"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/612 E., 2022/1901 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret /Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kabul-Karar Verilmesine Yer Olmadığına
İLK DERECE MAHKEMESİ : Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/495 E., 2019/58 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve taşınmaz üzerindeki şerhlerin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, tapu iptali ve tescil talebi yönünden davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki şerhler ve diğer takyidatların silinmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Bursa ili, Orhangazi ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii, 64 parselde kayıtlı, 103.964 m2 alanı olan taşınmazın maliki olduğunu, ... Encümeninin 20.02.2017 tarihli ve 68 sayılı kararında açıklandığı gibi 64 parsel sayılı taşınmazda ifraz işlemleri yapılarak 87 ve 88 parsellerin davacı Şirketin mülkiyetinde kaldığını, 1962,92 m2'lik bölümünün yola terk edildiğini ve 86 parsel sayılı 30.265,92 m2'lik kısmının "sosyal donatı alanı ve teknik alt yapı alanı olarak" kullanılmak üzere davalı ... Belediyesine bedelsiz verilerek tahsis edildiğini, tapu tescil işlemleri sırasında düzenlenen resmi senet ve eklerinde de 86 parsel sayılı taşınmazın davalı Belediyeye "sosyal donatı ve teknik altyapı alanı olarak kullanılmak üzere bedelsiz (hibe)" olarak (tahsis edildiği) yazıldığını, bu kayıttan da anlaşılacağı gibi davacı Şirket tarafından yapılan hibenin dava konusu gayrimenkulün sosyal donatı ve teknik altyapı alanı olarak kullanılması şartına bağlandığını, davalı Belediyeye açıklanan amaçla ve bedelsiz olarak verilen taşınmazın, geçen zaman içerisinde bu amaca uygun olarak kullanılmadığını, yapılan araştırmada söz konusu taşınmazın bir ticaret şirketine kiraya verildiğinin tespit edildiğini, bunun yanında imar planlarında değişiklik yapılıp yapılaşma izni verilerek satışa çıkarılacağı yolunda bilgiler alındığını, kural olarak Belediyeye şarta bağlı olarak hibe edilen gayrimenkulün bağışlama amacına uygun olarak kullanılması ve bunun sürdürülmesinin esas olduğunu, davalı Belediye tarafından kendisine bağış ile devredilen gayrimenkulün amacı dışında kullanılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek dava konusu 86 parsel taşınmazın tapu kaydının iptali ile bedelsiz olarak adına tesciline (iadesine), üzerindeki şerhler ve diğer takyidatın silinmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Belediye; dava konusu 86 parsel sayılı taşınmazın %99 sermayesi davalı Belediyeye ait olan ... Gıda Turizm İnş. Ener. Doğal. Yay. ve Hayv. San. Tic. A.Ş.’ye kiralandığını, kiracı Şirketin 11.09.2017 tarihli yazısında son olarak 22.03.2017 tarihinde 3 yıllığına ...'nden kiralanan 86 parseldeki dava konusu taşınmazın 2000 m2'sinin çöp transfer istasyonu olarak kullanıldığının ve çöp transfer istasyonunun kalıcı olmayıp sökülüp takılabilen özellikte olduğunun, 21.02.2020 tarihinde kiralandığı haliyle boş arazi olarak Orhangazi Belediyesine devredileceğinin belirtildiğini, ... şirketi yönetim kurulu başkanının hali hazırda Orhangazi Belediye Başkanı olup şirketin Belediye binasında faaliyet göstermekte olduğunu, ...'ın bir ticaret şirketi olmaktan çok kamu yararına kurulan ve yine kamu yararına faaliyet gösteren, Belediye için gelir kaynağı teşkil eden ve sermayesinin %99'u Belediyeye ait olan bir şirket olduğunu, dolayısıyla dava konusu taşınmazın kamu yararı güdülerek Şirkete kiraya verildiğini, yine Şirket tarafından da tahsis amacına uygun olarak kullanılmakta olduğunu, davacının iddia ettiği gibi hibe amacının dışında herhangi bir kullanım şeklinin söz konusu olmadığını, tüm bu açıklamalarla birlikte taşınmazın satılacağına ilişkin edinildiği belirtilen bilginin de gerçeğe aykırı olduğunu, davacının davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunun resen değerlendirilmesi gerektiğini, 6098 sayılı Kanun düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere bağışlamanın geri alınması için gerekli şartların oluşmadığını, davacı tarafından bağıştan rücu koşullarının oluştuğuna ilişkin yeterli ispat aracı sunulmadığını, davacı tarafın soyut beyanlarını destekler nitelikte bilgi veya belgenin dosyada mevcut olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.01.2019 tarihli ve 2017/495 Esas, 2019/58 