Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3921 E. 2024/5143 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacılar tarafından kadastro öncesi nedene dayanarak tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine mülkiyetin kime ait olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın, taşınmazı babasının dedesinden satın aldığı ve daha sonra kendisine sattığı iddiasını ispatlayamaması ve mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz edinilmesinin mümkün olmaması, bir mirasçının kullanımının tereke adına olduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının usul ve kanuna uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1326 E., 2022/1524 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/84 E., 2021/13 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; mirasbırakan ...'a ait taşınmazların 2004 yılında köyde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, ...'ın kadastro çalışmalarında tespit bilirkişisi olarak görev yapmasından da istifade ile taşınmazlardan 10 tanesinin ... ..., bir tanesini ... adına yolsuz olarak tespit ve tescil ettirdiklerini ileri sürerek davalılar adına olan yolsuz kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında müvekkileri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş; 27.04.2017 tarihinde 112 ada 90 parsel sayılı taşınmaz yönünden tefrik kararı verilerek bu parsel yönünden davaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu taşınmazın babası ... tarafından müvekkiline satıldığını, davacıların miras bırakanları hayatta iken miras haklarını satın aldıklarını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2017 tarihli ve 2017/83 Esas, 2017/499 Karar sayılı kararıyla; davalının dava tarihinde mirasbırakanın mirasçısı olamayıp üçüncü kişi konumunda olduğu, davacıların davalarını tereke adına değil, kendi hisseleri oranında tapu iptali ve tescil talebi ile açtıkları belirlenerek dava şartı yokluğundan usulden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 04.04.2019 tarihli ve 2019/370 Esas, 2019/287 Karar sayılı kararı ile; davanın açıldığı tarihte davalı ...'ın, kök muris ...'ın terekesine göre üçüncü kişi durumunda olduğu, yargılamanın devamı sırasında mirasçılardan davalının babası ... ...'ın 20.03.2015 tarihinde öldüğü, kök muris ...'ın mirasçısı olan oğlu ...'nin ölümü ile ... mirasçılarının da ...'ın mirasçıları konumuna geldiği, böylece davalı ...'ın da yargılamanın devamı sırasında mirasçı sıfatını aldığını, o halde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği belirlenerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tereke taksim edilmediği sürece, mirasçılardan biri ya da bir kaçı tarafından sürdürülen fiili kullanımın tereke adına olduğunu, aksinin, terekenin taksim edildiğinin davalı tarafça kanıtlanması gerektiğini, ... terekesine ait 112 ada 90 parsel sayılı taşınmazın oğlu ... ... tarafından kullanıldığı, ... ...'dan sonra da davalı tarafından kullanılmaya devam ettiğinin anlaşıldığı, ... ... ile muris ... arasında ve davalı ile ... ... arasında herhangi bir satış sözleşmesi bulunduğunun davalı tarafından ispatlanamadığı, sürdürülen zilyetliğin tereke adına olduğu belirlenerek davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında tapu iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

D. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taşınmazın 40 yıl önce müvekkilinin babası tarafından satın alınıp daha sonra müvekkiline satıldığını, taşınmazın 20 yılı aşkın zamandan beri müvekkilinin kullanımında olduğunu, davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

E. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın tarafların ortak murisi ...'dan intikal ettiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafın muristen intikal eden taşınmazların mirasçılar arasında paylaşılmadığını iddia ettiği, davalı tarafın ise dava konusu taşınmazın babası ... tarafından kendi babası ...'den satın ve devralındığı, daha sonra da babasının kendisine sattığını savunduğu, böyle bir iddiayı ileri süren davalının iddiasını ispat etmesi gerektiği, dosyada toplanan delillere göre davalı tarafın taşınmazı babasının dedesi ...'den satın aldığını ve daha sonra kendisine sattığını ya da murisin terekesinin tüm mirasçılarının katılımı ile usulüne uygun taksim edildiğini kanıtlayamadığı, mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz edinilmesi mümkün bulunmadığı, bir mirasçının kullanımının tereke adına olduğunun kabulü gerektiği değerlendirilerek Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı belirlenip davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14., 15. maddesi

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Kadastro çalışmaları sırasında, Yozgat ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 112 ada 90 parsel sayılı 19.550,37 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 559,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.