Logo

1. Hukuk Dairesi2024/39 E. 2024/417 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tescil davasında, taşınmazın Hazine adına kayıtlı olması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına dönüşen uyuşmazlıkta, zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, bozma kararında belirtilen hususlara uyulmayarak, taşınmazın davacıya intikal şeklinin belirlenmesi, komşu parsellerin tapu kayıtlarından yararlanılması, belgesiz zilyetlik araştırması yapılması, hava fotoğrafları ve bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesi gibi hususlarda eksik araştırma yapıldığı ve bozma kararına tam olarak uyulmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/85 E., 2022/1173 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ve sınırlarını belirttiği 99.457,81 metrekare yüzölçümlü taşınmazın babasından davacıya intikal ettiğini, taşınmazın 30 yılı aşkın süredir davacının zilyetliğinde bulunduğunu ancak kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakıldığını belirterek dava konusu taşınmaz bölümünün davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilip edinilemeyeceğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; imar-ihya koşullarının oluşmadığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2016 tarihli ve 2014/53 Esas, 2016/531 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında ihdasen Hazine adına kayıtlanan 136 parsel içerisinde yer alan ve bilirkişi raporunda (P) ve (S) harfleri ile gösterilen kısımlar yönünden davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (P) ve (S) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davalılar ... ve ... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davaların husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.06.2020 tarihli ve 2016/17589 Esas, 2020/2235 Karar sayılı ilamıyla; Mahkemece yapılan zilyetlik araştırmasının ve bilirkişi raporlarının eksik olduğu, hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmadığı, davacı yönünden belgesiz araştırması yapılmadığı belirtilerek zilyetlikle edinim koşullarının araştırılmasına yönelik olarak karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda 138 parsel içerisinde yer alan ve (P) harfi ile gösterilen kısım yönünden davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (P) harfi ile gösterilen 77.361,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalılar ... ve ... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davaların husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın kabulüne karar verilmesine rağmen davalı Kurumun yasal hasal olması nedeniyle lehlerine vekalet ücreti verilmediğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup zilyetlikle edinilemeyeceğini, taşınmazın tamamı üzerinde imar-ihya çalışması yapılmadığını, reddedilen bölüm yönünden lehlerine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup yargılama sırasında taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına dönüşmüştür.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 713 üncü maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. 1975 yılında yapılan kadastro çalışmalarında çekişmeli taşınmaz bölümü 766 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi gereğnce tespit harici bırakılmış, yargılama sırasında ihdasen Hazine adına tescil edilmiştir.

2. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.

Dava konusu taşınmazın davacıya ne şekilde intikal ettiği kesin olarak belirlenmemiş, çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu olan 52 parsel sayılı taşınmazın tespiti tapu ve vergi kayıtlarına dayalı olarak yapılmasına rağmen uyuşmazlığın çözümünde bu kayıtlardan yararlanılmamış, davacının belgesiz zilyetlik yoluyla edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı Kadastro Müdürlüğünden sorulmamış, yetersiz hava fotoğrafı uygulaması ve ziraat bilirkişi raporları ile yetinilmiştir.

Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.

3. Hal böyle olunca, Mahkemece davaya konu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl önceki dönemlerini kapsayan tarihlerdeki hava fotoğrafları ve çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tutanak ve dayanak kayıtları getirtilmeli, mahallinde usulüne uygun yapılacak keşifte yerel bilirkişilerden taşınmazın evveliyatının ne olduğu, ne zamandan beri kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, davacıya ne şekilde intikal ettiği, taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı detaylı beyan alınmalı, uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, jeodezi ve fotogrametri bilirkişisine taşınmazın hava fotoğraflarıyla paftasının çakıştırılması suretiyle taşınmazın hangi tarihte ne amaçla kullanıldığını, taşınmazın komşu parsellerden ne şekilde ayrıldığını, zaman içerisinde zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünü gösterir rapor tanzim ettirilmeli; 3 kişilik ziraat bilirkişi heyetinden taşınmazın niteliğini ve evveliyatında ne şekilde kullanıldığını, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyasının dava tarihinden 20 yıl önce tamamlanıp tamamlanmadığını açıklayan rapor tanzim edilmesi ve bu rapora taşınmazın fotoğraflarının da eklenmesi istenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan tanıyan ve infaza elverişli hüküm kurulmasını sağlayacak detaylı kroki hazırlatılmalı; davacının belgesizden zilyetlik yoluyla başkaca taşınmaz edinip edinmediği Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.