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz başında yapılan keşif ve sonrasında uzman bilirkişilerden alınan bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazın 5034,56 m2 yözölçümlü kısmına hibe şartına uygun olarak katı atık (çöp) transfer merkezi yapıldığı, diğer kısımlarının ise boş durumda olduğu, bizzat bağışlanan Orhangazi Belediye Başkanlığı'nca olmasa dahi Belediyeye ait şirket tarafından kullanıldığı, 14.06.2014 tarih ve 29030 sayılı Mekansal Planlar ve Yapım Yönetmeliği'nin mekansal kullanım tanımları ve esasları başlıklı 5 inci maddesinin (i) fıkrasında sosyal altyapı alanlarının, (k) fıkrasında teknik altyapı alanlarının tanımlandığı, "atık işleme tesisleri"nin teknik altyapı alanı tanımı içinde olduğu, somut olayda bağıştan rücu için yasada öngörülen "davalı bağışlananın haklı bir sebep olmaksızın bağışlamadaki yüklemeyi yerine getirmemesi" şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı Belediyenin bağışlanan gayrimenkulü bağışlama amacı dışında kullanmakta olduğunu, 3.bir şahıs olan, ... A.Ş. ünvanlı bir şirkete kiraya verdiğini, kiracı ... A.Ş.'nin bir ticaret şirketi olup bağış yapılan belediyeye kira ödemesi yapmakta olduğunu, davalıya "sosyal donatı alanı olarak bağışlanan" taşınmazın gelir elde etmek amacıyla kiraya verilmesinin hukuken mümkün olmadığını, kiracı şirketin hisselerinin büyük çoğunluğunun davalı Belediyeye ait olmasının hukuki durumda herhangi bir değişiklik yapmayacağını, ... A.Ş.'nin ticaret unvanında da yazılı olduğu gibi gıda, turizm, inşaat, yayıncılık, hayvancılık gibi faaliyetlerde bulunduğunu, ... A.Ş. tarafından kiralanan alanın çöp transfer istasyonu olarak kullanmasının da, bu alanın davalı Belediye tarafından 3. şahsa kiraya verildiği ve gelir elde edilerek hibe amacı dışında kullanıldığı gerçeğini ortadan kaldırmayacağını, bilirkişi raporunda da sosyal donatı ve teknik altyapı olarak kullanılmak amacıyla tahsis edilmiş olan taşınmazın ticaret şirketine kiraya verildiğinin tespit ve teyit edildiğini, davalı Belediye'nin bağışlanan gayrimenkulü bağış amacına uygun olarak kullanmadığı gibi imar planlarında sanayi alanı olarak düzenlendiğini, dava konusu taşınmazın bağışlama amacına uygun bir biçimde kullanılması için imar planlarında "sanayi alanı" olarak değil, sosyal donatı ve teknik alt yapı alanı olarak düzenlenmesi gerektiğini, Yerel Mahkemece verilen kararın AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2022 tarihli ve 2020/612 Esas, 2022/1901 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın hibe işleminden sonra davalı Belediye tarafından hibe amacına uygun olarak kullanılmadığı davalı Belediye tarafından yapılan imar planı değişikliği nedeniyle de hibe amacına uygun kullanımının da mümkün olmadığı, davacı bakımından bağıştan rücu şartının gerçekleştiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken Mahkemece dosya kapsamına uygun düşmeyen ve yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru görülmediği, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olduğu, öte yandan davacı vekilinin dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında ayrıca taşınmaz üzerindeki şerhler ve diğer takyidatın silinmesine de karar verilmesini talep ettiği, tapu kaydının tetkikinden, dava konusu taşınmazın tapu kaydının Taşınmaz Şerh/Beyan/İrtifak hanesinde 10.09.1986 tarih 1840 yevmiye ile; TEK lehine 379.522 m2lik kısmı üzerinde daimi irtifak hakkı (başlama tarihi:10.09.1986, bitiş tarihi, 10.09.1986) ile 19.01.1988 tarih 149 yevmiye ile; TEK lehine 2750 m2lik kısım üzerinde daimi irtifak hakkı (başlama tarihi:19.01.1988, bitiş tarihi:19.01.1988) olmak üzere iki adet TEK lehine tesis edilmiş irtifak şerhinin bulunduğu, bunların dışında taşınmaz kaydında dava konusu taşınmazın davacı Şirket tarafından davalı Belediyeye hibe işlem tarihi olan 02.04.2002 tarihinden sonra konulan herhangi bir şerhin bulunmadığı, davacı tarafından lehine daimi irtifak hakkı tesis edilen Türkiye Elektrik Kurumu (TEK)'na daimi irtifak haklarının terkini talebiyle davanın yöneltilmediği de anlaşıldığından davacının taşınmaz kaydındaki şerhler ve takyidatların silinmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, taşınmaz üzerindeki şerhler ve diğer takyidatların silinmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; öncelikle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunun