı Hazine temsilcisi; dava konusu taşınmazda zilyetlik araştırması yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.11.2015 tarihli ve 2014/339 Esas, 2015/564 Karar sayılı kararı ile; davacı ...’ün açmış olduğu dava yönünden fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 04.05.2015 günlü rapor ve eki krokide (F1) ve (F2) olarak adlandırılan kısımlar yönünden kesin hüküm nedeniyle reddine, (G1), (G2), (E4) ve (E6) harfleriyle mavi renkle gösterdikleri ve (G3), (G4), (E5) ve (E3) harfleriyle sarı renkle gösterdikleri kısımlar açısından açtığı davanın reddine, (E1), (E2), (E3), (E4), (B4), (B5), (C4) ve (C5) harfleriyle açık yeşil renkle gösterdikleri kısımlar açısından açtığı davanın reddine, (F1), (F), (E1), (B4) ve (C4) harfleriyle adlandırılıp pembe renkle gösterdikleri kısımlar açısından kadim yol iddiasıyla açtığı davanın reddine; davacı ...’ın açmış olduğu dava yönünden fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 20.04.2015 günlü rapor ve eki krokide (C3) harfi ile gösterilen sarı renkle boyalı 9.64 metrekarelik taşınmaz kısımlarının davalı 197 ada 22 parsel sayılı taşınmazdan, (B3) harfi ile gösterilen sarı renkle boyalı 11.25 metrekarelik taşınmaz kısmının 197 ada 21 parsel sayılı taşınmazdan, (E) harfi ile gösterilen sarı renkle boyalı 16.27 metrekarelik taşınmaz kısmının 197 ada 20 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile yine (D2) harfi ile gösterilen mavi renkle boyalı 49.57 metrekarelik haritasında yol olarak gösterilen taşınmazın bu kısmı ile birlikte toplam (C3), (B3), (E), (D2) (9.64 m2+11.25 m2+16.27 m2+49.57 m2) kısımların davacıya ait 197 ada 19 parsel sayılı 985.45 metrekarelik taşınmaza eklenmek suretiyle toplam 1.072,18 metrekare olacak şekilde tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 20.04.2015 günlü rapor ve eki krokide (A) harfi ile gösterilen kırmızı renkle boyalı kısım açısından açtığı davanın reddine, davacı ... ve ...’ın fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 04.05.2015 günlü rapor ve eki krokide (D1) harfi ile kahverengi renkle gösterilen 97.54 metrekarelik kısım ile (A1), (B1) ve (C1) harfi ile yeşil renkle gösterdikleri ve (A2), (B2) ve (C2) harfleriyle kırmızı renkle gösterdikleri kısımlar açısından açtıkları davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davacı ... ve ... tarafından davanın reddine karar verilen bölümler yönünden temyiz edilmesi üzerine hükmün onanmasına karar verilmiş; davacılar ... ve ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.06.2021 tarihli ve 2020/2841 Esas, 2021/5296 Karar sayılı kararıyla; davacı ...’ün (B4), (B5), (C4), (C5), (E1), (E2), (E3), (E4), (E6), (E5), (F), (F1), (F2), (G1), (G2), (G3), (G4) bölümlerine yönelik itirazlarının incelenmesinde dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiş; davacı ...’ün (A1), (A2), (B1), (B2), (C1), (C2), (D1) ile gösterilen bölümlere yönelik istemlerinin incelenmesine gelince, Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli bulunmadığı açıklanarak çekişmeli taşınmaz başında yapılan keşif sonucu düzenlenen 22.4.2015 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda kadastro çalışmaları sırasında 197 ada 19 parsel sayılı taşınmaz içerisinde ölçülüp krokisinde (D1) ile gösterilen bölümün zeminde halihazırda patika yol olarak kullanıldığı ve 197 ada 19 parselden belirgin şekilde ayrıldığının belirtildiği, yine davacı tanığı ve mahalli bilirkişi tarafından 197 ada 23 parsel içerisinde yer alan (A1), (A2); 197 ada 21 parsel içerisinde yer alan (B1), (B2); 22 parsel içerisinde yer alan (C1), (C2) ile gösterilen kısımların çok eski zamandan beri patika yol ve köy arkının geçtiği yerler olarak ifade edildiği, ancak mahalli bilirkişi tarafından gösterilen yerlerin yüklü hayvan geçecek büyüklükte olup bu alanın tamamı olduğu, davacı tanığının ise bir insan geçecek şekilde bir yol var olup bu yolun da sadece (A1), (B1), (C1) harfleri ile gösterilen alanlar olduğunun belirtildiğinin söylendiği ve keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporunda da davaya konu (D1) bölümünün fiili zeminde yol olarak görüldüğü, mahalli bilirkişi ve tanıklarca, çekişmeli 197 ada 21, 22, 23 parseller içerisinde kalıp yol olduğu beyan edilen kısımlar yönünden yapılan değerlendirmede ise bu kısımların patika yol olduğu şeklinde ancak yetersiz bir değerlendirme içeren rapor düzenlendiği, Mahkemece yol olduğu yönünde beyanlar ve zirai rapor içerikleri olduğu halde, salt 1990 baskılı gizli memleket haritasında ve 1978 tarihli tek hava fotoğrafı üzerinde orman bilirkişi tarafından yapılan inceleme esas alınarak hüküm verilmesinin isabetsiz olduğu, davacı ... tarafından açılan davada davalı durumunda bulunan ...'