"İçtihat Metni"
SAYISI : 2022/2949 E., 2024/946 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/365 E., 2022/296 K.
Taraflar arasındaki vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2024 tarihli ek kararı ile davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşinin ısrarı ve arkadaşları davalı ...'nın talebi üzerine, davacının sahibi olduğu ve ikamet ettiği İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 17060 parsel sayılı taşınmazdaki 2. kat 10 nolu bağımsız bölümün fatura giderlerinin davalı ... tarafından takip edilmesi saikiyle davalı ...'yı vekil tayin etmek istediğini, ancak eşi ve davalı ... tarafından yönlendirilerek iradesi sakatlanan davacının vekâletname içeriğini anlamadan davalı ...'yı vekil tayin ettiğini, bu vekâletnameye istinaden vekâlet görevini kötüye kullanan davalı vekil ... tarafından davaya konu bağımsız bölümün öncesinde bedelsiz olarak davalı ...'ya satıldığını, davacıya bedel ödenmediğini, sonrasında davalı ... tarafından 04.04.2012 tarihinde diğer davalı ...'a 56.000 TL bedelle satıldığını, bu işlemlerin davacının bilgi ve rızası olmaksızın yapıldığını; cevaba cevap dilekçesinde özetle, davalı ...'nın davacının vekâletnameyi okumamasını sağladığını, taşınmaz işlerinin takibini bilmeyen davacının da imzaladığını, davacının vekâlet görevini kötüye kullanan davalı ...'yı tanımadığını, davalı ...'nın davacıya satış tarihinden aylar sonra gönderdiği 8.200 Avro'nun ...'nın borcuna mahsuben gönderildiğini, davacının borçlarının ödenmediğini, zira satış tarihindeki rayicin de ...'nın davacıya gönderdiğini ileri sürdüğü 80.000 TL'den çok fazla olduğunu, davalılar ... ve ... arasındaki satış bedelinin ödendiğine dair delil de sunulmadığını, davalılar ... ve ...'nın üvey kardeş olduklarını belirterek dava konusu bağımsız bölümün davalı ... adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, olmazsa şimdilik 5.000 TL bedelin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ...'ın dava konusu taşınmazı tapuda malik görünen davalı ...'dan bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, bedel için 50.000 TL konut kredisi çektiğini, davalı ...'ın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023.maddesi uyarınca iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, pasif husumeti olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ...'nın fatura giderlerinin takibi amacıyla davacı tarafından hiçbir zaman vekil tayin edilmediğini, davalı ...'nın dava konusu taşınmazın satım bedeline mahsuben, davacının dava dışı ... Ö.'ye olan borcunu ödediğini ve davacıya 2012 yılında banka havalesi ile 8.200 Avro ödeme yaptığını, davacının dava konusu bağımsız bölümün davalı ...'ya satışı için davacının davalı ...'yı vekil tayin ettiğini, davacının davalı vekili ... tarafından taşınmazın ...'ya o günün rayici üzerinden satıldığını, sonrasında da taşınmazın ... tarafından diğer davalı ...'a bedeli karşılığında satıldığını; ikinci cevap dilekçesinde davacının düzenlettiği vekâletname içeriğini bildiğini, iradesinin sakatlanmadığını, davacının iddialarını belgeyle ispatlayamadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
3.Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı ...'yı vekil tayin ettiği vekâletname tarihinden kısa süre sonra 17.01.2012 tarihinde dava konusu taşınmazın davacının uzun yıllar arkadaşı olan davalı ...'ya vekil ... tarafından satıldığı, davalı ...'nın da 04.04.2012 tarihinde rayiç değeri 120.000 TL olmasına rağmen 56.000 TL bedelle davalı ...'a taşınmazı sattığı, davalı ...'nın taşınmaz satımına ilişkin davacıya bedel ödemediği, bedele mahsuben satıştan aylar sonra davacıya gönderildiği iddia edilen 8.200 Avro bedelli banka dekontunda bedele dair açıklama bulunmadığı, davalı ...'nın davacı namına ... Ö.'ye ödeme yaptığına dair delil bulunmadığı, davalı ...'ın taşınmaz satım bedeli için bankadan çektiği kredinin dava konusu taşınmazın satımına ilişkin olduğunun belirlenemediği, davalı ...'ın dava konusu taşınmazı davalı ...'dan rayiç değerinden aldığı ve ödeme yaptığına dair yazılı delil bulunmadığı, davalı ... ile davalı ...'nın üvey kardeş oldukları nazara alındığında vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı kanaatine varıldığı, kaldı ki hâlin icabına göre ...'ın kendinden beklenen özeni göstermemesi sebebiyle TMK 1023. maddesi gereği iyiniyet iddiasında bulunamayacağı, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davalı ... adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ayrı ayrı davalı ... vekili ve davalı ... vekili ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... vekili duruşma istemli istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmazın davalı ...'ya satışı için diğer davalı ...'yı bilerek vekil tayin ettiğini, taşınmaz satışına ilişkin yetki içeren vekâletnamelerin noter tarafından vekil edene okunduğunu, vekil edilenin bu esnada hazır bulunmasının gerekmediğini, davalı ...'nın Ankara'da ikamet etmesi sebebiyle İstanbul'daki taşınmazın fatura giderlerini takip etmek için vekâlet istemesinin mümkün olamadığını, vekâletnamedeki imzanın davacıya ait olduğunu, davacıya vekâleten dava konusu taşınmazın satımına yetkili vekil ... aracılığıyla taşınmazı belediyenin belirlediği 56.000 TL rayiç bedel üzerinden davalı ...'nın satın alıp bedeli davacıya ödediğini, satışın davacının iradesine ve usule uygun olduğunu, davacının iddiasını ispat edemediğini, davacı tanıklarının görgüye dayalı bilgi sahibi olmadıklarını belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalı ... vekili duruşma istemli istinaf dilekçesinde özetle; davalı ...'ın dava konusu taşınmazı tapuda malik görünen davalı ...'dan bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, bedel için 50.000 TL konut kredisi çektiğini, davalı ...'