Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3686 E. 2024/4927 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından davalı belediyeye yapılan şartlı bağışın, şartın yerine getirilmemesi sebebiyle geri alınması talebi üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında, bağıştan rücu koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların imar planına uygun kullanılması şartıyla yapılan bağışın, davalı belediye tarafından uzun süre bu amaca uygun kullanılmaması ve davalı tarafça aksini ispatlayan bir delil sunulamaması sebebiyle bağıştan rücu şartlarının oluştuğu gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2556 E., 2024/858 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/256 E., 2022/8 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; dava konusu 8787 ada 1, 8441 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerini imar planındaki amacına uygun olarak kullanılması şartıyla davalı ...'ye bağış suretiyle devrettiklerini, her ne kadar bağış işlemi resmi akitte kayıtsız, şartsız ve bedelsiz olarak görünmekte ise de bağışın şartlı olduğunun Belediyece hazırlanan belgelerden ve tapu müdürlüğüne gönderilen hibe yazısından anlaşıldığını, ancak aradan geçen zaman içerisinde davalının bağış amacına uygun herhangi bir eylemde bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazın kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağışlamadan rücu şartlarının oluşmadığını, hibe tarihinden bugüne kadar amacına aykırı bir kullanım olmadığını, taşınmazın üçüncü kişiye satılmadığını, imardaki amacı ile korunduğunu, taşınmazda halen vatandaşlar adına kayıtlı paylar bulunduğundan davalı ... tarafından bir proje oluşturulamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; her ne kadar resmi senette bağışın koşullu yapıldığına ilişkin bir ibare yer almasa da, davalı ... tarafından yazılan yazılardan bağışın imar planındaki amacına uygun olarak ilkokul, semt spor alanı ve resmi kamu binası yapılmak üzere bağışlandığının anlaşıldığı, davalı Belediyenin aradan geçen süre zarfında taşınmazları imar planına ve bağış iradesine uygun şekilde kullanmadığı ve boş olduğu, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, resmi akitte bağış kayıtsız ve şartsız yapıldığı halde Mahkemece bağışın koşullu yapıldığının kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taşınmazlarda başka vatandaşların payı olması sebebiyle Belediye tarafından proje oluşturulamadığını, kasıtlı olarak bir işlem yapılmamasının söz konusu olmadığını, imar planındaki amacına aykırı olarak hiçbir işlemin tesis edilmediğini, dava konusu parselin kamu yararına kullanılacağının açık ve net olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların dava konusu taşınmazları imar planındaki amacına uygun olarak kullanmak şartı ile hibe ettiği, ancak aradan geçen uzun süreye rağmen imar planındaki amacı doğrultusunda kullanılmak üzere herhangi bir yapılaşmaya gidilmediği, davacıların bağış amacına uygun olarak kullanılmayacağını daha öncesinden öğrendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil de sunulmadığından davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığına yönelik savunmanın ispatlanamadığı, davanın kabulü yönünde verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, bağıştan rücu hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285., 291. ve 295. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 100.251,32 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.