Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3585 E. 2025/1924 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacıların mirasçılık belgesinin çelişkili olması, veraset ilamının içeriğinin belirsizliği, teknik bilirkişi raporunun yetersizliği ve hava fotoğraflarının jeodezi uzmanı tarafından incelenmemesi gibi hususları dikkate almayarak eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/494 E., 2024/896 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemaliye Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/27 E., 2020/29 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; dava konusu 149 ada 31 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerinin murisine ait olduğunu, köyde bulunmadıkları bir zamanda yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile murisin mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacılar vekili 23.05.2018 tarihli duruşmada; dosya arasına sundukları veraset ilamının hatalı olduğunu, yeni alacakları veraset ilamını dosyaya sunacaklarını beyan etmiştir.

3. Davacılar vekili 27.03.2019 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün dava konusu edildiği, mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklarca nizalı bölümün evveli itibariyle davacı tarafın murisi ...’den geldiğinin ve onun zilyetliğinde olduğunun, ölümüyle birlikte mirasçılarına kaldığının beyan edildiği, ziraat mühendisi bilirkişiden aldırılan rapor ile teknik bilirkişi tarafından incelenen hava fotoğraflarının da bu hususu desteklediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 149 ada 31 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün ayrı parsel numarası verilerek ifrazen tarla vasfıyla 30.04.2018 tarihli mirasçılık belgesine istinaden miras payları oranında ... mirasçıları olan davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın eksik araştırma ve incelemeye dayalı olduğunu, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. Kadastro çalışmaları sonucunda Erzincan ili, Kemaliye ilçesi, Apçağa köyü çalışma alanında bulunan 149 ada 31 parsel sayılı 4.615,57 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmaması sebebiyle ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Mahkemece dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün adlarına tescili istemiyle dava açmış, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tespit bilirkişisi, nizalı taşınmaz bölümünün davacıların murisi ...’den geldiğini beyan etmiş, Mahkemece de taşınmazın evveli itibariyle ...’den geldiği kabul edilmiştir. Dosya arasına davacı tarafça sunulan muris ...’ye ait 21.03.2018 ve 30.04.2018 tarihli veraset ilamları birbiri ile çelişkili olduğu halde, Mahkemece davacı tarafa hasımlı veraset davası açarak mevcut veraset ilamlarını iptal ettirmek ve yeni veraset ilamı almak üzere süre verilmemiş, yeni alınacak veraset ilamı uyarınca davacı tarafın aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı belirlenmemiştir. Yine, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün taşınmazın geriye kalanından ne şekilde ayrıldığını, nizalı bölümün toprak yapısını ve niteliğini açıklayan ayrıntılı rapor alınmamış, taşınmazın halihazırda mera ve orman ağaçları ile kaplı olduğunu ancak tarım arazisi olarak kullanılabileceğini belirten yetersiz ve soyut nitelikteki rapor hükme esas alınmış, dosya arasına aldırılan hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından incelenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.

Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; Mahkemece öncelikle davacı tarafa ... mirasçılarını gösterir şekilde hasımlı veraset ilamı almak üzere süre verilmeli, bu şekilde ...’nin mirasçıları kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, sonucuna göre aktif dava ehliyetinin varlığının anlaşılması halinde, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek dava konusu taşınmazın bulunduğu köyü kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılmalı ve denetimin sağlanması bakımından ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmalı, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmazın sınırında bulunan taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanağı kayıtlarla (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) birlikte getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek, taşınmazın bulunduğu köyde ikamet eden yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konu taşınmazın nizalı bölümünün öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse ihyanın hangi tarihte bitirildiği, üzerinde bulunan ağaçların kim tarafından ne zaman dikildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, Mahkeme hakiminin taşınmaza ilişkin ayrıntılı gözlemi tutanağa geçirilmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında mevcut ve dosya arasına alınacak hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını, kullanımın hangi tarihten itibaren olduğunu, taşınmazda kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, imar-ihya tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirtir şekilde rapor alınmalı ve dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün konumunu hava fotoğrafları üzerinde göstermesi istenilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün komşu taşınmazlarla ve taşınmazın kalan bölümü ile karşılaştırmalı şekilde niteliğini, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunu belirten, önceki ve mevcut niteliğinin ne olduğunu, nizalı bölümün taşınmazın geriye kalan bölümünden ne şekilde ayrıldığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden (özellikle taşınmazın geriye kalan bölümü ile müşterek sınırını gösterir şekilde) çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, değinilen hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.