ın 13.01.2015 tarihli celsede açılan davayı kabul ettiğini imzalı beyanıyla bildirdiği ve (D1) ile gösterilen bölüm ...’a ait davaya konu 197 ada 19 parsel içerisinde bulunduğu halde bu kabul beyanının dahi dikkate alınmadığı belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine değinilmiş, davacılardan ...’ın isteminin tapuda kendi adına kayıtlı 186 ada 39 parsel sayılı taşınmazın güney hududunda yer alıp birleştirilen 2014/383 Esas sayılı dosyada yapılan keşif sonucu düzenlenen 20.04.2015 günlü rapora ekli 2. krokide (A) harfi ile adlandırıp kırmızı renkle boyalı kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak bırakılan alana yönelik olduğu, Mahkemece varılan sonucun dosya kapsamına uygun düşmediği açıklanarak hava fotoğraflarından yararlanılmak ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan rapor alınmak suretiyle taşınmazla ilgili zilyetlik araştırması yapılması ve terke konu olup olmadığının araştırılması, davacı ...’ün istemine konu taşınmaz bölümleri yönünden ise (A1), (A2), (B1), (B2), (C1), (C2), (D1) ile gösterilen bölümlerin öncesinde ne olduğu, kadim yol ve/veya su arkı olarak kullanılıp kullanılmadığı hususlarının araştırılması, taşınmazların tarla olarak çekişmeli 19, 21, 22, 23 parsellerin devamı mı yoksa ark ve/veya yol olarak mı kullanıldığı hususlarında somut olgu ve olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; fen bilirkişileri ... ... ve ... ... tarafından düzenlenen 04.05.2015 günlü rapor ve eki krokide (F1) ve (F2) olarak adlandırılan kısımlar yönünden davacı ...'ün tapu iptali-tescil talebiyle açtığı davanın kesin hüküm nedeniyle reddine ilişkin karar Yargıtay ilamı ile kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, fen bilirkişileri ... ... ve ... ... tarafından asıl dosya için düzenlenen 04.05.2015 günlü rapor ve eki krokide K 36 noktasından başlayacak şekilde (G1), (G2), (E4), (E6) harfleriyle mavi renkle gösterdikleri ve (G3), (G4), (E5), (E3) harleriyle sarı renkle gösterdikleri, (E1), (E2), (E3), (E4), (B4), (B5), (C4), (C5) harfleriyle açık yeşil renkle gösterdikleri, (F1), (F), (E1), (B4), (C4) harfleriyle adlandırılıp pembe renkle gösterdikleri kısımlar açısından açtığı davanın reddine ilişkin karar Yargıtay ilamı ile kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; davacı tarafından açılan dava, davalılardan ... tarafından kabul edildiğinden 24.10.2022 tarihli rapor ve krokide (D1) ile gösterilen (97,54 m2)'lik kısmın davalıya ait parselden ifrazı ile ark olarak bırakılmasına ve haritasında gösterilmesine, parselde bakiye kalan kısım olan 887,91 m²'nin diğer hususlar aynı kalmak kaydı ile yeni yüz ölçümü ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; 24.10.2022 tarihli krokili raporda (A1), (B1), (C1) harfi ile gösterilen ve (A2), (B2) ve (C2) harfi ile gösterilen kısımların kadim yol ve su arkı olduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davacının bu bölümlere yönelik talebinin reddine karar verilmiş; birleştirilen dosya davacısı ...'ın talebi yönünden 20.04.2015 günlü rapor ve eki krokide (C3), (B3), (E), (D2) harfleri ile gösterilen kısımların davacıya ait 197 ada 19 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tesciline ilişkin karar Yargıtay ilamı ile kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; davacı ...'a ait 186 ada 39 parsel sayılı taşınmazın güneyinde ve doğusunda kalan fen bilirkişileri ... ve ... ... tarafından hazırlanan 24.10.2022 tarihli rapor ve krokide (A) ile gösterilen (142,92 m²)'lik kısmın duvarın kuzeyinde kaldığı, davacıya ait 186 ada 39 parsel sayılı taşınmaz ile bütünlük arz ettiği, mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarının bu hususu desteklediği, bu haliyle davacı tarafın iddiasını ispatladığı gerekçesi ile davacının bu talebinin kabulüne karar verilmiş, krokide (A) ile gösterilen (142,92 m2)'lik kısmın bu parsele eklenmesi ile parselin toplam 1.606,09 m2 olarak diğer hususlar aynı kalmak kaydı ile yeni yüz ölçümü ile davalı ... adına tesciline hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı ... vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken fiiliyatla uyuşmayacak şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiş; davacı asıl, ayrıca sunduğu dilekçe ile dava dilekçesini ve aşamadaki dilekçelerini tekrar etmiş, eksik araştırma ve eksik-yanlış bilirkişi raporları ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı Hazine temsilcisi; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil - tescil ile terkin istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu; Karaman ili, Ermenek ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 197 ada 18, 19, 20, 21, 22 ve 23 parsel sayılı sırasıyla 857.53, 985.45, 479.77, 465.50, 289,34 ve 128,43 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırasıyla ..., ..., ..., ... ve ... adına tescil edilmiştir.

