"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2712 E., 2024/751 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/31 E., 2022/133 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vasisi; Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1677 Esas, 2017/1323 Karar sayılı kararıyla davacı ...’ın rahatsızlığı nedeniyle kısıtlanmasına ve vasi olarak kendisinin atanmasına karar verildiğini, davanın açıldığı 2013 yılı ve öncesinde dahi davacı ...'nin yaşlılığı ve hastalıkları sebebiyle medeni haklarını kullanma ehliyeti bulunmadığını, kısıtlılık kararından sonra kısıtlı adına olan aktif ve pasif mal varlığının tespiti için araştırma yaptığını, dava konusu 2338 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kısıtlı ... adına kayıtlı iken 04.08.2015 tarihinde davalı ...’ya, 07.08.2015 tarihinde de müteahhitlik yapan ...’a satış işleminin gerçekleştirildiğini, davalıların birlikte hareket ettiklerini ve tasarruf ehliyeti bulunmayan kısıtlıdan rayiçlerinden çok düşük bir bedelle taşınmazı ele geçirdiklerini, kısıtlıyı aldatmak suretiyle satışın gerçekleştiğini, taşınmazın gerçek satış bedelinden çok düşük bir bedelle satıldığını, kısıtlının yaşından ve rahatsızlığından yararlanarak yapılan işlemde aşırı yararlanma olduğunu, satış bedelinin ödenip ödenmediğinin de belli olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde bedele karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davacının ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
II. CEVAP
1.Davalı ...; davaya zamanaşımı yönünden itiraz ettiğini, gabin ve aldatma sebebi ile 1 yıl içinde dava açılması gerektiğini, satış işleminde ...’ın ayırt etme gücü bulunduğunu, davacı ...’a 100.000,00 TL ve 310.000,00 TL’lik ödemeler yapıldığını, satın aldığı dava konusu taşınmazı inşaat yapılması amacıyla diğer davalı ...’a sattığını, taşınmazı rayiç bedeli karşılığında aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ...; davacıyı tanımadığını, müteahhittik yaptığını ve dava konusu taşınmazı işi nedeniyle bedeli karşılığında satın aldığını, diğer davalıyı da satış nedeniyle tanıdığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alınan Adli Tıp Kurumu raporunda ...’ın işlemin yapıldığı 04.08.2015 tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun bildirildiği, aldatma (hile) ve aşırı yararlanma (gabin) halinin dosya kapsamı ve dinlenen tanık anlatımları ile ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Adli Tıp Kurumu raporunda yer alan eksikliklerin rapora itiraz dilekçesinde belirtilmesine rağmen itirazların gözetilmediğini ve eksikliklerin giderilmesi için yeni bir bilirkişi raporu düzenlenmediğini, İstinaf Mahkemesince de bu hususların değerlendirilmediğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu olayın gelişme süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde tüm gelişme ve sonuçların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı murisin tüm işlemleri şahısların yönlendirmeleri sonucu yaptığını, davalıların birlik içerisinde hareket ederek aldatmak suretiyle taşınmazı aldıklarını, satış sonucu davacı murisin hesabına yatan paranın da kısa sürede hesaptan çekilmesi dikkate alındığında herhangi bir satış bedeli alınmadığını, paranın da kim tarafından kullanıldığının belli olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava; ehliyetsizlik, aldatma (hile) ve aşırı yararlanma (gabin) hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1930 doğumlu davacı ...'ın çekişme konusu 2338 ada 3 parsel sayılı taşınmazını 04.08.2015 tarihinde satış suretiyle davalı ...'ya devrettiği, davalı ...'in de 07.08.2015 tarihinde diğer davalı ...'a temlik ettiği, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 11.06.2021 tarihli raporuna göre davacının taşınmazı devrettiği 04.08.2015 tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.