Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3663 E. 2024/4802 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı ve kadastro mahkemesinin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz için 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8. maddesine dayalı olarak kadastro tespit tutanağı düzenlendiği anlaşıldığından, yerel mahkemenin değil kadastro mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2030 E., 2024/157 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret - Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/301 E., 2022/50 K.

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, Hazinenin tescil talebinin ise kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; hudutları belirtilen taşınmazın müvekkillerinin murisi Ali Savran’dan geldiğini, taşınmazın önce muris daha sonra müvekkilleri tarafından imar-ihya edildikten sonra eklemeli şekilde 50 yıldan fazla süre boyunca zilyet edildiğini, taşınmazda halihazırda 20 yaşlarında 400’e yakın zeytin ağacı bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddine karar verilerek taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.

2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Dahili davalı ... vekili tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olduğu, davacı tarafça hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin dava konusu edildiği, (A) harfi ile gösterilen bölümün imar-ihyasının 2002 ila 2006 yılında, (B) harfi ile gösterilen bölümün imar-ihyasının ise 2006 ila 2008 yılında tamamlandığı, söz konusu tarihlerden davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıllık sürenin dolmadığı, bu nedenle taşınmazlarda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle Hazinenin tescil talebi de göz önünde bulundurulmak suretiyle davanın reddine, teknik bilirkişinin 11.01.2018 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.277,69 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 7.233,96 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin 4721 sayılı TMK'nın 713/6. maddesi gereğince Hazine adına tarla niteliğiyle tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişilerden aldırılan raporların iddialarını desteklediği halde dikkate alınmadığını, yerel bilirkişi ve tanıklarca taşınmazların 1985 yılında bölgede meydana gelen büyük yangın öncesinde ve sonrasında müvekkilleri ve murisleri tarafından zilyet edildiğinin beyan edildiğini, öte yandan Hazine tarafından açılmış bir dava bulunmadığı halde taşınmazların Hazine adına tescilinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen ret kararının yerinde olduğunu ancak nizalı taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tesciline karar verildiği halde lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönüyle kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazlardan bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen bölümün imar-ihya faaliyetinin 1995 yılı ile 2002 yılları arasındaki bir dönemde başladığı, 2002 ile 2006 yılları arasında bir dönemde tamamlandığı, aynı rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen bölümün ise imar-ihya faaliyetinin 1995 yılı ile 2002 yılları arasındaki bir dönemde başladığı, 2006 ile 2008 yılları arasında bir dönemde tamamlandığı, taşınmazların öncesinde maki ve fundalıklarla kaplı olduğu, imar-ihyanın tamamlandığı tarihler ile dava tarihi arasında yasanın öngördüğü 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı, bu itibarla davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, davacıların davasının reddi ile davalı Hazine vekilinin tescil talebi doğrultusunda taşınmazların tarla vasfıyla davalı Hazine adına tesciline karar verilmesinde ve davalı Hazine ile birlikte diğer yasal hasımlar olan ... ile ... lehine ret sebebi ortak olduğundan tek bir vekalet ücretine hükmedilerek davalılara eşit olarak ödenmesine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin tüm istinaf itirazlarının, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili ile davalı Hazine vekili ayrı ayrı temyiz dilekçelerinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. maddesi.

3. Değerlendirme

1. 1967 yılında İzmir ili, Menemen ilçesi, İğnedere köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda nizalı taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yer tescil harici bırakılmıştır.

2. Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Dairemizin 05.06.2024 tarihli geri çevirme kararı ile dosya arasına aldırılan belgelerden, dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yerde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8. maddesine dayalı olarak kadastro çalışması yapıldığı ve nizalı taşınmaz bölümleri hakkında 114 ada 25, 26, 27, 28 ve 29 parsel numaralarıyla kadastro tespit tutanakları düzenlendiği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesinde mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve dava dosyalarının kadastro mahkemesine re'sen devrolunacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında Mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir.

Hal böyle olunca; Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın re'sen Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacılara iadesine; temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.