Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3823 E. 2024/5828 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının taşınmaza uyup uymadığı ve davalıların zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tapu kaydını yoklama kaydı olarak nitelendirip zilyetlik hükümlerine göre uyuşmazlığı çözmesi ve birleştirilen diğer dava dosyaları hakkında hüküm kurmaması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 1990/254 E., 2007/327 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istekli davada, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından duruşma istekli, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 01.12.2020 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacı Hazine vekili Avukat .....geldi, temyiz eden davalı ... ve temyiz edilen diğer davalılar gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine, asıl davada; çekişmeli 146 ada 24 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının taşınmaza uymadığı ve taşınmaz üzerinde davalıların zilyetliğinin de bulunmadığı iddiasına dayanarak tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.

Bilahare Hazine tarafından eldeki dosya ile birleştirilen Bala Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/255 Esas, 2003/194 Karar sayılı dosyasında 14 ada 11 parsel yönünden; 1990/256 Esas, 2003/195 Karar sayılı dosyasında 145 ada 111 parsel yönünden; 1990/258 Esas, 2003/193 Karar sayılı dosyasında ise 9 ada 6 parsel yönünden tapu iptali ve tescil isteğiyle dava açılmıştır.

II. CEVAP

Davalılar aşamalarda, taşınmaza revizyon gören kayda tutunarak davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın tespitinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve yoklama kaydına dayalı olarak yapıldığı, tespite esas yoklama kaydının zilyetlikle birleşmediği sürece mülkiyete karine teşkil etmeyeceği, zilyetlik yönünden yapılan incelemede ise davalıların kök murisi .... ve mirasçıları adına belgesizden tespit edilen taşınmazların toplam yüz ölçümünün 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen belgesiz sınırını aştığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 146 ada 24 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline hükmedilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece her ne kadar dava konusu 146 ada 24 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, eldeki dosya ile birleştirilen Mahkemenin 1990/255 Esas, 2003/194 Karar, 1990/256 Esas, 2003/195 Karar, 1990/258 Esas, 2003/193 Karar sayılı dava dosyaları yönünden olumlu yahut olumsuz bir karar verilmediğini belirterek re'sen gözetilecek hususlar da nazar-i itibare alınarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili; eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, Hazine tarafından dava açılan parsellerin tamamı hakkında hüküm tesis edilmediği, tapu iptali ve tescil davası yönünden keşif yapılıp mahallinde beyan alınmadan usule aykırı biçimde karar verildiğini, çekişmeli taşınmazın uzun yıllar davalı ... tarafından kullanıldığını ve kadastro sırasında taşınmaza tapu kaydı uygulandığını, ne var ki buna rağmen Mahkemece zilyetlik hükümlerine göre karar verildiğini, tapulu bir taşınmazda önceliğin kayıt uygulanması suretiyle uyuşmazlığın çözümü olduğu halde zilyetlik hükümlerine göre sonuca gidildiğini, zilyetlikle iktisap sınırının eldeki dava yönünden uygulanma imkanı bulunmadığını, zilyetlikle kazanım koşullarının davalı lehine oluştuğu gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 20. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu .... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 146 ada 24 parsel sayılı 85.181,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, 1323 tarih 376, 378 ve 379 sıra numaralı tapu kayıtları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla davalı ... ve müşterekleri adına verasette iştiraken tespit ve tescil edilmiştir.

2.Mahkemece, çekişmeli 146 ada 24 parsel sayılı taşınmaz yönünden revizyon gören kaydın, yoklama kaydı niteliğinde olduğu ve kaydın zilyetlikle birleşmediği, tespit maliki Sait mirasçıları yönünden belgesiz sınırı aşıldığı gerekçesiyle keşif yapılmadan davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmaza revizyon gören 1323 tarih 376, 378 ve 379 sıra numaralı kayıtların tapu kaydı hüviyetinde olduğu anlaşılmasına karşın isabetsiz şekilde yoklama kaydı olarak nitelendirilmesi, bu anlamda uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözülmesi isabetsizdir. Öte yandan, kadastro sonucunda dava konusu taşınmazın revizyon tapu kaydı uyarınca tespit edildiği ve iddianın mahiyetine göre öncelikle taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının taşınmaza uymadığı ileri sürüldüğüne göre uyuşmazlığın çözümü için tapu kaydının taşınmaza aidiyetinin belirlenmesi, sonucuna göre bilahare zilyetlikle kazanım koşullarının araştırılması gerektiği ise tartışmasızdır.

