"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1234 E., 2024/486 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/76 E., 2023/64 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalılardan ...’ın... mirasçısı olduğunu, ortak murisin terekesinin taksim edilmediğini, bu sebeple muristen intikal eden taşınmazların tüm mirasçılar adına tescil edilmesi gerekirken köyde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, 144 ada 26, 31, 37, 39, 41, 57; 160 ada 15, 21; 175 ada 4 parsel sayılı taşınmazların davalı ... ile karısı ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras payı oranında iptali ile davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların muris ....'dan geldiğini ve mirasçılar arasında 1986 yılında taksim yapıldığını, taksim sonucu taşınmazların davalı ...’a kaldığını, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların murisi Hami’nin 1983 yılında vefat ettiği, dava konusu 144 ada 26, 31, 37, 39, 41, 160 ada 15, 175 ada 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının 01.08.2008 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi olan 26.04.2021 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle bu taşınmazlar hakkında açılan davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine, dava konusu 144 ada 57 parsel ile 160 ada 21 parsel sayılı taşınmazların tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu, malikinin davalılar olmadığı gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli 144 ada 26, 31, 37, 39, 41 parsel ve 160 ada 15, 21 parsel, 175 ada 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği 01.08.2008 tarihi ile davanın açıldığı 26.04.2021 günü arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunmasına, dava konusu 144 ada 57 parsel ile 160 ada 21 parsel sayılı taşınmazlarda Hazinenin malik olduğu davalıların malik olmadığının ve bu hali ile davalıların bu parseller yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığının anlaşılmasına göre Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara yönelik muvazaa sebebiyle tapu iptali ve tescil talepleri olup muvazaa olgusunun kanıtlanmış olduğunu, muris ....'ın, taşınmazlarını davacı kız çocuklarına miras kalmaması için davalı ...'ın kullanımına bedelsiz bıraktığını, davalı ...'ın ise kadastro esnasında davacıların mirasçı olduğunu beyan etmeyerek bu muvazaaya uygun hareket ettiğini, taşınmazların taksim edilmediğini, muris ile davalı ... arasındaki gerçek irade ile fiili ve hukuki durumun örtüşmediğini, ... adına tespit ve tescilin muvazaalı olarak yapıldığının açık olduğunu, mülkiyet ve miras hakkının Anayasa ile koruma altına alınmış haklardan olduğunu, muris muvazaasına dayanan davalarda hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını belirterek ve re'sen tespit edilecek nedenlerle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedenle miras payına yönelik olarak açılan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Kadastro sonucunda, Ordu ili, .... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 144 ada 26, 31, 39, 41 parsel ve 160 ada 15, 21 parsel, 175 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden 10/11 payı ..., 1/11 pay .... adına; 144 ada 37 parsel sayılı taşınmaz 1/2 pay ..., 1/2 pay.... adına tespit edilmiş, tespite itiraz olunmaması üzerine tespit 01.08.2008 tarihinde kesinleşmiş ve tapu kaydı oluşmuştur.
Ordu ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde ... yılında yapılan kullanım kadastrosu sonucu ... ada 57 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına tespit edilmiş ve ... lehine kullanıcı şerhi verilmiştir. 160 ada 21 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına tespit edilmiş ... lehine kullanıcı şerhi verilmiş tespite itiraz olunması üzerine Ünye Kadastro Mahkemesinin 2019/17 Esas sayılı dava sonucu malikinin Hazine olduğu ve ... adına kullanıcı şerhi verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.