Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3284 E. 2024/5022 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerinde 20 yıllık zilyetlik süresini ispatlayamamaları ve zilyetlikle edinim koşullarını oluşturamamaları gözetilerek, yerel mahkemenin davayı red kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2007/52 E., 2014/55 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 299 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacılar ile mirasbırakanlarının zilyetliklerinde olup davacılara ait tapu kaydı bulunmasına rağmen kadastro tespiti sırasında Hazine adına tespit edildiğini belirterek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.02.2007 tarihli ve 2003/65 Esas, 2007/5 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığı, buna rağmen davacılar tarafından kullanılmaya devam edilmesinin kendilerine bir hak sağlamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 21.06.2007 tarihli ve 2007/2393 Esas, 2007/2324 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek tescil dosyası ve haritası ile komşu parsel tutanak ve dayanaklarından da yararlanılmak suretiyle davacıların dayanak tapu kaydının kapsamının ve taşınmazın kamulaştırılıp kamulaştırılmadığının belirlenmesi, dayanak tapu kaydının Hazineyi bağlayıp bağlamayacağı üzerinde durulması, taşınmazla ilgili zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hava fotoğrafı incelemesine göre taşınmazın 1973 yılında tarımsal faaliyet yapılmış bir yer olmadığı, davacı yanın tespit tarihi olan 1993 yılından geriye doğru 20 yıllık zilyetlik süresini ispatlayamadığı, dava konusu taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili duruşmalı olarak temyiz isteminde bulunmuş, 05.01.2022 tarihli tutanak ile duruşma masraflarının ihtarlı tebligatla istenilmesine rağmen istenilen masrafların kesin sürenin bitim tarihi olan 27.12.2021 tarihinden sonra 03.01.2022 tarihinde yatırılmış olması nedeniyle dosyanın duruşmasız olarak incelenmesine karar verilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacıların dedelerinden beri 100 yılı aşkın süredir zilyet olduklarını, bu hususun tanıklarca da beyan edildiğini, hükme esas alınan 1973 tarihli hava fotoğrafının çekişmeli taşınmaza ait olduğunun meçhul olduğunu, raporu düzenleyen bilirkişinin ziraat bilirkişisi olmadığı halde taşınmazın tarımsal faaliyet yapılan bir yer olmadığı yönünde rapor düzenleyerek kendi bilgisi ve uzmanlık alanı dışında görüş bildirdiğini, taşınmazın ziraate uygun olduğunu, verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek ve re'sen belirlenecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 20. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu, Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 299 ada 1 parsel sayılı 51325,90 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428. maddesi ile 439. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 84,80 TL fazla alınan peşin harcın talep halinde davacılara iadesine,

Dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.