"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/702 E., 2024/672 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/28 E., 2021/590 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yanılma (hata) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Belediyeye ait Sivas ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 259 ada 5 parsel sayılı taşınmazın bağımsız bölümlerinin ihale ile satışa çıkarıldığını, ihale evrakları hazırlanırken Tapu Müdürlüğünden gelen hatalı bilgiler nedeniyle taşınmaz üzerindeki 35 ve 37 nolu bağımsız bölüm bilgilerinin karıştırıldığını, 37 nolu bağımsız bölüm 274 m2 yüz ölçümlü depolu dükkan vasfında olduğu hâlde tapudan gelen yanlış bilgi sonucunda 93 m2 yüz ölçümlü dükkan vasfıyla ihale belgelerinin hazırlandığını, ihale sonucunda da 37 nolu bağımsız bölümün 500.000 TL yerine bölümün davalı ...'ye eksik bedelle 180.000 TL bedelle satıldığını, müteahhitlik ile uğraşan davalı ...'nin dava konusu taşınmazı ... ilçesinde esnaflık yapan davalı ...'ye kısa süre sonra tapuda 53.000 TL bedel gösterilerek satıldığını, davalıların dava konusu taşınmaz değerini bilebilecek konumda olduklarını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca satış işleminin iptali gerektiğini, taşınmazın daha öncesinde de davacı ... tarafından 500.000 TL bedelle ihaleye çıkarıldığını, davacının daha düşük bedelle satma amacının olmadığını ileri sürerek dava konusu 37 numaralı bağımsız bölümün davalı ... adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini; cevaba cevap dilekçesinde, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi halinde taşınmazın gerçek değeri ile ihale değeri arasındaki farkın davalı ...'den tahsilini; ıslah dilekçesi ile öncelikle tapu iptali ve tescilini, mümkün olmaması halinde ise ihale bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasındaki 275.272,45 TL fark alacağının davalı ...'den tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; ihaleden haberi olmadığı gibi diğer davalıyı da tanımadığını, taşınmazı iş yerine yakın olması nedeniyle satın aldığını, diğer davalı ile 120.000 TL'lik kısmı nakit, 60.000 TL'lik kısmı da kardeşine ait aracın davalıya devri suretiyle toplam 180.000 TL üzerinden anlaştığını, tapu müdürlüğündeki görevlilerin davacı Belediyeden rayiç bedel talebi üzerine taşınmazın tapuda 53.000 TL bedelle satışının gerçekleştiğini, taşınmazı satın aldıktan sonra birtakım tadilatlar yaptırdığını, davacının kendi kusuruna dayanarak hak talep etmesinin doğru olmadığını, taşınmazın depolu dükkan olduğunun anahtar tesliminde de açıkça görüldüğünü, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi uyarınca iyiniyetle tapu siciline güvenerek dava konusu taşınmazı satın aldığını, dava konusu taşınmaz 500.000 TL bedelle ihaleye çıktığında kimsenin pey sürmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesi ibraz etmemiş olup ön inceleme duruşmasındaki beyanında; dava konusu taşınmazı ihale ile satın aldığını, taşınmazı satın almadan önce Belediyede çalışan görevli ile giderek taşınmazı gördüğünü, davacı ... Belediyesi ile arasında daha önce müteahhitlik işleri olduğunu, Belediyenin kendisine müteahhitlik işlerinden dolayı 500.000 - 600.000 TL borçlu olduğunu, bu borçlara mahsuben kendisinin ihaleye girmesinin istendiğini, yalnızca kendisinin ihaleye katıldığını, alacağına karşılık ve satmak amaçlı depolu dükkanı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının asli tapu iptali ve tescil talebi yönünden davalı ...'nin diğer davalı ...'ye banka hesabından yaptığı ödeme ve kardeşinin arabasının devri ile taşınmazın bedelinin ödendiğinin anlaşıldığı, davalı ...'nin kötüniyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı ... bakımından davanın reddine; tapu iptali ve tescil davasının tapu kayıt malikine karşı açılabileceğinden davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine; davacının fer'i alacak talebi yönünden sözleşmenin yanılma nedeniyle iptali halinde sözleşme taraflarının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği