"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/509 E., 2024/671 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyadin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/250 E., 2023/244 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ağrı ili, .... ilçesi, .... köyünde kain dava konusu 113 ada 68 parsel taşınmazın yaklaşık 4/5'inin kadimden beri davacının ataları ve davacı tarafından kullanıldığı hâlde kadastro tespiti sırasında hatalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının 4/5 oranında iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince davacının adli yardım talebi kabul edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 19.03.2007 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın aynı tarihte davalı adına tescil edildiği, 19.03.2007 tarihi ile davanın açıldığı 05.04.2022 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafındah istinaf isteminde bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın 25.536,78 m2 yüz ölçümüyle çayır vasfıyla senetsizden davalı adına tespit edildiği, 15.02.2007 ilâ 16.03.2007 tarihleri arasında askı ilâna çıkarıldığı, tutanağın dava açılmaksızın 19.03.2007 tarihinde kesinleşerek aynı tarihte tapuya tescil edildiği, kadastro öncesi sebebe dayanan davacının eldeki davayı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 05.04.2022 tarihinde açtığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; keşif yapılmadığını, hükmün gerekçesiz olduğunu, yolsuz tescile dayalı davalarda hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını belirterek istinaf dilekçesini tekrar etmekle Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dava konusu Ağrı ili, ... ilçesi, .... köyünde kain 113 ada 68 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 06.01.2007 tarihinde senetsizden .... oğlu...'a cedden intikâlen ve taksimen geldiği, 20 yılı aşkın nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliğinde iken 01.01.1996 tarihinde 100.000.000 TL bedelle .... oğlu davalı ...'a satıp zilyetliği devrettiği, yeni malik davalının da nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliğini sürdürdüğü gerekçesiyle 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesine istinaden 25.536,78 m2 yüz ölçümlü çayır vasfıyla davalı adına tespit edildiği, tutanağın 18.02.2007 ilâ 18.03.2007 tarihleri arasında askı ilâna çıkarılarak 19.03.2007 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın 19.03.2007 tarihinde davalı adına tescil edildiği anlaşılmakla, kadastro tespitinin kesinleştiği 19.03.2007 tarihi ile davanın açıldığı 05.04.2022 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1. hükmü uyarınca ONANMASINA,
Temyiz eden davacının adli yardım talebi İlk Derece Mahkemesince kabul edilmiş olup harç yatırmadığından, aşağıda yazılı 2.107,80 TL temyiz başvuru harcı ile 427,60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.