Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4081 E. 2024/5395 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi yapılan taksim/paylaşım iddiasına dayalı olarak, davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemiyle açılan davada, murisin sağlığında veya ölümünden sonra mirasçılar arasında dava konusu taşınmazın davalıya bırakıldığına dair yerel mahkeme kararının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan deliller ve tanık beyanları değerlendirilerek, murisin sağlığında veya vefatından sonra mirasçılar arasında yapılan paylaşımda dava konusu taşınmazın davalıya bırakıldığının sabit olduğu gerekçesiyle, davacının temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1802 E., 2024/637 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Araklı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/310 E., 2023/141 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 272 ada 56 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan kadastro tespitinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın tarafların murisi ...'dan intikal ettiğini, dolayısıyla davacıların da çekişmeli taşınmazda hisselerinin bulunduğunu belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacılardan ... 20.10.2022 tarihli beyan dilekçesi ile davadan feragat etmiştir.

Davacı ... 10.01.2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu taşınmazın 1/2 payının, olmadığı takdirde ise miras payının adına tesciline, bu da olmadığı takdirde ise dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binadaki hakkının tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacılar ile birlikte toplam sekiz kardeş olduklarını, babasının sağlığında 1993 yılında kendisine ait tüm taşınmazları çocukları arasında eşit şekilde paylaştırdığını, dava konusu taşınmazın da kendisine verildiğini, babasının 1996 yılında vefat ettiğini, 2008 yılına kadar kardeşler arasında herhangi bir sorun yaşanmadığını, herkesin kendisine düşen taşınmazı kullandığını, 2009 yılının ilk aylarında davacı ...'in, babasının yaptığı taksimi kabul etmediğini ve hisseleri bozacağını söylediğini, kardeşleri ... ve ...'ın, babasının gösterdiği yerlere evlerini yaptıklarını, babasının şahsının oturduğu ev ve yerinin babası tarafından kendisine verildiğinin hem davacılar hem de tüm köy halkı tarafından bilindiğini, babasının ölümünün hemen ardından 1997 yılında babadan kalan ahşap evi yıkarak yerine yeniden ev yaptığını, ayrıca bir garaj ve betonarme iki kat ev yaptığını, evin çevre düzenlemesini gerçekleştirdiğini, tüm bunlara kardeşlerinin hiçbirinin itiraz etmediğini, buna rağmen davacı ...'in isteği üzerine 2009 yılında babadan kalan arazileri ve ev yerlerini yeniden bölmeye karar verdiklerini, yapılan taksimatta kardeşleri ... ve ...'ın evlerinin bulunduğu yerlerin kendilerine verildiğini, dava konusu taşınmazın da kendisine verildiğini, söz konusu taksimi davacılarla birlikte yaptıklarını ve kimsenin itirazının olmadığını, davacıların kendilerinin birer ev yeri seçerek aldıklarını, diğer arazilerin de davacı kardeşleriyle birlikte eşit olarak taksim edildiğini, herkesin hakkına razı olduğunu, bu taksimden üç yıl sonra köye kadastro geldiğini, kadastro ekibinde görevli mahalli bilirkişilerden birinin de bizzat davacı kardeşi ... olduğunu, kadastro sırasında herkesin kendi yerini aldığını ve kimsenin itirazının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; davacı ... yönünden, davacının açtığı davadan feragat etmesi nedeniyle diğer yönler araştırılmadan davanın 6100 sayılı HMK.'nın 311. maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği; davacılar ... ve ... yönünden, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının beyanlarından dava konusu taşınmazın murisin sağlığında mirasçıları arasında paylaştırıldığının, dava konusu taşınmazın ve üstündeki evin davalı ...'e bırakıldığının anlaşıldığı, kadastro çalışmaları sırasında da davacı ...'