Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3041 E. 2025/2424 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, murislerinden intikal eden taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak davalılar adına tescil edildiğini ve sonrasında yapılan satışların muvazaalı olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların tapu kaydına güvenen iyi niyetli 3. kişi oldukları ve davacıların temliklerin muvazaalı olduğuna dair iddialarını ispatlayamadıkları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1183 E., 2024/198 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/203 E., 2023/61 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve paydaşları vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi...'nın 40 yılı aşkın süre ile malik sıfatıyla kullandığı ve ölümü ile mirasçıları olan davacılara intikal eden 133 ada 24, 122 ada 293 parsellerin tümü ile 148 ada 2 parselin 2.500 metrekare yüz ölçümündeki bölümünün kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak davalılar adına yazıldığını, davalıların bu durumu bildiklerini, bu nedenle taşınmazları davalılardan ...'e anlaşmalı olarak sattıklarını, ...'in taşınmazları alabilecek maddi imkanı olmadığı gibi çiftçilikle ilgisinin de bulunmadığını açıklayarak taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile murisin veraset payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... ve ... ayrı ayrı cevap dilekçelerinde özetle; yapılan tespitlerin doğru olduğunu, taşınmazların tümünün babaları ... ...'ya ait olduğunu ve onun tarafından kullanıldığını, ölümü ile zilyetliğin mirasçılarına geçtiğini, mirasçıların tespit tarihine kadar taşınmazları kullandıklarını, ardından ihtiyaç sebebi ile üçüncü kişi olan diğer davalıya sattıklarını ve haklarını aldıklarını, satışın muvazaalı olmadığını, davacının aksini ispatlaması gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kayıt malikleri tarafından kullanıldığını, bilahare tapu malikinden kayden taşınmazı satın aldığını, taksim sonucunda davacıların dava konusu taşınmazlar üzerinde hakları kalmadığını, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, muvazaa bulunmadığını, taşınmazı eski eşi ...'dan tazminat karşılığı aldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu tüm taşınmazların öncesi itibariyle kime ait olduğunun belirlenmesi, 133 ada 24 parselin dayanak tapu kaydının taşınmazı kapsayıp kapsamadığının tespit edilmesi ve 3402 sayılı Yasa'nın 13/B-b maddesinde belirtilen koşulların tespit tarihine kadar davacılar lehine oluşup oluşmadığının göz önünde tutulması, kayıt maliki görünen davalı ...'in iktisabının iyi niyetli olup olmadığının araştırılması, bundan ayrı, bir kısım davalılar yönünden husumet sıfatının göz önünde tutulması suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gereğine değinen kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde, dava konusu taşınmazların dava açıldığı tarihte tapuda davalı ... adına kayıtlı olduğu, tapuda malik olmayan davalılar ... ile ...'in pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle sözü edilen davalılar yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ...'in ise tapu siciline güvenen iyi niyetli 3. kişi sıfatıyla taşınmazı iktisap ettiği gerekçesiyle adı geçen yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi benimsenmek suretiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; mahallinde yapılan her iki keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler ve tanıkların dava konusu taşınmazların evvelinde ''...''ya ait olduğunu, taşınmazları davacıların murisi... ile davalılar ... ve ...'nin murisi .... ...'nin birlikte kullandıklarını, ardından bu yerlerin müstakilen... tarafından kadastrodan yaklaşık 30 yıl öncesinden beri kullandığını, onun ölümü ile de taşınmazların mirasçıları olan davacılara intikal ettiğini belirttiklerini, ayrıca dinlenilen bilirkişi ve tanıkların davalıların köyde yaşamadıkları ve köyle bir ilgilerinin bulunmadığını, dava konusu yerleri satın alan ...'ın ve sonrasında taşınmazları devrettiği eski eşi ...'nün İstanbul ilinde yaşadıklarını, taşınmazları satın aldıktan sonra her ikisinin de taşınmazlara zilyet olmadıklarını beyan etmelerinin temliklerin iyi niyetli olmadığını gösterdiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.

2006 yılında yapılan kadastro sonucunda, dava konusu Sivas ili, .... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ... ada 2 ve 122 ada 293 parsel sayılı sırasıyla 8.447,33 metrekare ve 2.399,52 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar ceddinden intikalen, taksimen ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu tutanakların beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle ... adına, 133 ada 24 parsel sayılı 2.080,84 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle ... adına tespit edilmiştir. Kadastro tutanakları 08.08.2006-07.09.2006 tarihleri arasında askı ilanına alınmış, süresi içerisinde kadastro tespitine itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleştirilerek tespit maliki adına tapuya tescil edilmiştir. Bilahare taşınmazların 16.07.2010 tarihinde ... mirasçıları ... ve ... adına intikalen tescil edildiği, ardından 16.07.2010 tarihinde ... adına satış yoluyla kayden intikal ettiği, ardından ... adına yine satış suretiyle kayden 02.12.2011 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacılar...ve paydaşları 26.11.2015 tarihinde, dava konusu taşınmazların murisleri olan babaları...'dan kaldığını, ölümü ile kendilerinin zilyet olduklarını, yapılan temliklerin iyi niyetli olmadığını ileri sürerek dava açmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.