Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3045 E. 2025/1746 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, zilyetliğin süresi, niteliği ve iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin süresi, niteliği, davacının zilyetlikle taşınmaz iktisap edebileceği miktar ve taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği hususlarının yeterince araştırılmadığı, çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1585 E., 2024/351 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ: Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/502 E., 2022/437 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Derebucak ilçesi, ... köyünde bulunan 155 ada 66 parsel sayılı taşınmazın maliki evvellerle birlikte 100-150 seneden beri tarla olarak kullanılmasına rağmen Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın mera vasfında olmadığını belirterek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, 11.07.2016 tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın 115 ada 66 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, dava dilekçesinde maddi hata yapıldığını belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; davanın usul ve esastan yoksun olduğunu, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olmadığını, davacı lehine edinim koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2017 tarihli ve 2016/561 Esas 2017/723 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarihli ve 2018/630 Esas 2020/400 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmak ve komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmak sureti ile çekişmeli taşınmazla ilgili zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar kaldırılmış, dosya Mahkemesine gönderilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda A1 ve B1 harfi ile gösterilen alanlar haricindeki yerlerde tarımsal faaliyetin yapılmadığı ve imar ihya bulunmadığı, C harfi ile gösterilen alanda davacının zilyetliğinin hiç olmadığı, B1 harfi ile gösterilen alanın ise davacının amcası ...'a ait olduğu, zilyetliğinin de amcası ve mirasçılarında bulunduğu ve davacının, amcasından ya da amcasının mirasçılarından burayı devir aldığını gören ya da bilenin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda A1 ile gösterilen bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 115 ada, 66 parsel sayılı taşınmazın 08.06.2022 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda A1 harfi ile gösterilen 11.229,59 m2 'lik kısmının ifraz edilerek yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı her ne kadar taşınmazın tamamı hakkında dava açmış ise de hava fotoğraflarından, A1 ve B1 harfi ile gösterilen alanlar haricindeki yerlerde tarımsal faaliyetin yapılmadığı ve imar ihya bulunmadığının tespit edildiği, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarıyla C harfi ile gösterilen alanda davacının zilyetliğinin hiç olmadığının sabit olduğu, B1 harfi ile gösterilen alanın ise davacının amcası ...'a ait olduğu, zilyetliğinin de amcası ve mirasçılarında bulunduğu ve davacının, amcasından ya da amcasının mirasçılarından burayı devir aldığını ispatlayamadığı, bu durumda Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ve davalı Hazine vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporunda B ile gösterilen bölümün de davacı adına tescil edilmesi gerektiğini, taşınmazın 20 yıl önce davacıya devredildiğini, bilirkişi raporunda C ile gösterilen bölümün de davacıya ait olduğunu, bütün olarak ekilip biçildiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiş, Mahkemece verilen ek kararla süresinde temyiz giderlerinin yatırılmaması nedeniyle davacı vekilinin temyiz talebi reddedilmiş, ek karar davacı vekiline tebliğ edilmesine rağmen, davacı tarafça temyiz talebinde bulunulmamıştır.

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu; Konya ili, Derebucak ilçesi, ... köyünde bulunan 115 ada 66 parsel sayılı 36149,10 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı, dava konusu taşınmaz üzerinde uzun yıllardır zilyet olduğu iddiası ile dava açmış, taşınmazın adına tescilini talep etmiş, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda A1 ile gösterilen bölümünde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş ise de yapılan keşif gözleminde taşınmaz üzerinde çalılar ve meşe ağaçlarının bulunduğu bildirilmesine rağmen temyize konu olan ve bilirkişi raporunda A1 ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği ile taşınmazın zilyetlikle edinilip edinilemeyeceği hususları kesin olarak belirlenmemiş, 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca davacının aynı kadastro çalışma bölgesi içerisinde edinebileceği taşınmaz miktarı üzerinde durulmamış, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile ne zamandır tarım arazisi olarak kullanıldığını kesin olarak belirlemeyen, yetersiz ve taşınmazın kullanım durumu konusunda önceki raporla çelişen ziraat bilirkişi kurulu raporu ile yetinilmiş, bilirkişi raporlarına ekli fotoğraflarda taşınmaz içerisinde taşlık alanlar görülmesine rağmen taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalıdır.

Bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile önceki keşiflerde yer almayan fen bilirkişisi, jeodezi mühendisi bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan dava konusu olup bilirkişi raporunda A1 ile gösterilen dava ve temyize konu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisine keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli ve çakıştırmalı harita düzenlettirilmeli, ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın hangi bölümünde hangi bitki örtüsünün hakim olduğunu, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek şekilde çektirilecek fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli; mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; tanık ve mahalli bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporuyla denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine taşınmazı kapsayan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu, taşınmazın imar – ihyaya konu olup olmadığını ,olduysa imar-ihyanın başlangıç ve bitiş tarihlerini ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten ayrıntılı rapor hazırlatılmalı; 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı ve bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

Mahkemece yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

27.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.