"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/78 E., 2022/2122 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Birleştirilen Dava Ret / Asıl ve Birleştirilen Dava Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/222 E., 2021/240 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde; mirasbırakan ...’nın maliki olduğu 859 ada 33 parsel sayılı taşınmazını mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak davalı oğluna temlik ettiğini, mirasbırakanın tek erkek çocuğunu kız çocuklarına tercih ettiğini, davalının yapılan bağışlamanın adil olmadığını bildiğini ve kendilerine mirasbırakandan kalan diğer taşınmazlarda paylarını devretmeyi önerdiğini, 2618 ve 1151 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını eşit olarak kendilerine devrettiğini, ayrıca devretmeyi vaat ettiği 564 ada 13 ve 879 ada 38 parsel sayılı taşınmazları devretmekten vazgeçtiğini, bu nedenle ekonomik dengesizliğin giderilemediğini, kendilerine devredilen 2 parça taşınmazı davalıya tekrar devretmeye hazır olduklarını, davalının dava konusu taşınmazdan kira geliri de elde ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılara payları oranında tesciline, tapu iptali ve tescile karar verilmesi halinde evvelce devrilen payların iadesi için davalının devir harç ve masrafları ödemeye mahkum edilmesine, davalının mirasbırakanın ölümüne kadar elde ettiği kira bedellerinden paylarına düşen kısmın dava tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte miras payları oranında tahsiline, davalının dava tarihinden itibaren elde edeceği kira bedellerinden paylarına düşen kısmın dava tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte miras payları oranında tahsiline karar verilmesini istemişler; cevaba cevap dilekçelerinde tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tescilini, mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren her yıl ve dönemin tahakkuk tarihinden itibaren faizi ile birlikte tazminat ödenmesi istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; ecrimisil talepleri yönünden davanın tefriki gerektiğini, taşınmazın boş olduğunu ve kullanılmadığını, devrettiği taşınmazların tekrar devri için harç ve masrafların talep edilmesinin kabul edilemez olduğunu, dava konusu taşınmazı ivaz karşılığında edindiğini, mirasbırakanın temlik tarihinde ticari olarak zor günler geçirdiğini, dava konusu taşınmazda ve 879 ada 38 parsel sayılı taşınmazdaki 7 ve 10 numaralı bağımsız bölümlerde ipotek bulunduğunu, ipoteklerin kaldırılması için taşınmazın satışa çıkarıldığını, müşteri bulunamadığını, bunun üzerine kendisinin satın aldığını, öncelikle ipoteklerin temizlenmesi ve bakiyenin kendisine ödenmemesi halinde mirasbırakanın hakkını helal etmeyeceğini söylediğini, taşınmazın değerinin üstünde bedeller ödeyerek diğer iki taşınmazdaki takyidatları kaldırdığını, mirasbırakanın terekesindeki 11 parça taşınmazın tüm mirasçılarına intikal ettiğini, kız çocuklarından mal kaçırma kastı olan mirasbırakanın bu değerli 11 parça taşınmazı terekesinde bırakmayacağını, 106 adet takyidatın kendisi tarafından kaldırıldığını, temlik tarihinde hem kendisinin hem de eşinin taşınmazı alacak ekonomik gücü olduğunu, taşınmazı öncesinde davacı ...’nın eşinin kullandığını, kendisinden bedel talep edilmediğini, ecrimisilin ancak ölümden sonra talep edilebileceğini, davanın yazılı delille ispat edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince 29.05.2017 tarihli celsede davacı yanın muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davası dışında kalan ecrimisil tazminatı ve diğer talepleri yönünden davanın tefrikine karar verilmiş, aşamada ise tefrik edilen dava eldeki dava ile birleştirilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının hali hazırda kiracı olarak kullandığı dava konusu taşınmazı satın almasının hayatın olağan akışına uygun olduğu ve ölüm tarihinde murisin üzerine kayıtlı birden çok taşınmaz bulunduğu, yine murisin ölümünden sonra davacılar ve davalıya intikal eden birden çok taşınmaz bulunduğu, tüm bu deliller göz önüne alındığında salt bir tane taşınmazın murisin ölümünden 15 sene önce satış suretiyle tapuda davalıya devir edilmesinin ve taşınmazın devir bedelinin tapuda düşük gösterilmesinin murisin mirasçılardan mal kaçırma iradesini ortaya koymayacağı, somut olayda muvazaa kastının ispatlanamadığı, murisin iradesine üstünlük tanınması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının kendi beyanı ile devrin hatalı olduğunu belirttiğini ve düzeltilmesini davacılara önerdiğini, Mahkemece murisin borcu olup olmadığı, varsa davalının ödeyip ödemediği hususlarının araştırılmadığını, muristen kalan malın değerinin dava konusu taşınmazdan daha düşük olduğunu, eksik incelemeyle karar verildiğini, haciz ve ipotek bedellerinin düşük olduğunu, murisin erkek çocuğu korumak amacıyla taşınmazı davalıya devrettiğini, muvazaanın kanıtlandığını, edimler arasında orantısızlık olduğunu, ödemeye ilişkin belge sunulmadığını, ecrimisil yönünden de kararı istinaf ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; usulüne uygun olarak kesin bir şekilde murisin mal kaçırma kastının kanıtlanmadığı, mal kaçırma kastının olmaması nedeni ile muris muvazaasından söz edilemeyeceği, muris muvazaası söz konusu olmayacağı bir durumda ecrimisil de talep edilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; gerekçe gösterilmeden istinaf taleplerinin reddedildiğini, davalının dava konusu taşınmazın kendisine bağışlandığını ve bunun adaletsizliğe neden olduğunu kabul ederek mirasın bir kısmından feragat ederek adaletsizliği bir nebze olsun düzelteceğini söylemesi üzerine müvekkillerinin devri öğrendiklerini, bir kısım tapuların müvekkillerine devredildiğini, davalının cevaplarının davanın reddine gerekçe yapıldığını, davalının ipotek ve haciz bedellerini ödediğine dair delil olmadığını, ipotek ve haciz bedellerinin çok düşük rakamlar olduğunu, vergi borcunun ödenmemesinin ekonomik durumun kötü olduğunu göstermediğini, kalan mirasın devredilenden daha değersiz olduğunu, murisin ya da şirketinin borçlarının davalı yardımı ile ödendiği düşünülüyorsa bu hususun somut olarak belirlenmesi gerektiğini, bayilik sözleşmesi esnasında ipotek tesisi veya teminat mektubu alınmasının normal olduğunu, bunun borçlu olunduğunu göstermediğini, davanın ispatlandığını, tek erkek çocuğun kayrıldığını, ipoteklerin ödenmesi ile taşınmazın satın alınması arasında da edimler arasında oransızlık olduğunu, ödemeye ilişkin belge de sunulamadığını, asıl davanın bozulması halinde birleştirilen dava yönünden tazminata hükmedileceğinden bu konuda da itiraz ettiklerini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava ise tazminat ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri.
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,
Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706. maddesi,
Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesi,
Tapu Kanunu'nun 26. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden, mirasbırakan ...’nın kayden maliki olduğu 859 ada 33 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümünü 22.02.1999 tarihinde davalı oğlu ...’e satış suretiyle temlik ettiği, murisin 17.07.2015 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi ... ile çocukları ... ..., ... ve ...’in kaldığı görülmüştür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl davada davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.