Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4032 E. 2024/6879 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun geçerli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların dava takip yetkisinin sona erdiği ve istinaf hakkının tereke temsilcisine geçtiği gözetilerek, mirasçı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun HMK 352/1-ç maddesi uyarınca usulden reddine dair verilen bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/337 E., 2024/606 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burhaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/55 E., 2021/3 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; muris...’ın 153 ada 5 parsel sayılı taşınmazını davalılara temlik ettiğini, murisin okur-yazar olduğunu ve daha önce de parmak izi kullanmadığını ancak vekaletnamenin parmak izi ile düzenlendiğini, vekaletnamenin düzenlendiği 17.12.2015 tarihinde ve satışın gerçekleştirildiği 21.12.2015 tarihinde ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalılar adına kayıtlı tapu kayıtlarının iptali ile muris adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, aşamada Burhaniye Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.06.2018 tarihli ve 2017/8 Esas, 2018/11 Karar sayılı kararı ile muris...’ın terekesine ...’ın temsilci olarak atanmasına karar verildiği ve tereke temsilcisinin davaya dahil edildiği anlaşılmıştır.

II. CEVAP

Davalılar vekili; iddianın doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Birinci Üst Kurulunun 10.03.2020 tarihli raporuna göre mirasbırakanın işlem tarihlerinde ehliyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; murisin terekesine temsilci atanması ile davayı takip yetkisi sona eren davacı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, tereke temsilcisinin ise kararı istinaf etmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352-(1)-ç maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tereke temsilcisinin mirasçıların haklarını korumak ve terekenin en iyi şekilde idare edilmesini sağlamak amacıyla hareket edeceğini, ancak istinaf yoluna başvurup başvurmamak konusunda bir zorunluluğu olmadığını, hak arama hürriyetlerinin kısıtlandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı terekeye iade talepli tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1.Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği, başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisinin sona ereceği ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkının miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçeceği açık olup Burhaniye Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.06.2018 tarihli ve 2017/8 Esas, 2018/11 Karar sayılı kararı ile muris...’ın terekesine ...’ın temsilci olarak atanmasına karar verildiği ve tereke temsilcisinin davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle:

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.