3.Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için çekişmeli taşınmaza kadastro sırasında uygulanan tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası ile getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dayanak tapu kayıtları varsa 3402 sayılı Yasa'nın 20/A maddesi uyarınca haritası ile uygulanıp kapsamı belirlenmeli; harita bulunmaması ya da uygulanabilir olmaması halinde ise sınırları tek tek okunmak suretiyle sınırlar mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, tapu kaydının taşınmazı kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmeli, tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymaması yahut kayıt kapsamı dışında kalan bölümlerin bulunması halinde ise taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, zaman içinde sınırlarında genişleme olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu parsellerden nasıl ayrıldığını açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmeli; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; Mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak delillere göre karar verilmelidir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmüştür.

4. Davacı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğine göre davacı Hazine tarafından eldeki dosya ile birleştirilen Bala Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/255 Esas, 2003/194 Karar sayılı dosyasında 14 ada 11 parsel yönünden; 1990/256 Esas, 2003/195 Karar sayılı dosyasında 145 ada 111 parsel yönünden; 1990/258 Esas, 2003/193 Karar sayılı dosyasında ise 9 ada 6 parsel yönünden tapu iptali ve tescil isteğiyle dava açıldığı, ne var ki bahsi geçen dava dosyaları yönünden olumlu yahut olumsuz karar verilmediği anlaşılmaktadır. Öte yandan, temyiz aşamasında birleştirilen dava dosyalarının temini için verilen mahalline iade kararları uyarınca bahsi geçen dosyaların yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadığına ilişkin tutanak tutulduğu da tespit edilmiştir. Bilindiği üzere, Adliye dairelerinde bulunan derdest veya karara çıkmış herhangi (mahkemeler, Cumhuriyet başsavcılığı veya icra dairelerine ait) bir dosyanın doğal afet olarak nitelendirilen yangın, yersarsıntısı, seylap veya heyelan gibi nedenlerle kaybolması ya da belgelerinin zarara uğraması durumunda ne yapılması gerektiği 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyana Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun ile belirlenmiştir. Anılan Kanun'un 1. maddesinde yangın, yersarsıntısı seylap veya heyelan sebebiyle mahkeme ve adliye dairelerinde ziyana uğrayan dosyaların yenilenmesinin bu Kanun hükümleri dairesinde yapılacağı; 2. maddesinde ise 1. maddede yazılan hallerde Kanun'un tatbik edilebilmesinin Adliye Vekaletinin kararına bağlı olduğu, kararın Resmi Gazete ve ayrıca mahallinde mutat vasıtalarla neşir ve ilan olunacağı, devam eden maddelerinde ise dosya ihyasının nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. Ayrıca Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 30.01.2006 tarihli ve 107 sayılı “Zayi Olan Dosyaların Yenilenmesi” başlıklı Genelgesinde de ihya işlemlerinin nasıl yapılacağı detaylı olarak açıklanmıştır. Dosyanın bu özel Kanun'da belirtilen haller dışında zayi olması halinde yenileme işlemlerinin nasıl yapılacağına ilişkin bir hüküm yasalarımızda mevcut değildir. Ancak bu hallerde de ilgili Kanun kıyasen uygulanarak dosyanın yenilenmesi bir sakınca yaratmayacaktır.

5. Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle birleştirilen 1990/255 Esas, 2003/194 Karar, 1990/256 Esas, 2003/195 Karar, 1990/258 Esas, 2003/193 Karar sayılı dosyaların titizlikle aranması, bulunamamaları halinde 4473 sayılı Yangın Yersarsıntısı Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyana Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun uyarınca ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 30.01.2006 tarih ve 107 sayılı "Zayi Olan Dosyaların Yenilenmesi" başlıklı Genelgesi hükümleri gereğince bulunamadığı bildirilen birleştirilen dosyaların ihyasının sağlanması, ondan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken bahsi geçen dava dosyaları yönünden olumlu yahut olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmüştür.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine,

Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davacı Hazine vekili için 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınmasına,

Dosyanın Bala Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.