sorumlu olacağı, ihalenin tarafı olmayan davalı ... iyi niyetli üçüncü kişi olduğundan herhangi bir iade sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... aleyhine davanın pasif husumet yokluğundan reddine; dava konusu depolu dükkanı ihale ile satışa çıkaranın davacı ... olduğu, davalı ...'nin kötü niyetle hareket ettiğine dair bir tespit yapılamadığı, taşınmazı 180.020 TL bedelle alıp 180.000 TL'ye diğer davalıya satan davalı ...'nin elinde kalan miktar olmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2022 tarihli ve 2022/830 E., 2022/995 K. sayılı kararı ile; dosya kapsamından ihalenin feshine dair bir davanın açılmadığı, ihalenin halen ayakta olduğu, davalı ...'nin taşınmazı muvazaalı olarak devraldığının iddia edilmediği gerekçesiyle davalı ... yönünden tapu iptali ve tescil ve alacak davasının reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının taşınmazın vasıflarında hataya düşerek depolu dükkan yerine deposuz dükkan olarak ihaleye çıkardığı, ihale ile davalı ...'ye satıldığı, davacının ihale bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasındaki farkı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı ...'den istemesinin mümkün olduğu, sözleşme iptal edilmekle yapıldığı andan itibaren ortadan kalkacağı için, yerine getirilen edim istihkak davası (tapulu taşınmazlarda iptal ve tescil davası), bunun mümkün olmadığı hallerde sebepsiz zenginleşme davası ile geri istenebileceği, 02.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın tamamlanmamış haliyle ihale tarihine göre değeri 392.393,20 TL olarak tespit edildiğinden ve istinaf dilekçesinde rapora yönelik bir istinaf bulunmadığından ihale tarihi itibariyle taşınmazın natamam değeri ile ihale edilen bedel arasındaki fark olan 212.193,20 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline ve davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, her iki davalı yönünden tapu iptali ve tescil davasının reddine, terditli tazminat talebi bakımından davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 212.193,20 TL'nin davalı ...'den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 06.11.2023 tarihli ve 2022/8141 Esas, 2023/6236 Karar sayılı kararı ile; bağımsız bölüm ihale evrakına ilişkin bilgilerde depolu dükkan niteliğiyle yer almadığı gibi yüz ölçümünün de hatalı olduğu, taşınmazın yarı bedelinden daha düşük bedelle davalı ...'ye satıldığı, ... tarafından taşınmazın adına tescilinden 1 ay 10 gün sonra davalı ...'ye satıldığı, davalı ...'nin taşınmazın bedelinin bir kısmını nakit olarak davalı ...'nin kardeşi ... ... hesabına gönderdiği, bir kısmını ise kendi kardeşine ait (...) aracın davalının kardeşi ... ...'a devri ile ödemenin tamamlandığı, davalı ... yönünden bağımsız bölümün deposu bulunmasına rağmen güncel tapu kaydında, davalılara devrine ilişkin resmi senetlerde ve tüm ihale evrakında dükkan niteliği ile hatalı olarak yer aldığı, böylece 182 m2'lik deposuna ihale evrakında yer verilmeden hatalı yüz ölçümü bilgisi sonucu hatalı muhammen bedelle satışa çıkarıldığı, davalı ...'nin bağımsız bölümü satın almadan önce gördüğü, böylece taşınmazın deposunun bulunduğundan haberdar olduğu, kendisinin müteahhitlik işleri ile uğraşmasından dolayı basiretli tacir olarak ihale evrakında 93 m2 olarak görünen taşınmazın yüz ölçümünün hatalı olduğunu anlayabileceği gibi taşınmazın 180.000 TL bedelden daha fazla değerinin olduğunu da bilebilecek yeterlilikte bulunduğu, taşınmazın keşfen belirlenen değeri ile ihale bedeli arasındaki iki katından fazla fark nedeniyle davacı Belediyenin hataya düşmeseydi deposu ile birlikte 267 m2 olan taşınmazı oldukça düşük bir bedelle satmayacağının anlaşıldığı, ihale alıcısı davalı yönünden hatanın var olduğu; dava konusu bağımsız bölümü davalı ...'den satın alan üçüncü kişi konumundaki davalı ... yönünden ise davalı ...'nin bağımsız bölümü satmak amaçlı olarak aldığını iddia ettiği ancak 180.200,00 TL bedelle aldığı taşınmazı 40 gün sonra 180.000,00 TL bedelle satmasının tacir olan satıcı yönünden makul