Davacı ...; kadastro sırasında kendisine ait bir kısım yerin davalıya ait 197 ada 18 parsel sayılı taşınmaz içinde tescil edildiğini, kadimden beri köylü tarafından kullanılan ark ve yolun da davalılara ait 197 ada 19, 20, 21, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar içinde bırakıldığını öne sürerek kendisine ait yerin adına tescili, diğer bölümlerin yol ve ark olarak terkin edilmesi talebi ile dava açmıştır. Davacı ... ise 186 ada 39 parsel ve 197 ada 19 parsel sayılı, sırasıyla 1.463,17 ve 985,45 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlarının bir kısmının yola terkin edildiğini belirterek terkin edilen bölümlerin adına tescil edilmesi istemiyle dava açmıştır.

Mahkemece; davacı ...'ün davasının, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile reddine, davacı ...'ın kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümüne ilişkin davasının kabulüne karar verilmiş ise de Mahkemece dava konusu taşınmazların niteliği konusunda yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, uyuşmazlığın çözümünde uydu fotoğraflarından usulünce yararlanılmamış, taşınmazların yol ya da ark niteliğinde olup olmadığı, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, davacı ...'in açtığı dava yönünden Türk Medeni Kanunu'nun 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yapılmamış, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanakları dosya arasına konulmamış, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekirken, yasal ilanlar yaptırılmadan ve davacı açısından 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesindeki sınırlamalar yönünden usulünce araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur.

Bu şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulamaz.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazlara ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları getirilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen üç kişilik yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli; çekişmeli taşınmaz bölümlerinin evveliyatında ne olduğu, yol ya da ark niteliğinde olup olmadığı araştırılmalı; Mahkemenin taşınmazların konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli; taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin yol ya da ark niteliğinde olup olmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle aykırılık giderilmelidir.

Üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki desenini açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalıdır.

Jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, yol ya da ark niteliğinde olup olmadıklarını belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile komşu parsellerin konumlarını gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli; birleştirilen tescil davası yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden davacı ... ve murisi adına belgesiz araştırması yapılmalı ve Türk Medeni Kanunu'nun 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanakları dosya arasına konulmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, değilinilen hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ... vekili ile davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın Ermenek 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.