Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4286 E. 2024/5493 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına kaydedilen taşınmaz üzerinde 100 yıldan beri zilyet olduklarını iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların murislerinin dava konusu taşınmazı toprak tevzi çalışmasının yapıldığı tarihten önce kullandıkları ve davacıların da bu kullanımı devam ettirdikleri gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/686 E., 2022/1355 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/1011 E., 2020/421 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; Hakkari ili, .... ilçesi, Karlı köyü 121 ada 3 parsel sayılı taşınmazın içinde kalan araziyi 100 yıldan beri malik sıfatıyla nizasız fasılasız olarak ekip biçtiklerini, yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın davalı adına kaydının yapıldığını ileri sürerek adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine; davacıların zilyetliklerinde olduğunu iddia ettikleri taşınmaza ilişkin vergi kayıtlarını ibraz etmeleri, önceki zilyetlerden kendilerine kadar olan geçişleri somut belgelerle ispatlamaları, zilyetliklerini 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde sayılan belgelerden birine dayandırmaları gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın mera veya kamuya tahsisli yerlerden olmadığı, davacıların evveli zilyetleri ile birlikte davaya konu taşınmaz üzerinde 1963 tarihinde tesis edilen tapu kaydından geriye doğru Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddelerinde belirlenen 20 yıl süreyle davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının davacılar lehine oluştuğu belirlenerek davanın kabulüne dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit hisseler ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının eksik incelemeye dayandığını, 3402 sayılı ve 3083 sayılı Kanunlarda öngörülen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadığını, dava konusu taşınmazların Hazinenin mülkiyetinde olduğu, üçüncü şahısların zilyetlik ve tasarruflarının bulunmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddelerinde belirlenen süreyle malik sıfatıyla zilyetlik şartlarının gerçekleştiğinin ispatlanamadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu taşınmazın toprak tevzi çalışmasının yapıldığı tarihin öncesinden beri davacıların murisleri tarafından tarımsal maksatlı olarak kullanıldığı ve davacılar tarafından da aynı şekilde kullanılmaya devam edildiği değerlendirilerek İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilip davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu kaydınının iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 46 . maddeleri

4753 ve 5618 sayılı Toprak Tevzi Çalışmalarının Usul Ve Esaslarına İlişkin Yasa hükümleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sırasında; Hakkari ili,... ilçesi, ... köyünde yer alan 121 ada 3 parsel sayılı 2236.23 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz Toprak Tevzii Komisyonunun 68 numaralı parsel altında sınırlandırılıp haritaya bağlandığı işgalciler tarafından üç parçaya ifraz edilerek kullanıldığı tespitine yer verilerek tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, sonrasında dava konusu yer Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kamulaştırma işlemi sonucu ifraz edilerek 121 ada 6 parsel (1817,27m2) numarasını almıştır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.