olmadığı, davalı ...'nin bu satın alma işlemine karşı ödemelerinin bir kısmını davalı ...'nin kardeşi ...'a yapması, bir kısmını da kardeşinin aracını davalının kardeşine devretmesi ile gerçekleştirmesinin hayatın olağan akışına aykırı göründüğü, davalı ...'nin de ticaretle uğraştığı ve taşınmazın 180.000 TL değerde (resmi senette 53.000 TL) olmayacağını bilebilecek konumda olduğu, sonuç itibariyle taşınmazın devrine ilişkin ödemelerin tarafların kardeşi üzerinden yapılması ve değerinin çok altında olması karşısında, davalı ...'nin TMK'nın 1023. maddesi uyarınca tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle güvenen üçüncü kişi sayılamayacağı; hâl böyle olunca, davacının asli talebi olan tapu iptali ve tescil davasının kabulü gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen 29.06.2022 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak, bozma ilâmındaki gerekçelerle davanın kabulü ile dava konusu 259 ada 5 parselde kayıtlı C-Zemin Kat 37 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; davacı kurumun hazırladığı resmi ihale sürecine ve şartnamesine dayanarak davacı Belediyenin imar ve ihale işleri sorumlusu tarafından davalı ...'ye gösterilmesi sonucunda dava konusu taşınmazı ihale yoluyla satın aldığını, ödeme ve masraf yaptığını, davacı Belediyenin ihalenin feshi süreci işletmeden bu davayı açmasının kötüniyetli olduğunu ve esaslı hataya düşmesinin söz konusu olmayacağını, hükmün ihaleyi sonuçsuz bıraktığını, davanın kabulü halinde dahi davalının yaptığı masraflar mahsup edilerek bakiye üzerinden kabul kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; deponun dükkanın ayrılmaz parçası olduğunu, davalılar arasındaki satış bedelinin belediyeden gelen 53.000 TL rayiç bedele göre 54.000 TL gösterildiğini, ancak satış işleminin 180.000 TL üzerinden gerçekleştiğini, davacının benzer depolu bir dükkanı 500.000 TL bedelle ihaleye çıkarıp satamadığını, dolayısıyla dava konusu taşınmaz için belediyece belirlenen bedelin 180.000 TL olduğunu, davacı yanılsa bile yanılmada tamamen davacının kusuru ve açık ihmali olduğunu, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, diğer davalı adına yapılan tescil yolsuz olsa bile davalı ...'nin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında tapu kütüğüne güvenen iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, davalı ...'nin kötü niyetinin davacı tarafından ispatlanamadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını isetemiştir.
B. Gerekçe
1. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yanılma (hata) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 30. ve devamındaki maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya kapsamına göre; davacı ... Başkanlığınca dava konusu bağımsız bölümün de bulunduğu 259 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 3 tanesi depolu dükkan nitelikli 10 adet bağımsız bölümün 03.05.2019 tarihli Belediye Meclisi kararına istinaden ihale yoluyla satışına karar verildiği, dava konusu 37 nolu bağımsız bölümün ihale evrakında dükkan niteliği ve 93 m2 yüzölçümü ile yer aldığı, muhammen bedelinin 180.000 TL olarak tespit edildiği, 28.06.2019 tarihli açık artırma usulü yapılan ihale sonucu dava konusu 37 nolu bağımsız bölümün 93 m2 yüzölçümlü dükkan niteliği ile davalı ... adına 180.200 TL bedelle satılmasına karar verildiği, davalı ... adına 10.07.2019 tarihinde tescil edildiği, davalı ... tarafından da 20.08.2019 tarihinde diğer davalı ...'ye tapuda 53.000 TL bedelle satış suretiyle devredildiği anlaşılmıştır.
2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, bozma ilâmına uygun şekilde karar verilmesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin ayrı ayrı temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin ayrı ayrı temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 21.482,84 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, fazla yatırılan 6.735,00 TL temyiz harcının talebi halinde temyiz eden davalı ...'ye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.