"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2268 E., 2023/704 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/307 E., 2021/299 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakan babası ...'ın ölmeden kısa bir süre önce 247 ada 26 parsel sayılı taşınmazdaki 337/411600 payı ile 6 parsel sayılı taşınmazdaki 3533/769900 payının çıplak mülkiyetini üçüncü eşi olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın üzerinde yaşadığı ev bulunan taşınmaz paylarını satması için haklı ve makul bir nedeni olmayıp devrin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalının alım gücünün bulunmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; onsekiz yıl mirasbırakanla evli kaldığını, son sekiz yılın mirasbırakanın tedavisi ve bakımı ile geçtiğini, 2011 yılında bağırsak kanserine yakalanan mirasbırakana büyük bir özveri göstererek baktığını, davacının onun yanında olmadığını, taşınmazın bakım, hizmet ve emek karşılığı minnet duygusu ile devredildiğini, mal kaçırma amacının bulunmadığını, ayrıca ziynet eşyası ve parasını mirasbırakan için harcadığını, özel hastahane, imar barışı bedellerini de ödediğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davalı ile mirasbırakanın 2001 yılında evlendiklerini, mirasbırakanın 2011 yılında bağırsak kanserine yakalandığını, ölümüne kadar mirasbırakan ile davalının bu hastalıkla birlikte mücadele ettiklerini, mirasbırakanın defalarca ameliyat olduğunu, davalının aylarca onun yanında kaldığını, olağanın üzerinde bir bakım hizmetini özveriyle gerçekleştirdiğini, davacının ise hastaneye ziyaretine dahi gelmediğini, mirasbırakanın, oğlu davacının ilgisizliği nedeniyle üzüldüğünü, davalının emeğinin, fedakarlığının karşılığı olarak davaya konu 70 m2'den ibaret iki katlı evin çıplak mülkiyetini davalıya devrettiğini, davalının emeğinin, fedakarlığının semen olarak kabulü gerektiğini, temlikte mal kaçırma iradesinin bulunmadığını, mirasbırakanın özgür iradesi ve minnet duygusu ile taşınmazı devrettiğini, davacının beyanlarının gerçek dışı olup davanın dürüstlük kuralına aykırı olarak açıldığını, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün maddi vakıalara aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının mirasbırakanın tek çocuğu, oğlu; davalının da mirasbırakanın son eşi olduğu; mirasbırakanın İstanbul'da tek taşınmazı olduğu anlaşılan davaya konu, üzerinde yaşadığı ev bulunan taşınmazdaki paylarını intifa hakkını kendi üzerinde bırakmak suretiyle ölümünden yaklaşık üç ay evvel davalıya satış suretiyle devrettiği, mirasbırakanın kira gelirlerinin bulunduğu, ekonomik sıkıntısı ve mal satma ihtiyacının olmadığı; davalının, mirasbırakana olağanın üstünde bir özveri ile baktığını ve mirasbırakanın minnet duygusu ile bu temliki yaptığını savunduğu, ne var ki, dava konusu taşınmaz paylarının mirasbırakanın en değerli malvarlığı olduğu gözetildiğinde, mirasbırakana yapılan bakım ve emeğin, devre konu taşınmazlara oranla semen özelliği göstermesinin mümkün olmadığı, bir eşin göstermesi gereken ahlaki ödev kapsamında kaldığı, bu ödevi aşacak şekilde bir bakımın olduğuna dair delil de bulunmadığı anlaşılmakla mirasbırakan tarafından davalıya temlikin bedelsiz, muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yinelemiş, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinin yerinde olmadığını belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'ın 247 ada 26 parsel sayılı taşınmazdaki 337/411600 payı ile 6 parsel sayılı taşınmazdaki 3533/769900 payının intifa hakkını kendi üzerinde bırakıp çıplak mülkiyetini 12.02.2019 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiği, 1939 doğumlu mirasbırakanın 29.05.2019 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak eşi davalı ... ile önceki eşinden olma çocuğu davacı ...'nin kaldığı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 19.789,25 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.