ın Türk Medeni Kanunu'nun 1023.maddesi uyarınca iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, pasif husumeti olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen ilk satış tarihi 17.01.2012 tarihindeki gerçek değerinin 120.000 TL, ikinci satış tarihi olan 04.04.2012 tarihindeki gerçek değerinin 120.000 TL, dava tarihindeki gerçek değerinin ise 270.000 TL olduğu, eksik harcın bu miktar üzerinden tamamlandığı, dava konusu taşınmazın davacıdan alınan vekâletname ile devir işleminin yapıldığı, tanık beyanlarına göre davacıya bedel ödenmediği, davalılar ... ve ...'ın üvey kardeş oldukları, davalı ...'nın satış bedelini ... Ö.'ye ödediğine dair savunmasının kanıtlanmadığı, sunduğu dekontta dava konusu taşınmaza ilişkin olduğuna dair açıklama bulunmadığı, dekont tarihinin çok sonra olduğu, bedelin uzun süre ödenmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bedel ödendiğinin kanıtlanmadığı, akrabalık ilişkisi nedeniyle davalı ...'ın vekâletin kötüye kullanıldığını bilebilecek durumda olduğu, iyi niyetinin kabul edilemeyecği, her iki devirde belirtilen değerin aynı olduğu, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
3.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2024 tarihli ek kararı ile dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen dava tarihindeki değerinin 270.000 TL olduğu, bu miktar üzerinden eksik harcın davacı tarafından ikmâl edildiği gerekçesiyle davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, öncelikle Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının hüküm ve gerekçe kısmında davalı ...'nın istinaf dilekçesinden bahsedilmediğini, duruşma istemli istinaf isteminin karşılanmadığını, esasa ilişkin olarak da istinaf dilekçesindeki gerekçelerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesinin 16.04.2024 tarihli kararının ve 24.05.2024 tarihli ek kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkin olup temyiz istemi, temyiz konusu değerin temyiz kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle davalı ...'nın istinaf dilekçesinin değerlendirilmeme ve devamında temyiz dilekçesinin reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2024 tarihli ek kararına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.T.C. Anayasası'nın 36. maddesi
2.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi
3.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369/1., 370 ve 371. maddeleri.
4.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 502 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden; İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davalı ...'ya bizzat 08.11.2022 tarihinde, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekiline ayrı ayrı 07.11.2022 tarihinde elektronik tebligat yoluyla tebliğ edildiği, söz konusu İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yasal süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin ayrı ayrı 21.11.2022 tarihli istinaf dilekçeleri ile istinaf başvurusunda bulundukları, davalı ... vekilinin gerekli istinaf harçlarını yatırdığı, davalı ... vekiline çıkarılan 21.11.2022 tarihli muhtıra ile istinaf harcını muhtıranın tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde yatırması aksi hâlde istinaf isteminden vazgeçmiş sayılacağının ihtaren 27.11.2022 tarihinde bildirilmesi üzerine, 28.11.2022 tarihli sayman mutemedi alındısına istinaden davalı ... vekili tarafından süresi içinde 4.611 TL nispi istinaf karar harcı ile 220,70 TL istinaf başvurma harcının yatırıldığı, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin 29.03.2024 tarihli istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının gerekçe ve hüküm kısmında davalı ... vekilinin istinaf başvuru dilekçesine yer verilmediği, davalı ... vekilinin istinaf itirazlarının değerlendirilmediği, hüküm kısmında da yalnızca davalı ... vekilinin istinaf başvurularının esastan reddedildiğine dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
2.T.C Anayasası’nın 36. maddesinin birinci fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı yahut davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.; yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme huzuruna taşıma hakkı teminat altına alınmıştır. Mahkeme kararlarına karşı kanun yoluna başvuru hakkı adil yargılanma hakkının sac ayaklarındandır. Bu anlamda mahkemeye erişim hakkı kapsamında uyuşmazlığın etkin şekilde sonuçlandırılması ancak kanun yolu denetimi ile mümkündür. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararlarının denetim mekanizmasını önemli ölçüde etkisizleştiren sınırlamalar, erişim hakkını ihlâl edebilir.
2.Davalı ... vekilinin ihtar üzerine istinaf harçlarını ikmâl ettiği, keşfen belirlenen dava değeri olan 270.000 TL'nin, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 2022 yılı istinaf sınırı 8.000 TL'nin üzerinde olduğu hâlde, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf itirazlarını incelemek üzere değerlendirme yapılması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesinin 29.03.2024 tarihli kararında davalı ... vekilinin istinaf dilekçesinin değerlendirilmeyip incelenmemesi, yalnıza diğer istinaf eden davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile yetinilmesi, davalı ...'nın istinaf başvurusu değerlendirilmeden aleyhine verilen karara karşı davalı ... vekilinin temyiz itirazının da değerden reddine dair 24.05.2024 tarihli ek kararın verilmiş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yön itibariyle kabulü ile,
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2024 tarihli EK KARARININ KALDIRILMASINA,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının değinilen yönlerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin yatırılan temyiz harcının istek hâlinde temyiz eden davalı ...'a iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.