"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; çekişme konusu 158 parsel sayılı taşınmazın maliki iken icra yolu ile taşınmazın satışa çıkarıldığını ve davalı R.... vekillerince alınan usulsüz yetki belgesi ile dava dışı... adına tescil edildiğini ileri sürerek yolsuz tescil nedeniyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini, ayrıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi, 100,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; husumet ve kesin hüküm itirazında bulunarak davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.05.2015 tarihli ve 2013/136 E., 2015/332 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından tapu kayıt maliki aleyhine dava açılmadığından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 17.04.2017 tarihli ve 2015/15375 E., 2017/1980 K. sayılı kararıyla; "…Mahkemece tapu iptal-tescil istemli davanın, kayıt malikine açılması gerektiğinden bahisle, tapu iptal-tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davacı tarafça tapu iptal-tescil istemi ile birlikte maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. Ne var ki; mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 1007 ve devamı maddelerinde düzenlenen konuda araştırma yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 12.07.2019 tarihli ve 2017/418 E., 2019/213 K. sayılı kararıyla; davacının keşfen belirlenen değer üzerinden peşin harcın tamamlanması konusunda tanınan kesin süreye uymadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 12.07.2019 tarihli ve 2017/418 Esas, 2019/213 Karar sayılı kararına karşı davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 09.12.2020 tarihli ve 2019/4092 E., 2020/6575 K. sayılı kararıyla; “…Somut olaya gelince, mahkemece davacı tarafından ileri sürülen maddi vakıaların yeterince aydınlatılamadığı, dava konusu edilen uyuşmazlığın tam anlamıyla tespit edilemediği ve davacının neticei talebi belirlenmeden sonuca gidildiği anlaşılmıştır. Hâl böyle olunca, mahkemece davacının hukuki dinlenilme hakkı (6100 sayılı HMK. md. 27) dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi uyarınca davacı tarafa hangi maddi vakıalara dayandığının, tam anlamıyla talebinin ve 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca davalılardan Hazineden ne istediğinin açıklattırılması, ondan sonra talep ettiği maddi ve manevi tazminat ile davalılardan Hazineden istediği tazminat miktarı belirlendikten sonra tespit edilecek dava değeri üzerinden hesaplanacak peşin nispi harcı yatırmak üzere süre verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının talebinin taşınmaz bedeli olduğu kabul edilerek taşınmazın tamamının değeri üzerinden hesaplanlanan nispi peşin harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi hatalıdır..." gerekçesiyle bozulmuştur.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 24.02.2022 tarihli ve 2021/138 E., 2022/100 K. sayılı kararıyla; davacının tapu iptal- tescil isteminin reddine dair verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin ise hükmen tescil sonucu oluşan ve icra marifetiyle satışı yapılan taşınmazın satımında Hazine adına hareket eden ilgili memurların kusuru olmadığı gibi, usulsüz yetki belgesi ile taşınmazın satın alındığına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle maddi-manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1.Mahkemenin 24.02.2022 tarihli ve 2021/138 Esas, 2022/100 Karar sayılı kararına karşı davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 03.11.2022 tarihli ve 2022/5040 E., 2022/7224 K. sayılı kararıyla; “bozma kararı sonrası 17.08.2021 tarihli celsede davacının sunmuş olduğu 02.04.2021 tarihli dilekçe bozma ilamını karşılamadığından; Yargıtay bozma kararında açıklandığı üzere davacının maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden dayandığı vakıaları açıklaması, talep edilen maddi tazminat tespit edildikten sonra maddi ve manevi tazminat üzerinden peşin harcın tamamlanması gerektiği açıklandığından; davacıya talebini dayandırdığı vakıalar ile hangi davalıdan ne kadar tazminat istediğini belirten dilekçe sunmak üzere gelecek celseye kadar süre verildiği, davacının 15.12.2021 tarihli dilekçesi ile tazminat talebini ve miktarını açıkladığı, mahkemece peşin nispi harcı yatırması için süre verilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemce yapılacak iş; adli yardım talebi reddedildiğine göre (25.06.2019 tarihli ara kararı) Harçlar Kanunu'nun 30. ve 32. maddeleri gereğince davacıya eksik kalan peşin nispi harcı tamamlaması için süre verilmesi, tamamlanmaması halinde 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermekten ibarettir. Ne var ki, mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmiş olması doğru olmamıştır...” gerekçesiyle karar bozulmuş, davacının karar düzeltme isteği Dairece reddedilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine ilişkin verilen kararın kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacıya ait taşınmazın satımında Hazine adına hareket eden ilgili memurların kusuru olmadığı gibi, usulsüz yetki belgesi ile taşınmazın satın alındığına dair dosyaya yansıyan bir delile rastlanmadığı, davacı tarafça iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; mahkemece araştırmanın hatalı yapıldığını, Kocaeli Valiliği 2. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün 30.04.2007 tarihli yazısında... adına düzenlenmiş herhangi bir yetki belgesine rastlanmadığının belirtildiği, yine İzmit Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 04.11.2015 tarihli yazısında R. ... ile ilgili mahkeme kararına rastlanmadığının bildirildiği, her iki belgenin de davacının iddiasını ispat ettiğini, davacının hiçbir zaman malik olmadığını, Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/92 Esas sayılı kararı uyarınca davacının ayni hak sahibi olduğunu, tescili yapılan taşınmazın satımında Hazine adına hareket eden ilgili memurların, yetkisiz... ve zamanaşımlı ve kararsız yetkili R. ...’ün istemlerinin reddedilmeyişinin ilgili memurların kusuru olduğunu, davalı R. ... ve dava dışı...’nun davacının ayni hakkını davacı adına hiçbir zaman tescil ettirememiş olmaları gerektiğini, Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/92 Esas sayılı kararındaki davacı ...’ün ayni hakkının tescili için “bir ay içinde mahkeme kararı alınması şartlı verilmiş, zamanaşımlı” yetki ile tescil ve satış kararı veren ilgili memurların İİK'nın 94/2 ve TMK’nın 1013 vd. maddeleri kapsamında kusurlu olduklarını, tapu kaydının davacı adına düzeltilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, maddi -manevi tazminat istemine ilişkindir.
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 158 parsel nolu taşınmazın Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/92 Esas, 1982/363 Karar sayılı kararıyla davacı adına tescil edildiği, icra yolu ile 04.04.1991 tarihinde...'na satıldığı, taşınmazın daha sonra şuyulandırmaya tabi tutularak 3253 ada 7 parsel numarasını aldığı ve... tarafından 03/07/2007 tarih 9925 yevmiye numarası ile ...'a satıldığı, 29.08.2012 tarih 15972 yevmiye nolu imar işlemi ile 3253 ada 13 parsel, 27.06.2014 tarih 13449 yevmiye sayılı imar uygulaması işlemi ile de 3253 ada 19 parsel numarasını aldığı anlaşılmaktadır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.06.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.