Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2663 E. 2024/5879 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması ve davanın bu süreden sonra açılmış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1713 E., 2023/1816 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnebolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/384 E., 2023/635 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kastamonu ili, .... ilçesi, .... köyü, 185 ada 3 parselde kayıtlı 1861,23 m² yüz ölçümündeki taşınmazın sahibi olduğunu, davalı ...'ın ise aynı yer 185 ada 9 parsel sayılı taşınmazın, ...'ın ise 185 ada 10 parsel sayılı taşınmazın sahipleri olduğunu, davanın ikame nedeni olan ve iptali istenen işlemin kadastro tespiti sırasında davalılardan ...'a ait 9 numaralı parselin içerisinde davacı müvekkiline ait 50 m², .....'a ait 10 numaralı parsel içerisinde de davacıya ait 30 m² civarında arazinin kaldığını, bu nedenle 20.10.2016 tarihinde davacı tarafından tapu iptali ve tescil istemiyle İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/467 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, söz konusu 2016/467 Esas sayılı dosyada feragat nedeni ile ret yönünde karar verilmişse de davacının iradesinin feragat olmadığını, bu hususta Mahkemeye yazılı başvuruda bulunulmuşsa da Mahkeme hâkimince dosyadan el çekildiği gerekçesi ile davaya kaldıkları yerden devam etme imkanının kalmadığını, akabinde tekrardan 12.03.2018 tarihinde İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/107 Esasına kayıtlı dosyada tapu iptali ve tescil talepli dava açıldığını, davalı yanlar da kadastro ekibi tarafından yapılan tespitin hatalı olduğunu kabul ettiklerini, ancak İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/107 Esasına kayıtlı davanın, İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/467 Esasına kayıtlı dosyanın derdest olması nedeni reddedildiğini, bu nedenle eldeki davayı açma gereğinin hasıl olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile davalılara ait Kastamonu ili, İnebolu ilçesi, Kabalar köyü, 185 ada 9 ve 10 numaralı parsellerde kayıtlı araziler içinde davacıya ait olan kısımların tespiti ile tapuların iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; aynı konuda davacının İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/467 Esas sayılı dosyasında dava konusu 185 ada 9 ve 10 parsellerde kalan bir kısım yerlerin tapu kayıtlarının iptali ile kendi adına tescil talebinde bulunduğunu, ancak ilk açılan davada davacının feragat etmesine rağmen bu davayı sürdürmekte ısrarcı olmasının anlaşılır olmadığını, köydeki kadastro çalışmalarına herhangi bir dahlinin olmadığını, kadastro memurları ve bilirkişilerin beyanları doğrultusunda tapu tesis edildiğini, davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği küçük çaptaki alanların taşınmaz içerisinde kaldığının anlaşıldığını, bu konudan yıllar sonra haberinin olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın açtığı davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının haksız yere davalılara ait taşınmazdan parça almaya çalıştığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davacı vekili tarafından cevaba cevap dilekçesinde İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/467 Esas, 2017/74 Karar sayılı dosyasındaki feragatin hükümsüzlüğüne ilişkin talebi olsa da, feragatin hükümsüzlüğüne karar verildiği hallerde derdestlik veya kesin hüküm dava şartının yerine getirilmiş olacağı yani mevcut davada derdestlik veya kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilemeyeceği ancak onun öncesinde de 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde düzenlendiği şekilde kadastro öncesi nedene dayalı davaların 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, dava konusu 185 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının 29.01.2009 tarihinde kesinleştiği, davanın ise yasal 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 18.08.2022 tarihinde açıldığı, buna göre davanın yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; feragatin iptali taleplerinin ön sorun olarak incelenmediğini, hak düşürücü sürenin kadastrodan önceki hukuki sebepler dayanak gösterildiğinde aranacağını, ikame edilen davanın dayanağının kadastrodan önceki sebepler olmayıp daha önce açılan İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/107 Esas sayılı dava dosyasında davalıların ikrar beyanları olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın kendi adına kayıtlı 185 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kadastro tespiti sırasında davalılar adına tescil edilen taşınmazlar içinde ölçüldüğü iddiası ile kadastro öncesi sebeplere dayanarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açtığı, davanın açıklanan bu niteliğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii olduğu, çekişmeli taşınmazların kök parseli olan 185 ada 4 parselin kadastro tespitinin 29.01.2009 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 17.08.2022 tarihinde açıldığı, davanın açılış tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarihler arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; feragatin iptali talebinin ön sorun olarak incelenmediğini, davacı müvekkilinin feragat ettiği tarih hak düşürücü süre içerisinde olup feragatin iptali söz konusu olduğunda hukuki olarak süresi içerisinde devam eden bir yargılamanın söz konusu olacağını, hak düşürücü sürenin kadastrodan önceki hukuki sebepler dayanak gösterildiğinde aranacağını, ikame edilen davanın dayanağının kadastrodan önceki sebepler olmayıp daha önce açılan davadaki davalıların ikrara yönelik beyanları olduğunu, diğer bir deyişle davanın kadastro tarafından yapılan yanlış işlemlere karşı itiraz niteliğinde olmayıp davalıların irade sakatlığı sebebiyle feragatin iptali doğrultusunda ve davalıların da ikrarı ile müvekkili lehine dava konusu taşınmazın kazandırılmasına ilişkin olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu; Kastamonu ili, İnebolu ilçesi, Kabalar köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 185 ada 9 ve 185 ada 10 parsel sayılı taşınmazların geldisini teşkil eden 185 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının 29.01.2009 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 17.08.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.