"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/841 E., 2023/1149 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/653 E., 2022/315 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda 08.04.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, ... Mahallesinde bulunan çekişmeli taşınmazların kök muris ...’ya ait iken muvazaalı olarak devredildiğini, Hızarcı'nın sağlığında, adına kayıtlı 13 parça taşınmazından bir kısmını muvazaalı olarak önce 3. kişi konumundaki ...’na bilabedel satıp devrettiğini, bir kısmını da eşi ...'ya bilabedel satış göstermek suretiyle devrettiğini, ...'nın da daha sonra bu taşınmazları 3.kişi ...'na bedelsiz olarak satıp devretmek suretiyle kök muris ...'nın gerçek iradesi olan erkek çocukları ile bir kısım erkek çocuklarının yine erkek çocukları olan torunlarına satış gibi gösterip gerçekte bağışlamak iradesini gerçekleştirdiğini, nitekim ...'nun da bu taşınmazları hiçbir bedel almadan, kök murisin iradesi ve talimatı doğrultusunda bir kısmını kök murisin erkek çocukları Mehmet, Halil, Süleyman ve Ahmet'e, bir kısmını da yine kök murisin erkek çocuklarının erkek çocukları (torunları) olan ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ya bedelsiz olarak muvazaalı olarak satıp devrettiğini, kök murisin gerçek iradesinin, emanetçiye ve eşine satış gibi gösterip gerçekte bağış yapmak suretiyle kız çocuklarını mirastan mahrum etmek olduğunu, gerçek iradesinin satış olmadığını, satışın muvazaalı olduğunu, gerçek iradeli bağışın da yasal unsurların bulunmaması sebepleriyle gerek yasal mevzuat ve gerekse de 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı YİBBGK. nın içtihadı karşısında bu satışların iptali gerektiğinin açık olduğunu belirterek Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 170, 171, 172, 179, 180, 181, 166, 173, 176, 184, 185 , 175 ve 177 parsel numaralarında kayıtlı taşınmazların, davalılar adına mevcut tapu kayıtlarının davacıların veraset ilamındaki hisseleri oranında iptali ile adlarına tescilini talep etmiş; yargılama sırasında çekişmeli taşınmazların 139 ada 8, 26, 27, 28, 29, 50, 51, 52, 134 ada 1,5, 140 ada 5, 6, 7, 8, 9, 142 ada 3, 4, 5, 6, 143 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar olduğu bildirilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın kötü niyetli olarak açıldığını, murisin gerçek iradesinin davacı yanın iddia ettiği gibi olmadığını, murisin o tarihlerde birtakım borçlarının bulunması nedeniyle bahsi geçen parselleri ...'na para karşılığında satarak devrettiğini, satış ve devir işlemlerinin murisin sağlığında kendi iradesi ile gerçekleştirildiğini, daha sonra satılmak zorunda kalınan parsellerin murisin çocukları tarafından satın alındığını, satış işlemleri muvazaalı olmayıp tarafların gerçek satış iradesine dayandığını, kaldı ki o bölgede 1978 yılında kadastro işlemlerinin yapıldığını ve bu tarihe kadar dava açılmadığını, davacıların bu tarihe kadar herhangi bir dava açmayıp aradan yaklaşık 40 yıl geçtikten sonra dava açmalarının kötü niyetli olduklarını gösterdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazlardan eski 348, 588, 590 parsel sayılı taşınmazların ilk tesisine ilişkin kadastro tutanağının 09.09.1980 tarihinde kesinleştiği, dava konusu eski 238-307-308-309-310-311-312-347-351-359-589-591-668 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının itiraz üzerine 26.11.1981 tarihinde, eski 514 parsel sayılı taşınmazın 11.08.1981 tarihinde, eski 669 parsel sayılı taşınmazın 19.01.1989 tarihinde kesinleştiği, kök murisin kadastro tutanağının kesinleşmesinden evvel 05.11.1976 tarihinde, ...'nın ise 15.11.1978 tarihinde vefat ettikleri eldeki davanın 19.07.2016 tarihinde ikame edildiği gözetildiğinde talebin Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde dile getirilmediği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2023 tarih ve 2023/841 Esas, 2023/1149 Karar sayılı kararıyla; yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, somut olayda davacının kök murislerinin kadastrodan önce vefat etmiş olmasına göre Mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili, karardan sonra çekişmeli 142 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davadan feragat ettiklerini bildirmiş, Mahkemece 07.12.2023 tarihli ek kararla İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış, davacıların 142 ada 5 ve 6 parseller sayılı taşınmaza yönelik taleplerin feragat nedeniyle; diğer parseller yönünden davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin yeniden hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesini tekrar etmiş, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı açılan davalarda, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinin uygulama alanı bulunmadığını, bu durumun mülkiyet hakkının ve hak arama özgürlüğünün ihlali sonucunu doğuracağını, somut olayın oluşumunda 01.04.1974 günlü ve 1/2 sayılı YİBBGK. Kararı çerçevesinde muris muvazaası olduğunun sabit olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiş; ek karara karşı verilen temyiz dilekçesinde aynı talepler tekrar edilmiş ve 142 ada 5 ve 6 parseller dışındaki parsellerin temyize konu edildiği belirtilmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dava ve temyize konu 139 ada 8, 26, 27, 28, 29, 50, 51, 52, 134 ada 1, 5,140 ada 5, 6, 7, 8, 9,142 ada 3, 4, 143 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların geldileri olan 312, 359, 347, 238, 514, 307, 308, 589, 591, 668 parsel sayılı taşınmazların tespiti 1981 yılında, 348 parsel sayılı taşınmazın tespiti 1980 yılında, 669 parsel sayılı taşınmazın tespiti 1989 yılında kesinleşmiş, davacıların murisi ... 1976, ... 1978 yıllarında vefat etmişlerdir.
Davacılar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayanarak 2016 yılında dava açmıştır. Murislerin ölüm tarihi ve temlik tarihleri dikkate alındığında, davanın kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 75,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davalı vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
08.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.