"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Ma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/472 E., 2023/119 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; paydaşı olduğu dava konusu 449 (ifraz sonrası 2239) parsel sayılı taşınmazını 1987 yılında “kamu yararında kullanılması” şartıyla davalı ... Belediyesine bağışladığını, anılan Belediye tarafından da taşınmazın 07.06.2000 tarihinde diğer davalı ... Belediyesine devredildiğini, ancak taşınmaz kamu yararında kullanılması şartıyla Belediyeye devredildiği halde halihazırda “merkezi iş alanı-otopark” olarak kullanıldığını öğrendiğini, bunun üzerine derhal davalı ... Belediyesine başvuruda bulunduğunu, ancak olumsuz cevap verildiğini, bağış şartının yerine getirilmediğini, rücu şartlarının oluştuğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmazsa rayiç bedelinin tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; iddiaların doğru olmadığını, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, dava konusu taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanunu gereğince rızaen ifraz/terk kapsamında devredilip devredilmediğinin açıklığa kavuşturulması gerektiğini, ayrıca davalı ... kayıt maliki olmadığından hakkındaki davanın pasif husumet nedeniyle reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın şartlı olarak bağışının söz konusu olmadığını, bağış olarak kabul edilse dahi 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığını, taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanunu gereğince rızaen terk işlemlerine konu olduğunu, maliklerin yapı ruhsatı alabilmek için taşınmazı Belediyeye bedelsiz terk ettiklerini, şartlı bağışın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kök 449 parsel sayılı taşınmazın 2.232 m²'lik kısmının yola terk edilip 1.083 m2'lik kısmının ifrazen 2239 parsel numarasını alarak davalı ... Belediyesi adına "Kamu Hizmet Alanı" olarak kullanılmak üzere bedelsiz biçimde terk edildiği, kalan 4.106,00 m²’lik kısmının ise ifrazen 2240 parsel olarak davacı adına 1/2 payının tescil edildiği, yapılan keşif sonucunda dava konusu 2239 parselin özel işletmeler tarafından otopark olarak kullanıldığı, kamu tarafından serbest olarak kullanımının mümkün olmadığının tespit edildiği, davacının kamu hizmeti yararına kullanılması şartıyla taşınmazını bağışladığı ancak davalı Belediyenin aradan geçen uzun süreye rağmen hiçbir faaliyetinin olmadığı, davacının bağıştan rücu sebebini daha önceki tarihte öğrendiğini davalının ispatlayamaması nedeniyle davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı kanaatine varılarak davalı ... Belediyesi yönünden davanın kabulü ile tapu iptal-tescile, diğer davalı ... Belediyesi yönünden ise kayıt maliki olmadığından husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediyesi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın bağışının şartlı yapılmadığı, yapı ruhsatı alabilmek için plan şartı gereği kamuya terk edilmeksizin yapı ruhsatı verilemeyeceğinden, inşaat istikamet rölevesinde ve imar planında tadilen kültürel tesis alanı olarak ayrılan kısmın hibe edildiği, imar planının davacılarca iptali yoluna gidilmediği göz önüne alındığında bağıştan rücu maddelerinin uygulama yeri olmadığı gibi Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca da imar düzenlemesi sırasında malikinin muvafakatı ile yol, yeşil alan ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan alan için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı, davanın reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle davalı ... Belediyesi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davalı ... Belediyesi yönünden davanın esastan reddine, diğer davalı ... Belediyesi yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince bağışın şartlı olmadığı kabul edilmişse de dava konusu taşınmazın kamu yararında kullanılmak şartıyla davalıya devredildiğini, DOP sınırının aşılarak mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, imar planında taşınmaz halen merkezi iş alanı olarak gözükse de hali hazırda özel işletmeler tarafından otopark olarak kullanıldığını, bedelsiz terkin amacına uygun bir kullanımın bulunmadığını, bağıştan rücu şartlarının oluştuğunu, ayrıca vekalet ücretinin de hatalı hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kök 449 parsel sayılı 7.321,0 m² yüz ölçümlü "tarla" vasıflı taşınmazın ½ hissesi dava dışı .... ve ½ hissesi davacı ... adlarına kayıtlı iken, Bakırköy Belediyesinin 01.06.1987 tarihli ve 2060 sayılı Encümen Kararı gereğince taşınmazın 2.132 m²’lik kısmının bedelsiz olarak yola ve imar
yoluna terk edilip 1.083 m²’lik kısmının dava konusu 2239 parsel numarasıyla " kamu hizmeti olarak" davalı
Bakırköy Belediyesi adına bedelsiz terk edildiği, kalan 4.106 m²’lik kısımının ise .. parsel numarası ve arsa vasfıyla ½ 'şer payla.... ve davacı ... adlarına tescil edildiği, dava konusu ... parselin 07.09.2000 tarihinde Bakırköy Belediyesi tarafından davalı ... Belediyesine devredildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde kural olarak isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
Ne var ki; İlk Derece Mahkemesince davalı ... Belediyesi yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... Belediyesi yönünden ise davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek Bakırköy Belediyesi lehine 9.200,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği, Mahkeme kararının davacı ve davalı ... Belediyesi tarafından istinaf edilmeyip sadece davalı ... Belediyesi tarafından istinaf edildiği, dolayısıyla davalı ... Belediyesi yönünden verilen pasif husumetten ret kararının ve anılan davalı lehine hükmedilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin istinaf konusu yapılmadığından kesinleştiği, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... Belediyesinin istinaf başvurusu kabul edilip hüküm ortadan kaldırılarak davalı ... Belediyesi yönünden davanın reddine, diğer davalı ... Belediyesi yönünden ise pasif husumetten ret kararı verildiğine göre, usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca davalı ... Belediyesi lehine istinaf konusu yapılmadığından kesinleşen 9.200,00 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 17.900,00 TL fazla vekalet ücreti takdiri isabetsizdir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin değinilen yönden temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesine ait hükmün B-5 bendinde yer alan “17.900,00 TL” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine; “9.200,00 TL” ibaresinin yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.