ın bilirkişi olarak görev yaptığı, davacı ... tarafından sunulan ıslah dilekçesi ile her ne kadar öncelikle dava konusu taşınmazın 1/2'sinin davacı ... adına kayıt ve tescil edilmesini, mümkün olmaması halinde dava konusu taşınmaz üzerindeki binadaki hakkının tapuya kayıt ve tescilini talep etmiş ise de yukarıda bahsedildiği üzere dava konusu taşınmazı da kapsayacak şekilde mirasçının sağlığında paylaşım yapılmış olduğu, dava konusu taşınmazın davalı ...'e bırakıldığı, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyeti husundaki talep hakkında ise muhdesatın aidiyeti davasının dinlenmesi için kanunda aranan gerekli şartların oluşmamış olduğu gerekçesiyle, davanın ... yönünden feragat nedeniyle reddine; davanın ... ve ... yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarafların murisinden intikal ettiğini, taşınmaz üzerinde muristen intikal etmiş ev bulunduğunu, davacı ... tarafından sunulan ıslah dilekçesi ile öncelikle çekişmeli taşınmazın 1/2 payının, olmadığı takdirde ise muristen kalan miras hissesinin adına tescilini, o da olmadığı takdirde taşınmaz üzerindeki evdeki hissesinin adına yazılmasını talep ettiğini, tapu kayıtlarının incelenmesinden davalı ve ailesi adına tespit edilen taşınmazların toplamının davacı ... adına yazılı taşınmazlardan kat be kat fazla olduğunun görüldüğünü, davacının davalı adına kayıtlı diğer taşınmazlara dava açmamasının sebebinin bu taşınmazın 1/2'şer paylı şekilde tescili hususunda anlaşmaları olduğunu, davacının miras hissesine yönelik talebinin de Mahkemece değerlendirilmediğini, zira bir kısım tanığın taksim görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını beyan ettiklerini, davacının en azından miras payı oranında taşınmaz hak sahibi olması gerektiğini, davacının ıslah dilekçesinde ilk iki talebinin kabul edilmemesi halinde taşınmaz üzerindeki baba evindeki hakkının tespit ve tescilini talep ettiğini, Mahkemece bu talebin muhdesatın aidiyeti olarak nitelendirildiğini ve davanın reddine karar verildiğini, Mahkemenin bu konudaki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın toplam değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı bulunduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanlarına, gerek murisin sağlığında yapılan paylaşımda gerekse de murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında gerçekleştirilen taksimde dava konusu taşınmazın ve üzerindeki muhdesatların davalıya bırakıldığının sabit bulunmasına, davalı ...'ın ikrar niteliğindeki beyanlarına, her ne kadar çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan ve kadastrodan önce meydana getirilen muhdesatlara yönelik talebin muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılması için gerekli koşulların oluşmadığı gerekçesiyle reddedilmesi hatalı ise de çekişmeli taşınmazın üzerindeki baba eviyle birlikte davalıya bırakıldığı anlaşıldığından bu hatanın esasa etkili görülmemesine, murisin yaptığı paylaşımın veya mirasçılar arasında gerçekleşen taksimin geçerli olabilmesi için her bir mirasçıya düşen taşınmazın yüz ölçümü ile değerinin eşit olmasının gerekmemesine ve tüm dosya kapsamına göre davacı ... vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf nedenleri dışında kalan sair istinaf itirazlarının yerinde görülmediği, ancak davacıların çekişmeli taşınmazın tamamına yönelik herhangi bir talepleri bulunmadığına göre Mahkemece dava konusu taşınmazın tamamının değeri üzerinden davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere HMK'nın 353/1-b.(2) maddesi gereğince vekalet ücreti yönünden düzeltilerek yeniden hüküm tesis edilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun 190. ve 311. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu; davaya konu 272 ada 56 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak belgesizden davalı ... adına 13.03.2012 tarihinde tescil edilmiştir.

2. Temyiz olunan bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ... vekili temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Araklı Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Trabzon Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.