"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/134 E., 2024/504 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/840 E., 2023/223 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar ile davalıların ortak mirasbırakanının 2021 yılında vefat eden ... olduğunu, Ordu ili ... ilçesi ... Mahallesi ... mevkiinde bulunan 128 ada 67, 68, 69, 84, 85, 86, 87, 110, 111, 112 parsel, 139 ada 89, 90, 91, 92, 93, 94, 149 parsel, 163 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 126 ada 41, 48 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ...'den miras kaldığını, mirasbırakanın kadastro sırasında taşınmazları davacı mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla davalı erkek çocukları adına yazdırdığını, taşınmazlarda davacıların da hakkı bulunduğunu ileri sürerek belirtilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve miras payı oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, davada on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, davalıya ait taşınmazların mirasbırakan ... terekesiyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, davalının üçüncü kişilerden bu yerleri satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacıların davasında haklı olduklarını, dava konusu yerler üzerinde davacıların da hakları bulunduğunu belirterek davayı kabul etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastro tutanaklarının 14.09.2011 ve 15.09.2011 tarihlerinde kesinleştiği, eldeki davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 28.12.2021 tarihinde açıldığı; öte yandan davalı ...'nin cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiğini kayıtsız ve şartsız olarak bildirdiği, HMK'nın 312/2 nci maddesine göre davalının, davacıların dava açmasına sebebiyet vermediğinden davalı ... aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; davacı tarafından davalılar ..., ..., ..., ..., ..., Ziraat Bankası A.Ş. aleyhine açılan davanın Kadasto Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle usulden reddine; davacı tarafından davalı ... aleyhine açılan davanın, davalının kabul beyanı nedeniyle HMK'nın 308 inci maddesi uyarınca kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve Ziraat Bankası A.Ş. aleyhine açılan davanın usulden reddine ilişkin kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, yapılan keşifte de davalılardan ...'nin kabule dair beyanı ve tüm tanık ve mahalli bilirkişilerin davacıların iddialarını ispatlar nitelikteki beyanlarının Mahkemece değerlendirilmediğini, hak düşürücü sürenin eldeki davada uygulama yerinin olmadığını, işbu davanın mirasbırakan ...’nin ölümü ile mal kaçırmanın öğrenilmesinden dolayı açıldığını, Mahkemenin işin esasına girmeksizin usul ve yasalara aykırı şekilde hüküm kurduğunu, davacılar için telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkmaması adına davanın esasına girilerek inceleme yapılması gerektiğini belirtilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların davalılar adına senetsizden tespit edilip kadastro tutanaklarının 15.09.2021 tarihinde kesinleştiği, davanın ise hak düşürücü süreden sonra 28.12.2021 tarihinde açıldığı, somut olayda muris muvazaasının uygulanma olanağının bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla ret kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK'nın 308, 309/2, 311 maddeleri,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dava konusu Ordu ili ... ilçesi ... Mahallesi ... mevkiinde bulunan 128 ada 67, 68, 69, 84, 85, 86, 87, 110, 111, 112 parsel, 139 ada 89, 90, 91, 92, 93, 94, 149 parsel, 163 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 126 ada 41, 48 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kadastro tespitinin kesinleşme tarihinin 15.09.2011 tarihi olduğu, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 28.12.2021 tarihinde açıldığı; 28 ada 68-86 parsel, 139 ada 91 parsel, 163 ada 4-9 parsel sayılı taşınmazların tam hisse ile 139 ada 93 parsel sayılı taşınmazın ise 1/4 hissesinin davayı kabul beyanında bulunan davalı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenle; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.