"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1677 E., 2022/854 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bartın 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/153 E., 2021/117 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; Bartın ili, Merkez ilçesi, ... köyü, ... Mevkii, 108 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tesis kadastrosu yapıldığını, 31.10.2016 tarihinde taşınmazın kadastrosunun kesinleştiğini ve davalı adına tapuya tescil işleminin gerçekleştiğini, ancak taşınmazın müteveffa ...'a ait bulunduğunu, davalının ve kendilerinin de müteveffanın yasal mirasçıları olduğunu, dava konusu taşınmazın yokluklarında davalı tarafından sadece kendi adına tescil ettirildiğini, durumdan haberdar olmamaları nedeniyle ilgili kadastro işlemine itiraz edilemediğini ve yapılan kadastro işleminin kesinleştiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında davacılar ile davalı adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; 108 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 31.10.2016 tarihinde kadastrosunun kesinleştiğini ve adına tapuya tescil edildiğini, taşınmazın ata mülkü olduğunu, müteveffa ...'a ait olduğunu, davacıların taşınmazı ... mirasçıları olarak tapuya kayıt ve tescil yapılması için açtıkları davanın ve iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taşınmazın yolunu yaptırdığını ve masraflarını kendisinin karşıladığını, davacıların bu sırada herhangi bir masraf yapmadıklarını ve itirazda da bulunmadıklarını, kendisinin söz konusu taşınmaz üzerinde tarım yaptığını, nizasız, fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğunu, bu zamana kadar davacıların hiç birinin buna ilişkin itirazda bulunmadığı gibi kadastro tespiti sırasında da herhangi bir itirazları olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bartın 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2021 tarihli ve 2020/153 Esas, 2021/117 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz başında keşif yapıldığı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların bu parselin mirasbırakan tarafından davalıya bağışlandığını duymadıklarını, mirasbırakanın sağlığında çocukları arasında bir paylaşım yapıp yapmadığını bilmediklerini, vefatından sonra tarafların bir araya gelerek paylaşım yapıp yapmadıklarını bilmediklerini beyan etmeleri karşısında mirasbırakan tarafından yapılan bir paylaşım ya da davalı tarafa yapılan bir bağış veya mirasçıların tamamının bir araya gelmesiyle yapılan usulüne uygun bir paylaşım olmadığı, davalının mirasbırakan vefat etmeden önce dava konusu taşınmazı mirasbırakan ile beraber kullandığı, murisin ölümünden sonra kendisine bağışlanmamış ya da paylaşımla kendisine verilmemiş bir taşınmazı kullanmaya devam etmesinin ancak tereke adına bir kullanım olarak değerlendirilebileceği, davacılara bırakılmış başkaca bir yer olmadığı, davacıların veraset ilamı ile sabit olduğu üzere yasal mirasçı olmakla dava konusu parsel üzerinde miras haklarının bulunduğu, davalının uzun süredir nizasız fasılasız devam ettirdiği zilyetliğin, davacıların miras hakkına üstün tutulamayacağı, davacıların uzun süredir dava konusu taşınmazı kullanmamasının ve davalının uzun süredir devam eden kullanımına karşı çıkmamasının miras haklarından vazgeçtikleri anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaklaşık 32 sene önce evlendiğini ve evlenir evlenmez dava konusu taşınmazlarda tarım yapmaya başladığını, bu zamandan beri de dava konusu taşınmazları nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğunu, kullandığını ve ekip biçtiğini, davacılardan hiç birinin herhangi bir itirazda bulunmadığını, bu taşınmazın halen de müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu, vefatına kadar mirasbırakanın da müvekkilinin taşınmazı kullanmasına, ekip biçmesine, zilyetliğine herhangi bir itirazda bulunmadığını, Mahkemece her ne kadar gerekçe olarak tanıkların taşınmazın mirasbırakan tarafından bağışlandığını duymadıklarını, mirasbırakanın sağlığında çocukları arasında bir paylaşım yapıp yapmadığını bilmediklerini beyan ettikleri, davalının mirasbırakanın vefatından sonra taşınmazı kullanmaya devam etmesinin ancak tereke adına bir kullanım olarak değerlendirileceği, zilyetliğin davacıların miras hakkından üstün tutulamayacağından bahisle karar verildiği belirtilmiş ise de verilen kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde, her türlü şüpheden uzak, objektif ve kesin delillerle ispatlanmadan verildiğini, yapılan yargılama kapsamında ve keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler ile davacı ve davalı tanıklarının hepsinin mirasbırakanın sağlığında bağışlayıp bağışlamadığını, taksim edip etmediğini, mirasçıların pay devri yapıp yapmadığını bilmediğini beyan ettiklerini, bu hususların her türlü şüpheden uzak ve kesin bir şekilde aydınlatılamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli ve 2021/1677 Esas, 2022/854 Karar sayılı kararıyla; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, Mahkemece usulünce yapılan keşif, dinlenen yerel bilirkişi ve tarafsız tanık beyanları ile sabit olduğu üzere çekişmeli taşınmazın evveliyatında tarafların ortak murisi ...'ın zilyetliğinde olduğu, ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği, tüm mirasçıların bir araya gelmek suretiyle terekesini taksim etmedikleri, taşınmazın muris ...'ın terekesinden çıkmadığı için terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, davalının taşınmazlardaki kullanımının tüm mirasçılar adına olduğu, davalı tarafça da açıkça taksim, satış, bağış olgusu iddia ve ispat edilmediğine göre Mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro çalışmaları sonucu, Bartın ili, Merkez ilçesi, ... köyü, 108 ada 13 parsel sayılı, 11.762,27 metrekare miktarlı, tarla vasıflı taşınmazın 02.08.2016 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden davalı adına tespit edildiği, söz konusu tespitin 31.10.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 15.919,42 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.