Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2677 E. 2024/4387 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında, kadastro çalışmaları sonucu davacıya ait taşınmazın bir kısmının davalıya ait parsele kaydığı iddiasıyla açılan kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, yerel mahkemenin davayı kabul kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, yerel mahkemenin arazi ölçümleri, bilirkişi raporu ve doğal sınırlar gibi delillere dayanarak davacıya ait olduğu tespit edilen 12,43 m²'lik alanın davalı parseline hatalı kaydedildiğine dair tespitinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz itirazının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/260 E., 2024/198 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/374 E., 2021/423 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Zonguldak İli, Alaplı İlçesi, ... köyü, 103 ada 27 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında yapılan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar sebebiyle 28 parsele kaymış olması sebebiyle fiilen ve yıllardır davacıya ait olan tecavüzlü kısmın tespit edilmesini, bu kısmın tapusunun iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre geçmiş olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, işin esası bakımından dava konusu taşınmazların sınırlarının kadastro çalışmalarından çok önce belli olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında bu sınır baz alınarak ölçüm yapıldığını, davalının sınırlarının dört bir taraftan tel örgü ve kazıklarla çevrili olduğunu, davacının, davalı ve kardeşinin köyde ikamet etmemesinden faydalanarak taşınmazın etrafını çevreleyen tel örgü ve kazıkları kepçe marifetiyle yıktığını, izin almadan dava konusu taşınmazdan traktörle geçmeye başladığını, bu geçişleri sırasında bir adet fındık ağacı, bir adet ceviz ağacı ve yine bir kaç tane erik ağacı ile diğer değişik ağaçlarını da kökünden söktüğünü ve bu eylemleri ile iki taşınmaz arasında bulunan doğal yükseltiyi de kepçe marifetiyle bozduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zeminde iki taşınmazı ayıran, bölgede tonç ve/veya avla olarak isimlendirilen doğal sınır ile davacıya ait ağaçların bulunduğu, iki taşınmaz arasında kot farkı olduğu, bu kapsamda keşifte ölçümü yapılan ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 12,43 m²'lik alanın davacıya ait olduğu, tesis kadastrosu ölçümünün hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle davanın usulden hak düşürücü süre yönünden bozulması gerektiğini, dava konusu taşınmazların sınırları kadastro çalışmalarından çok önce belli olduğundan kadastro çalışmaları sırasında da bu sınır baz alınarak ölçüm yapıldığını, davacı lehine beyanda bulunanların tarafsız olmadığını, davalıya ait taşınmaz sınırlarının dört bir taraftan tel örgü ve kazıklarla çevrili olduğunu, davacının taşınmazın etrafını çevreleyen tel örgü ve kazıkları kepçe marifetiyle yıktığını, Mahkemece dava konusu taşınmazlar ile ilgili olarak hava fotoğraflarının incelenmesi yoluna da gidilmediğini, bu haliyle Mahkemece verilen kararın eksik kaldığını belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, zeminde davacı ve davalılara ait iki taşınmazı birbirinden ayıran, bölgede tonç ve/veya avla olarak isimlendirilen doğal sınır ile davacıya ait ağaçların bulunduğu, iki taşınmaz arasında kot farkı olduğu, bu kapsamda keşifte ölçümü yapılan ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 12,43 m²'lik alanın davacıya ait olduğu, tesis kadastrosu ölçümünün hatalı olduğu belirtilerek davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine

karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713 üncü maddeleri; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Kadastro sonucu Zonguldak ili, Alaplı ilçesi, ... köyü, Değirmendere Mevkii, 103 ada 27 parsel sayılı taşınmazın belgesizden fındıklık vasfıyla davacı ... adına tespit tescil edildiği, 103 ada 28 parsel sayılı taşınmazın belgesizden tarla vasfıyla 1/2 hisse ile ..., 1/2 hisse ile ... adlarına tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.