Mahkemece resen değerlendirilmesi gerekirken bu hususun değerlendirilmediğini, kabul anlamına gelmemekle beraber dava konusu taşınmazda 05.09.2008 tarihinde de plan değişikliği yapılmış olup iş bu plan değişikliği sonrasında da kendilerine herhangi bir dava yöneltilmediğini, bu nedenle davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığının kabulü gerektiğini, Belediye tarafından çekişme konusu taşınmazın sanayi alanına dönüşümüne yönelik olarak alınan meclis kararlarının idare mahkemesince iptal edildiğini, bunun üzerine yeni hazırlanan planda dava konusu parselin bulunduğu alanın sanayi alanından çıkarıldığını, belediye hizmet alanı olarak düzenleme yapıldığını, dava konusu taşınmazın bağışlama amacına uygun olarak kullanıldığını ve kullanılmaya devam edileceğini, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da taşınmazın hibe amacına uygun olarak kullanıldığının belirtildiğini, üstelik taşınmazın kira sözleşmesinin sona erdiğini, şu anda Orhangazi Belediye Başkanlığı Temizlik İşleri Müdürlüğü tarafından araç park departmanı ( otopark) olarak fiilen kullanıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve taşınmaz üzerindeki şerhler ile diğer takyidatların silinmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 291 inci, 295 inci ve 297 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 86 parsel sayılı 30265,92 m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazın tamamı davacı ... Sanayi A.Ş adına kayıtlı iken, Orhangazi Belediyesinin 20.02.2002 tarih ve 68 sayılı encümen kararı uyarınca bu taşınmazın tamamı sosyal donatı ve teknik altyapı alanı olarak hiçbir bedel gözetmeksizin 02.04.2022 tarihinde hibe yolu ile davalı ... Belediyesine temlik edildiği, dava konusu taşınmazın evveliyatında 64 parsel olarak yer aldığı, ... Encümeninin 20.02.2002 tarih ve 68 sayılı kararı ile uygulama planı doğrultusunda yola terk işleminin yapıldığı, ardından 86, 87 ve 88 parsellere ifraz edildiği, 87 ve 88 parsellerin malikinin uhdesinde kaldığı, 86 parselin ise "sosyal donatı alanı ve teknik alt yapı alanı olarak" kullanılmak üzere Orhangazi Belediyesine bağışlanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
2. Bilindiği üzere; bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürüyen (makable şamil) ve hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan, şartlı (koşullu) veya yüklemeli (mükellefiyetli) şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece TBK'nın 291 inci (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241 inci) maddesi uyarınca yüklemenin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nın 295 inci maddesinin 3 üncü fıkrasına (BK'nın 244 üncü maddesinin 3 üncü fıkrası) dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin ve kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir.
3. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın sosyal donatı ve teknik altyapı alanı olarak kullanılmak şartıyla davalı belediyeye bağışlandığı, davalı vekilince temyiz dilekçesinde 86 parsel sayılı taşınmazın "Sanayi Alanı" olarak düzenlenmesine ilişkin imar planının idare mahkemesince iptal edildiğinin ve Orhangazi Belediye Meclisinin 06.09.2022 tarihli ve 51 nolu Meclis Kararı ile söz konusu taşınmazın "Belediye Hizmet Alanı" olarak 1/1000 ölçekli uygulama imar planı dosyasının hazırlanarak onaya sunulmak üzere ilgili bakanlığına iletilmek üzere karar alındığının bildirilmesi üzerine, Dairece eksikliğin giderilmesi yolu ile dosya arasına alınan belgelerden dava konusu 86 parselin belediye hizmet alanı olarak düzenlenmesine yönelik planlama sürecinin neticelendiği, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının bakanlık makamının 06.10.2023 tarihli ve 7593183 sayılı olurları ile Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109 uncu maddesi uyarınca onaylandığı, 6.11.2023- 5.12.2023 tarihleri arasında ilan panosunda ve internet sitesinde 1 ay süre ile askıya çıkarıldığı ve belediye hizmet alanı olarak yapılan planın kesinleştiği hususlarının bildirildiği, bu durumda bağışlama amacına aykırı bir durumun ve kullanımın söz konusu olmadığı gibi davacı Şirketin çekişmeli taşınmazın evveliyatına uygulanan ifraz işlemi neticesinde oluşan parsellerden bir kısmını iradi olarak bağışladığı anlaşılmaktadır.
4. Hal böyle olunca; bağıştan rücu şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.